27 Eylül 2018 Perşembe

ŞEYR TUUGEDIR
Marka değeri
çay markasından hallice olan
Türk futbolu
bugüne dek
neyi paylaşmış ki
ya da ne zaman birlikte olmuş ki
FENERBAHÇE’yle,
şimdi “birlikte paylaşalım”
ayağına yatılıyor?

Denizli’de
maç 16 dakika uzarken,
sahaya atılan konfetiler
ateşe verilirken
neyi paylaştık,
kim bizimle birlikteydi?

Terör örgütü kumpasıyla
“şikeci” damgası vurulurken
hangi kent,
hangi kulüp
birlikte oldu FENERBAHÇE’yle,
hangisi acımızı,
isyanımızı paylaştı?

Alçak iftiranın,
suçlamaların içeriği
avukatlarla bile paylaşılmazken,
tetikçi medyayla
kim paylaştı
deli saçmalarını
gerçekmiş gibi?

O iftiraya alkış tutan
güzide(!) kulüplerimizin
pek saygın(!) idarecileri
kimlerle birlikteydi?

Alevli toplar cirit atarken
“bu ateş üflemeyle sönmez”ciler
birlikte yangına körükle gittikleri
cemaatle
hangi çıkarları
paylaşıyordu?

FENERBAHÇE'nin Avrupa yolunu
birileriyle mektup, faks paylaşıp,
palavra fezlekelerle,
rakı masalarında
birlikte kesenler
değil mi şimdi
Avrupa'da "birlikte paylaşalım"
gazını verenler?

Yalan dolanla
özgürlüğü elinden alınan
bu ülkenin en büyük spor kulübünün başkanının
eşkal fotoğrafları
nasıl paylaşıldı,
bu rezalete imza atanlar
kimlerle birlikte
ödüllendirildi?

Şampiyonluk maçına
pusu kurulup
bir stad dolusu insan
öldürülmek istendiğinde
pek muteber(!) spor kamuoyu
bu faciaya karşı
bizimle birlikte oldu mu,
yara sarıp
dert paylaştı mı?

Sahada, saha dışında
türlü manevralarla
şampiyonluklarımız çalınırken,
olmayan şampiyonlukları paylaşanları,
“el değmemiş lig” mavrasıyla
kol kola birlikte olanları
görmedik mi?

Toplu katliama bile
teşebbüs edilip
otobüsümüz kurşunlandığında
canına yandığımın Türk futbolundan
hangi isim
FENERBAHÇE’yle birlikte olabildi,
hangi kulüp, dernek, federasyon
bizimle aynı şeyleri
paylaştı yahu?

Paylaşmak mı?
Birlikte mi?
“Siz hepiniz ben tek”
kimin sloganı Allahaşkına..

Kendisi “şeyr tuugedır” peşindeyken
açtığı pankartla
ülkenin geleceğine kastetmiş
bir terör örgütünün kumpasının
propagandasını yapan,
tüm dünyaya kendisini rezil eden
kentin kulübüne
ceza falan verebildi mi
bu federasyon?

Yıllardır
şampiyonlukları, kupaları
kirli çıkarlarını okşayarak
kendi aralarında paylaşıp,
sımsıkı birlikte olanların
panzehiridir
FENERBAHÇE..

Paylaşacaksa
kendi değerlerini, sevinçlerini,
hüzünlerini, acılarını paylaşır
hep birlikte olup..

Kendi kuyusunu kazanlarla birlikte
onların kendisine sunduğu kadarını
paylaşmaz!




17 Eylül 2018 Pazartesi

BIDIBIDI
FENERBAHÇE’ysen
bıdıbıdın çok yapılır bu ülkede..
Ağzı olan konuşur..
Ağzıyla konuşamayan da,
neyse…

“Final maçımız,
ölüm kalım mücadelemiz,
FENER’e puan kaybettirmek için
elimizden geleni yapacağız” bıdıbıdısı
çok meşhurdur mesela..

“FENERBAHÇE kazandı ama
taraftarı mutlu mu” bıdıbıdısı
her dönem iş yapar..

“Bu skor kimseyi kandırmasın”
bıdıbıdısının
eline su dökülmez..

“FENERBAHÇE’ysen
hakemi de yeneceksin arkadaş”
bıdıbıdısı
olmazsa olmazdır..

“Tamam goldü ama
hakem onu nasıl gördü”
bıdıbıdısı
“Tamam çizgiyi geçmedi
ama gol de verilebilirdi”
bıdıbıdısıyla
ölümüne kapışır..

“Şu FENER’in yeni transferi gibi
onlarca topçu var
alt liglerde”
bıdıbıdısı da
üst sıraları zorlar..

“Dikine futbol” bıdıbıdısının
ne olduğunu kimse bilmez
ama salyalı ağızlardan da düşmez..

“Başkan hocayı fırçaladı” 
“Kaptanlar birbirine girdi”
“FENER’de kaos” bıdıbıdıları
manşetleri süsler..

“11’de falanca niye yok?
Filancanın ne işi var lan 11’de”
bıdıbıdıları
değiştirilemez,
değiştirilmesi
teklif dahi edilemez!

“Deplasmanda kazandığın maçta
maçın adamı kalecinse…”
bıdıbıdısı
yorum yapmanın şartıdır..

E sen bu bıdıbıdılara alışır,
dişini göstermezsen
zeytin dalı uzattığın kulübün başkancığı
çıkar eski hocan hakkında
“Geçen yıl bir teknik direktörün
algı operasyonu yaparak,
ortamı gererek
Türk futbolunu katletmesini
hep beraber izledik”
bıdıbıdısı yapar
kendi hocasının
zımba şovuna
aldırış etmeden..

Diğerinin hocası
“fikstürü zaten biz belirliyoruz,
kimse yanlış anlamasın”
bıdıbıdısını yapıştırır,
kimse de yanlış falan anlamaz..

Kabzımal bozuntusu
“Böyle giderse eski başkandan
daha çabuk çukura girer” diye
fütursuzca tehdit eder
başkanını..

Saha içinde
ne olduğu belli olmayan,
sistemsiz, üretkenlikten uzak,
bıdıbıdı futboldan sıyrılmadıkça
ve saha dışında
bıdıbıdı yapanların
laflarını yedirmedikçe
her hafta dinlersin
bu bıdıbıdıları!

FENERBAHÇE’ysen
bıdıbıdın çok yapılır bu ülkede,
kabul..
Ama bu bıdıbıdıları
yapanların bi taraflarına
itinayla monte etmek de
senin elinde..




10 Eylül 2018 Pazartesi

EK
Koca transfer döneminde
bir forvet almayı beceremeyenler
“ek transfer süresi” gazı
pompalamaya başladılar
piyasaya..

“Bi kereye mahsus
verelim canım n’olucak”
diyenler var
bi kereden bi şey olmaz
kafasıyla..

E verelim tabi ama yetmez..
Hazır ek yapmışken
koyverelim gitsin..

Misal kaybettiği maçlarda
bir 15 dakka ek süre verelim
malum takıma..
Yine olmazsa
bi 15 dakka daha..
Olana kadar artık..

11 futbolcuyla zorlanırlarsa
12, 13, 14 futbolcu
çıkarabilsinler sahaya
mesela..

Kalede tek kaleci yetmezse
yedeği de oynayabilsin aynı anda,
hatta onun yedeği de..
Yazık değil mi çocuklara ya,
ömür boyu
kulübede mi otursunlar?

Hakem
penaltı, gol falan vermezse beleşten
ek hakem olsun,
o versin..

Atanan hakemi beğenmezlerse de
ek atama olsun..
Yeni atananla da atamazlarsa
yenisi atansın..
Atana kadar..

Sarıdan hemen ikinci sarı olmasın ki
kırmızı görmesin oyuncuları..
Ek kart çıkartalım mesela..
Açık sarı..
Sarı..
Koyu sarı..

3 puandan fazlaysa fark
bir maçta galibiyete
3 puan da bonus verelim..
Maksat heyecan gelsin lige,
öyle değil mi?

Penaltı kaçırırlarsa
bi tane daha atma hakları olsun..
Hatta bi tane daha..
Ama ALLAH’ın hakkı
3 değil mi zaten..

Maçlarında
ek paket sistemi uygulansın..
Gol+penaltı+lehine ofsayt paketiyle
gol atarlarsa bir penaltı kazanıp,
yedikleri gol de
ofsayt sayılsın..

Ders almam ders veririm hazretleri
Türk futboluna ek ders versin!

Maçtan önce ayarttıkları
rakip takım topçuları için
ek hesap açabilsinler mesela..

Beleştepedeki
beleş stadlarına
beleş gelemeyenler için
ek seferler konulsun!

“Eklemedir koca konak ekleme”
resmi marşları olsun..
Ne? Arak mı dediniz?
E şimdi ki marşları da arak..
Hiç olmazsa melodisi güzel olur,
fena mı?

İhtiyaçları yoksa
yabancı sınırı konulsun,
varsa sayıya ek yapılsın!
Bi eklensin, bi çıkarılsın,
kafalarına göre..

E hadi tamam,
ek transfer süresi konulsun da
“bi kereliğine mahsus”u
ilk mi sanıyorsunuz ki?

Kırmızı kart görmüş topçunun cezasını
“bi kereliğine mahsus” yok saydırıp
bir sonraki maçta
oynatan kim?

Kadıköy’e çıkabilsin diye
yine “bi kereliğine mahsus”
cezası ertelenen
kimin çakma imparatoruydu?

Yedikleri naneler,
imza attıkları rezaletler
uç uca eklense
İstanbul’dan Çin’e
çift şeritli duble yol olacak
camianın mesuplarında
utanma, arlanma mı
arıyorsunuz yoksa?




NOT:
Yazının anafikri için
@Mahmud1975 e teşekkür ederim.



3 Eylül 2018 Pazartesi


KABUL EDİLEMEZ!
Kendisine özgü
bir ağırlığı olduğu için,
en büyük, tek büyük olurken
izlediği yol,
gösterdiği güç yüzünden
büyüklüğünün adı konamaz
FENERBAHÇE’nin..

Sistemin dayatmalarını,
atılan iftiraları,
vurulmak istenen damgayı
ne pahasına olursa olsun
kabul etmediği için
FENERBAHÇE adımız..
Burada bazı şeyler
kabul edilemez çünkü!

Nasıl emeğimize, tarihimize
kumpasla leke sürülmesi
kabullenilmediyse,
FENERBAHÇE’yi
FENERBAHÇE yapan özelliklerden
uzaklaşılması da
kabul edilemez..

Değil başkanın, hocanın,
11 futbolcunun yeni olması,
maça o gün gelenlerden
bir 11 kurulup
ÇUBUKLU’yla sahaya sürülse bile
üst üste üç maç kaybedilmesi
kabul edilemez!

Sahada ne yaptığını bilmeden,
sistemsiz,
saçma sapan,
rakibi izleyerek
bir 90 dakika çıkarılması
kabul edilemez!

Finansal sıkıntılar,
yaptırımlar yüzünden
verimli bir transfer dönemi
geçirilmemiş de olsa,
değişimden dönüşüme ilerleyen
bir çizgide de yürünse
ligde 4 maçta 3 puan
asla kabul edilemez!

Eskinin kırgınlıkları
ısıtılıp ısıtılıp
servis yapılsa da,
yeninin yanlışları can sıksa da
kötü futbol,
kötü oyun,
kötü sonuç
kabul edilemez..

Kadronun yeni isimleri
kampa katılamasa da,
takımla idman yapamasa da,
mabedde maç kaybedilmesinin
normal görülmesi
kabul edilemez..

Borca da batsak,
düze çıkmak için çabalasak da
önceliğimizin
kazanmak, şampiyon olmak olmaması
kabul edilemez..

Ha, ama
ergen triplerinin
kulüp yönetiminde
kabul görmesi,
sosyal medyada sporculara
ana avrat sövülmesi,
eski başkan, yeni başkan,
eski hoca yeni hoca kavgasıyla
cebelleş olunması da
kabul edilemez..

Savaşılacak onca şey varken
birbirimizle didişmek,
yaralamak, karalamak
kabul edilemez..

Bahisçi tayfanın
geminin kaptanı gibi davranması
ve buna göz yumulması
kabul edilemez..

“Hoca gidene kadar
maça gitmeyeceğim” de
kuyumuzu kazanlar için
“her yer”li temenniler de
kabul edilemez!

FENERBAHÇE’nin
eski, yeni
başkan, hoca, topçularının
birer değer olduğunu ıskalayıp
önüne gelene,
işine gelmeyene sallamak
kabul edilemez..

Geçen sezon
“forma almayın maça gitmeyin”
yaygarası koparanlardan şikayet edip,
“şimdi de biz yokuz” inadı da
kabul edilemez..

Ve bütün bu kaostan sonra yılıp,
ÇUBUKLU’yu desteklememek,
boş vermek de
asla ama asla
kabul edilemez!

Çünkü FENERBAHÇE’lilik
şartla kabul edilen bir olgu değil,
ruha işleyen,
karşılık beklemeden büyüyen
bir duygudur..
Onun kurala, koşula bağlanması
sebep ne olursa olsun
kabul edilemez!