ULTRA’LARA
SUÇ DUYURULARI ÖNERİLERİ
Süper Kupa’nın ardından
VOLKAN DEMİREL ve İLHAN EKŞİOĞLU’nun sözlerinden
“rencide” olup
suç duyurusunda bulunmuş
Ultraslan!.
Bulunsunlar..
Hukuk önünde
“hak” aramayı hatırlamaları bile güzel!
Ama bu kadar beklemelerine gerek yoktu
bir suç duyurusunda bulunmak için!
Çünkü
bizzat yaşadıkları
ve yaşattıkları pek çok olay var
suç duyurusuna
konu olabilecek!
Örneğin
aynı maçta
FENERBAHÇE’li futbolcuların kafasına
sayısız şişe ve yanıcı madde yağdıranlar hakkında da
suç duyurusunda bulunabilirler
rahatlıkla!
Daha önce LUGANO’ya atılan
rakı şişesini savuran el
kimin eli diye de
çalabilirler savcılığın kapısını mesela!
Hadi FENERBAHÇE’lileri geçtik,
hiç olmazsa 2011’de Arena’da
10 yaşındaki taraftarları BATUHAN’ın kafasına
şişe atanla ilgili de
bir suç duyurusu
patlatabilirler..
Bir 19 Mayıs günü
Sami Yen’i pet şişe mezarlığına çevirenlerden de
hukuk önünde
hesap sorabilirler elbet!
“Makas” makyajı yapılan
yumruk hakkında da
minicik de olsa
bir şikayet dilekçesi karalamaları
yakışıklı olmaz mı?
Değerli(!) futbolcuları Melo’nun tükürükleri,
yerel dansı(!),
kendi takım arkadaşını pataklaması
ve köpekleri bile utandıran
prodüksiyonunu Eboue ile yaptığı hareket hakkında da
esaslı bir suç duyurusu
hazırlayabilirler kolaylıkla!
Tezahüratları
İsviçre’nin Servette kulübünden,
logoları St. Georg Avusturya Lisesi’nden araklama olan
kulüplerinin suçunu da
duyurmak istemezler mi acaba?
Güzide(!) kulüplerinin
SPK’daki işlemleri yüzünden
paraları “iç” edilen taraftarları adına da
şöyle okkalı bir suç duyusu
kaleme alabilirler pek tabi!
Ha yazamıyorlarsa,
QVT Financial LLP şirketinin
hali hazırda bir duyurusu var,
oradan kes yapıştır da
yapabilirler!
Hokuspokus olan
1 milyon dolarlık makbuz,
olmadı avukata zorla imzalanan senet,
o da olmadı
kimlere verildiği belli olmayan 500 bin TL,
hiç olmadı
arenadan buhar olan
1,5 milyon Euroluk formalar hakkında da
suç duyurusunda bulunabilirler
pek ala!
Hem mevzu daha sıcak sıcak,
dadından yinmez!
Yok bunların bir tanesini bile
yapamıyorlarsa
“çakma adalet bekçiliği”ni bırakacaklar,
yalandan kabadayılık peşinde de
koşmayacaklar!
Darılmaca, gücenmece yok!
29 Ağustos 2014 Cuma
26 Ağustos 2014 Salı
AT İZİ İT İZİ
Neymiş efendim,
tribünden
pet şişe, meşale atmışlar..
Sahaya
rakı şişesi atmışlığı olanlardan
ne bekliyordunuz ki?
Neymiş efendim,
tribünden
pet şişe, meşale atmışlar..
Sahaya
rakı şişesi atmışlığı olanlardan
ne bekliyordunuz ki?
Ağza alınmayacak
hakaretler, küfürler etmişler..
El etek öpmekten aşınan ağızlardan
ne umulurdu ki başka?
“Dost olmayız” demiş
büyük(!) üstadları!..
Ateş üfleme meraklılarından,
çakma adalet bekçilerinden
dost mu olur allasen!
Yardım maçına
bilet parası ödemeden
girenleri de varmış..
Vergisini ödemeyen
bilet parası mı öder,
e artık el insaf!
FENERBAHÇE’nin kalecisinden
şikayetçi ve davacı olmuşlar!
Çıkarları için
eski başkanlarını bile
mahkemeye vermişler,
seni mi vermeyecekler?
Kendi ruhlarının
sahaya yansıması olan futbolcuları
bir anda mağdur,
onurlu, sportmen olmuş!..
Sahanın ortasında
köpeklerin cinsel birleşmesini
taklit eden,
kendi takım arkadaşını
odaya kapatıp
tekme tokat döven
futbolcudan bahsediyoruz!
Kaybedince
çamura yatıp
yine insan içine çıkamamışlar!
Korkularından
maça çıkmamışlıkları var adamların;
senin beklediğine bak!
“Adam” da
lafın gelişi ha!.
Her yaptıkları falso,
her çıkışları ofsayt olanların
arkalarında bıraktıkları izler
belli!..
Ama n’aparlarsa yapsınlar
FENERBAHÇE’nin
yürüdüğü çetrefilli yolda
tarihe bıraktığı şerefli izlere
o lekeli izleri
karışmayacak!
14 Ağustos 2014 Perşembe
-Büyük
Başkan SÜLEYMAN SEBA anısına-
“FİTBOL”UN
KARTAL KANADI
Kıymetli rakipleriydik O’nun..
Ama O
hep bizden biriydi..
Yüreğimizden,
kanımızdan gibi..
Çok zaman
O’nun siyah beyaz sevinçleri
bizim üzüntülerimiz oldu..
Kıymetli rakipleriydik O’nun..
Ama O
hep bizden biriydi..
Yüreğimizden,
kanımızdan gibi..
Çok zaman
O’nun siyah beyaz sevinçleri
bizim üzüntülerimiz oldu..
Ama
hiç kızamadık O’na,
içerlenmedik..
içerlenmedik..
Burma
bıyıkları,
gülümseyen yüzü,
babacan hali,
kasketiyle
sadece
FENERBAHÇE forması da giymiş
bir “fitbolcumuzun” değil
hepimizin dayısı,
amcası gibiydi..
gülümseyen yüzü,
babacan hali,
kasketiyle
sadece
FENERBAHÇE forması da giymiş
bir “fitbolcumuzun” değil
hepimizin dayısı,
amcası gibiydi..
Güzel
oyun denen şeyin
damak tadı,
“fitbol”un
kartal kanadıydı O!
damak tadı,
“fitbol”un
kartal kanadıydı O!
Onun
yolundan gidenlerin
“Alnı öpülecek topçu,
eli öpülecek başkan”
özlemiydi O!
“Alnı öpülecek topçu,
eli öpülecek başkan”
özlemiydi O!
“Kıymetli
rakipleri” üzülmesin diye
uçakta takımına
şampiyonluk sevinci yaptırmayan
gerçek bir beyefendiydi O!.
uçakta takımına
şampiyonluk sevinci yaptırmayan
gerçek bir beyefendiydi O!.
“Üzüldüğümüz
çok şey oldu
ama
yuttuk, oturduk.
Yalnız
Beşiktaş’ı üzmesinler”
diyecek
kadar
tutkulu
bir aşıktı O!
Evini
ipotek ettirip
kulübünün borcunu ödeyecek kadar da
yürekten bağlıydı sevdasına!
Ne evirdi, ne çevirdi lafı..
kulübünün borcunu ödeyecek kadar da
yürekten bağlıydı sevdasına!
Ne evirdi, ne çevirdi lafı..
Ne
ayırdı ne de kıvırdı
başkaları gibi..
Dosdoğruydu..
“Herkesi bir zaman,
kimilerini her zaman aldatabilirsiniz.
Ama herkesi her zaman
başkaları gibi..
Dosdoğruydu..
“Herkesi bir zaman,
kimilerini her zaman aldatabilirsiniz.
Ama herkesi her zaman
aldatamazsınız”
dedi..
Ve
aldatmadı kimseyi..
“Fitbolu”
onur
“fitbolcuları” evlattı onun için..
“fitbolcuları” evlattı onun için..
Onun
SİYAH BEYAZ sevdasının önünde
saygıyla eğiliyor şimdi
SARI LACİVERT ruhumuz!
Cenazende olmayacak
çelengin, top araban!
Ama inan
saygıyla eğiliyor şimdi
SARI LACİVERT ruhumuz!
Cenazende olmayacak
çelengin, top araban!
Ama inan
tabutunu
taşıyamasa da
ardından gözyaşı dökecek
milyonlarca inanmış adam!
ardından gözyaşı dökecek
milyonlarca inanmış adam!
5 Ağustos 2014 Salı
RÜZGARIN YELELERİ
Bal “SARI”sı düşlerine
ateş “LACİVERT” sevinçler eken
çılgınların diyarında
yaşamaya do“YULA”mamış
bir masal kahramanıydı o!
Bal “SARI”sı düşlerine
ateş “LACİVERT” sevinçler eken
çılgınların diyarında
yaşamaya do“YULA”mamış
bir masal kahramanıydı o!
Sahada
ÇUBUKLU’yla yazılan destanın
en zarif kalemlerinden biriydi o!
Penaltı gibi ruhsuz bir vuruşu
kafiyelerle, cinasla,
imgeyle süsleyen
bir futbol şairiydi o!
Bir EYLÜL akşamı
Bordeaux kalesine
rüzgar gibi akarken
dalgalanan yeleleriyle
sevdalı kalplere
sevinç tabloları çizen
bir ressamdı o!
Köhne krallıkların
çakma kralcıklarının
cirit attığı bir dönemde
bir yıldız gibi ışıldayan
gerçek bir kraldı o!
147 maçta 134 gole
ve o günlerde doğan
onlarca çocuğa
adını vermiş
bir isim babasıydı o!
ÇUBUKLU’yla yazılan destanın
en zarif kalemlerinden biriydi o!
Penaltı gibi ruhsuz bir vuruşu
kafiyelerle, cinasla,
imgeyle süsleyen
bir futbol şairiydi o!
Bir EYLÜL akşamı
Bordeaux kalesine
rüzgar gibi akarken
dalgalanan yeleleriyle
sevdalı kalplere
sevinç tabloları çizen
bir ressamdı o!
Köhne krallıkların
çakma kralcıklarının
cirit attığı bir dönemde
bir yıldız gibi ışıldayan
gerçek bir kraldı o!
147 maçta 134 gole
ve o günlerde doğan
onlarca çocuğa
adını vermiş
bir isim babasıydı o!
Aşık olduğu renklere
geri dönebilmek uğruna
evini satıp
kendi bonservisini ödeyen
eşine rastlanmamış
bir çılgındı o!
Bu hayali gerçekleşmeyince
“Ben FENERBAHÇE’ye karşı
forma giyemem artık” deyip
futbolu bırakan
bir efsaneydi o!
FENERBAHÇE formasıyla yaptığı geri dönebilmek uğruna
evini satıp
kendi bonservisini ödeyen
eşine rastlanmamış
bir çılgındı o!
Bu hayali gerçekleşmeyince
“Ben FENERBAHÇE’ye karşı
forma giyemem artık” deyip
futbolu bırakan
bir efsaneydi o!
jübilesinin gelirini
yine adında FENERBAHÇE olan
bir vakfa bağışlayan
bir gönül zenginiydi o!
En zor günlerinde
ailesine sırtını dönmeyip,
leş kargalarına karşı
sevdasını savunan
SARI LACİVERT ordunun
bir neferiydi o!
Şimdi yine
o kıvırcık yelelerinin ardından
gülümsüyor
FENERBAHÇE’nin adı
her geçtiğinde!
Forması,
o formanın ruhuna nakşettiği
alın teri,
sevdası
ve sevdasına göz dikenlerle mücadelesi
bize emanet!
yine adında FENERBAHÇE olan
bir vakfa bağışlayan
bir gönül zenginiydi o!
En zor günlerinde
ailesine sırtını dönmeyip,
leş kargalarına karşı
sevdasını savunan
SARI LACİVERT ordunun
bir neferiydi o!
Şimdi yine
o kıvırcık yelelerinin ardından
gülümsüyor
FENERBAHÇE’nin adı
her geçtiğinde!
Forması,
o formanın ruhuna nakşettiği
alın teri,
sevdası
ve sevdasına göz dikenlerle mücadelesi
bize emanet!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)