BU FENERBAHÇE N’APIYOR YA?

Umutlandırıp utandıran,
heveslendirip kursakta bırakan
kabus gibi bi takım
FENERBAHÇE!

4 yiyor, hah diyorsun bittiler,
5 atıp kazanıyor..

Deplasmanda
2 dakkada 2 gol yiyip
2-0 geriye düşüyor.
Burdan sağ salim çıkamazlar diye
ellerini ovuşturuyorsun,
90+2’de geri dönüyor.

Kendi sahasında
30 dakkada 3 gol yiyor,
tamam balonları patladı diye
geçiyor içinden,
3-3’ü yakalayıp
içinde patlıyor..

47’de kırmızı görüyor,
bu sefer kaçarı yok diye
seviniyorsun,
10 kişiyle golü atıp
yine kazanıyor,
tadın tuzun kaçıyor.

Çıkan da oynuyor,
giren de oynuyor.
Giren çıkan yine sana giriyor..

Maçtan önce
11’ini tahmin edemiyorsun,
çıldırıyorsun.
Maçtan sonra
sahadaki 11
tüm takımla galibiyet turu atıyor,
yine çıldırıyorsun..

Her hafta
kiminle oynuyorsa
onu tutuyorsun.
Tuttuğun elinde kalıyor.

Rakibinin hocası, başkanı,
topçusu, olmazsa malzemecisi için falan
FENERBAHÇE maçı
hayat memat maçı oluyor..
Bi karıncalanma oluyor böyle sende..
Acaba mı diyorsun..
FENERBAHÇE hayatta kalıyor,
Memati rüyana giriyor..

Avrupa’dan yorgun dönerler diye
bekliyorsun.
Polonya, Fransa, Kıbrıs yolculuğundan
iki gün sonra
sahaya çıkıyor,
izlerken sen yoruluyorsun..

Hakemler kolluyor diye
yaygarayı basıyorsun.
Goller kol böreği gibi girdikçe
seni afakanlar basıyor..

Her maç öncesi
tökezlerler diye umuyorsun..
Mum yakıyorsun,
totem yapıyorsun,
adak adıyorsun,
dua ediyorsun.
Ama olmuyor.
Gökten kemik yağmıyor.

Sonra sinirden
kendini yiye yiye soruyorsun:
Bu FENERBAHÇE n’apıyor?

HEVES KURSAK PROBLEMİ

FENERBAHÇE
kendisini sevmeyenlerin
heveslerini kursaklarında bırakma
uzmanıdır!

Avrupa’da
yarım saatte
3-0 geriye düştü diye
“nihayet FENER balonu patladı” dersin,
3-0’dan geriye döner;
patlar,
ama içinde..

Şemsiyeli ördek geldi
5 attı birileri diye gaza gelirsin,
bi kaç saat sonra
o da 5 atar,
gazın içine kaçar..

Hata yapıp bir iki gol yer,
bi umutla ekran başına kurulursun,
bi dakkada 2 gol atar,
izlerken kudurursun..

JESUS imzayı atınca
“Ununu elemiş,
eleğini asmış hoca getirdiler” diye
geyik yaparsın,
sezon başlar,
10 maçta
elek olursun..

VALENCIA’yla dalga geçersin,
tek başına
bir takımdan fazla gol atar..
EMRE MOR için
“bitmiş la bu” dersin,
oynadıkça morarırsın..
BATSHUAYI’yi
“golcü falan değil” diye yollarsın,
attığı her golde
yerin dibine batarsın..

“Koşamıyorlar” diye manşet atarsın,
sürekli önde basmalarına
kafan basmaz..
Savunması kötü diye avunursun,
yayıncı her hafta
ofsayt taktiği nasıl bozulamaz diye
programda kafayı yer..

“Baba santrfor yok” diye gülersin,
her maç öncesi
“İnşallah yine 5 atmazlar” diye
dua ederken bulursun kendini..

“Ligde hakemlerle yürüyor”
algısı yaratırsın,
Avrupa’da da lider olur,
sinirden salyaların akar..

“Ahahaha
bu FENER mi rekorları kıracakmış”
dediğin gece
twitter’da
tweet silme rekoru kırarsın..

Beyaz sayfa açmaya heveslenirsin
sezon başı..
Sonra her maç 
“şurada kara gece,
burada gece” diye diye
karaları bağlarsın..

Ama alışıksın aslında..
Ne zaman
“bi daha başlarını kaldırmazlar” desen,
eskisinden de güçlü
hani şöyle dimdik,
öyle bir kaldırıyor ki başını,
arkayı kollamak zorunda kalıyorsun
hep..

Çünkü anka kuşudur FENERBAHÇE!
Ateşe verirsin,
küllerinden doğar..

 İSTASİKTİK!

-Oğlum ver hadi güzel haberi..
N’oldu sonuç?
-Haberin yok mu abi?
-Yok. Totem yaptım,
Fransız filmi izliyordum..
-Yendiler yine be abi..
-Yapma ya.. Başakşehir’i de mi?
-He valla..

-Skor kaç kaç?
-1-0 abi?
-Sadece 1 gol mü attılar? Oh iyi..
-Abi tek gole de 3 puan veriyorlar.
-5’ten 6’dan iyidir, öyle deme..

-Penaltıdan attılar di mi?
-Yok yahu.
Ama penaltılarını vermedi hakem.
-Öyle şey olmaz.
Penaltı değildir o.
- Koluyla aldı adam abi topu..
-Eline alıp eve götürdü mü?
-Yooo..
-Oyna devam o zaman..

-Ofsayt?
-I-ıhh..
-Daralan çizgi falan?
-O da yok..
-Kırmızı?
-Sarııııı..
-Yok lan, kart diyorum..
-Ha, o da yok abi..
-Hadi yaa..

-Ama ofsayt dedin de bak,
bi pozisyonda
Başakşehirli topçu
nerdeyse 2 metre ilerde,
ofsayt bayrağı kalkmadı,
ben bile şaşırdım..
-Boşver,
onu çizgiyle falan hallederiz..

-Kara gece yazsak?
-Mor daha uygun olur abi!
-FENER bi yerde patlayacak desek?
-Patladılar abi zaten,
içimizde patladılar..

-Yok mu lan rakipte
eski FENER’li topçu?
-Var da iyi oynadılar abi..
-Kaleci?
-Valla golde
onun yapacağı bi şey yoktu.
Armut gibi astı Rossi!

-Ne Rossi’si? 11’de yoktu..
-Dedem 75’te aldı, 85’te çaktı!
-Yok artık..
-Abi sen hani izlememiştin maçı?
11’i nerden biliyon?
-Göz ucuyla da mı bakmayalım lan!

-Emre geri çekti takımı der miyiz?
-Deriz. Biz de o yüz yok da,
taş gibi savunma yaptılar,
yemez..

-Bi istatistik toplantısı mı yapsak yarın?
-Yapalım da
bu sefer istatistikleri
sen hazırlama abi?
-Niye la?
-Abi adamlar 28 gol atmış,
averajları
bizim gollerin iki katı,
istatistikte
bizi birinci çıkarmışsın.

-Dur la dur..
Yazıyı yazana bak.
Başlığı yanlış atmış herif..
Ha ha ha…
-Yok abi,
yanlışlık yok başlıkta..
Maalesef vaziyet bu!

+18

Tamam.
FENERBAHÇE her kazandığında
kural mural kalmaz..
Göz baş ayrı oynar.
Birilerinin ayarı fena bozulur.
Bu ülkedeki futbol kafasının(!)
klasiği bu..

Ama bazen
eşeğin bi tarafına kaçırılan suyun debisi
öyle artıyor ki
mantıkla, edeple cevap vermek de
mümkün olmuyor..

“MHK’nın çocukları
FENERBAHÇE’yi şampiyon yapmaya
ANT içmiş!”
- Emin misin bak?
Ayran içmiş falan olmasınlar?
- Yok yok.. ANT içmişler.
Böyle cübbelerini giyip
alevli topa el basarak falan..

“Türk futbolu bu gece bitmiştir!”
- Aaa? Bu gece mi bitti?
Ne zaman başlamıştı ki?
- 59’da..
- Ondan önce yok muydu?
- Yoktu.. Tepük diyorduk..

“Arkadaşlar bu çizgi arkaya doğru daralıyor mu?”
- Daralıyor. Daralmıyo dedik mi?
- Bu çizgi daralmasa n’olur?
- N’olur hocam, anlatsana biraz..
- Ama ben daralıyorum anlatırken ya.. 
Matematik çok zor bi şey değil..
- İki kere iki dört, o ayrı..

“Ankara’da kara gece!”
- Eee, sonra?
- Kasımpaşa’da da kara gece!
- Valla mı?
- Antep’te, Kayseri de falan..
- Yok canım?
- Tabi tabi.. En çok Kadıköy’de kara gece..
- Kars’ta kara gece!
- Mars’ta kara gece..

“Ali Başkan küçüğümüz olduğu için önünü açtılar”
- E önünü açtılarsa fena..
- Yok bizim arkamız sağlam..
- Büyüğünüz kim peki?
- Küçüğümü büyüğümü tutacak yaşta değilim..

“FENERBAHÇE çok penaltı kazanıyor”
- Ne var bunda,
çalışıyorlar kazanıyorlar işte..
- Yok, yani çok penaltı veriliyor..  
- Kazanıyorlar mı veriyorlar mı karar ver..
- Kazanıyorlar ki veriyorlar.
Amaaan, ne diyorum ben ya..

“Utanç vesikası!”
- Hakkaten ya, o nasıl futbol,
10 maçta sadece 10 gol mı atılır?
- Ama biz kendimizden bahsetmiyoruz..
- Öyle mi? Kimden?
- E FENER maçından sonra yaptık ya açıklamayı..
- Utanmanız da mı yok sizin?
- Yok.. Ne zaman oldu ki?

“Pedro içinden gol de attım
neden ilk 11’de başlamıyorum diyor”
- İçinden söylüyorsa
sen nerden biliyorsun?
- İçiyle konuşurken tapeleri var.
Açıklayabilirse sorun yok tabi..

“FENERBAHÇE’yi farklı şeyler bekliyor olabilir”
- Farklı derken?
- Yani 3 farklı 4 farklı gibi..
Adamlar atıyor sonuçta..

“FENER’in rakiplerinin
hâlâ bi ofsayt taktiğini çözememesini anlamıyorum”
- E belki anlamadıkları için çözemiyorlardır.
- Çok basit ya, nasıl çözemezler,
anlamıyorum valla..
- Sen futboldan anlamıyor olabilir misin peki?

İşin özü
anlayıp anlamamalarında değil..
FENERBAHÇE’nin
en fazla gol beklentisi yaratan,
en fazla gol pozisyonuna giren,
en fazla gol atan takım olduğunun
konuşulmasını
istememelerinden.
28 gol atıp
+18 averaj yaparsan 9 haftada
olacağı bu..

“Tiyatro izlemeye devam!”
Tiyatro değil canım..
+18’lik “uzun” metrajlı film..
Üstelik izlemiyorsun da,
sen de oynuyorsun.
Tadını çıkar!

 

BU NEYİN YANGINI?
Bazı yangınlar vardır
ateşi dışarıdan görünmez.
Böyle içten içe yanar,
kuyruk sokumuna doğru..

Belli etmemeye çalışırsın da
işte çeneye vurur,
renkten renge girersin falan,
zor iş..

Efendim neymiş,
FENER o kadar da iyi değilmiş..
E tabi değil..
Kötü hali de 5 atınca
bi alevlenme oluyor
haliyle..

Düşme hattındaki
iki takımdan
iki maçta
7 gol yemişmiş..
8 maçta 25 golü de
babaları attı çünkü..

Sadece bir forvetinden
yüksek oranda
gol katkısı alabiliyormuş..
Yahu onun attığı gol kadar
gol atamayan takım var
ligde..

Kadıköy’de kara geceymiş..
Neden?
Çünkü penaltı düdüğü çalınmış.
Lehine penaltı verildikten
5 dakika sonra
aleyhine de penaltı verildiği gerçeğini
n’apıcaz peki?

Ha penaltı demişken,
lehine en çok penaltı verilen takım da
FENERBAHÇE’ymiş.
Peki 8 haftada
en çok ceza sahasına giren takım
hangisi?

VAR’da
lehine en çok karar çıkan takım da
FENERBAHÇE diyorlar..
Bak bak bak..
E bu,
sahada
hakem tarafından
verilmesi gereken kararların
verilmediğinin
itirafı değil mi?

Eski topçusu penaltı yaptırmış,
ofsaytı bozmuş..
FENERBAHÇE’nin yediği
dördüncü gol öncesi
uzun tacı
tam takım arkadaşının kafasına atan,
o tacı kafayla ceza sahasına aşıran,
seken topu kafayla ağlara gönderenler
Mörşınglahbahın
eski topçuları mı ulan?

9 dakika maç mı uzarmışmış..
O uzayan maç değil zaten,
iyi bak..

5 attığı takım
ligin sondan üçüncüsüymüş,
normalmiş..
Ulan oynadığı 8 maçın ikisinde 5,
birinde 6,
birinde 4,
birinde 3 gol atmış bu takım,
el insaf be..

FENERBAHÇE
5 gol atmışmış tamam ama
aslında oyunu kaybetmişmiş..
Vay anasını!
E 3 puanı da FENERBAHÇE’den alıp
aranızda paylaşın
oldu olacak..

Esasında biliyorlar.
Farkındalar..
Ama 3’er 5’er atarak kazanınca FENERBAHÇE
alevli topa dönüyorlar..

Yani yanıyorlar.
Öyle böyle değil..
İçten içe..
Cayır cayır..

Onlar için
FENERBAHÇE’nin her galibiyeti
cereyan-ı tehlike-i vuku..
O yüzden atılan her gol
oluyor mabadlarına duhulu..

İşte yangının asıl sebebi bu!.

20 EYLÜL’ÜN ANATOMİSİ
Ulan dallama sistem!
Ulan köhne, kokuşmuş kafa!
Hiç hesap edemedin di mi lan
20 Eylül 2011 günü
ağzının ortasına yediğin şamarı?

Erkeklere yasakladığın maça
sempatik görünmek adına
ceza bellediğin kadınlar için
3-4 bin bilet basarken,
o kadınların
cezayı alnının çatısına basacağını
kestiremedin di mi hiç?

Günlerce, aylarca, yıllarca
sevdiğinin yolunu bekleyen kadının
saatlerce bilet kuyruğunda
bekleyemeyeceğini mi sandın yani?

Helal alınteri kokan ÇUBUKLU’nun 
parfüm kokamayacağını mı düşündün 
Allah aşkına..

Kozmetikçiden
LACİVERT oje, SARI göz farı soranlar 
tribünü SARI LACİVERT’e
boyayamaz mı sandın abisi..

Evladının
ilk  SARI LACİVERT atkısını, beresini
ilmek ilmek ören ellerin
senin FENERBAHÇE’ye ceza vermekle bozduğun
o akılsız başına
çorap öremeyeceğine mi inandın yoksa?

En uzun dualara,
en bilinmedik şarkılara,
sıcacık ninnilere dönen dillerin
tezahüratlara da döneceğini
getiremedin mi aklına?

Renk renk çantası, ayakkabısı,
elbisesi, fuları, şapkası olanın
maç günü giyilecek
bir kreasyonu olmadığını mı zannettin?

Samanyolunda
atkılarla birlikte
başörtülerin, eşarpların,
saç bantlarının da sallanabileceği
hiç kafandan geçmedi di mi?

Forma almak için
makyaj masrafını düşürenlerin,
maça gelmek için
ateşini bile düşürenlerin,
“kadın ne anlar la futboldan” zihniyetini
ofsayta düşürebileceğini
tahmin edemedin di mi hiç?

Terlikle bile
tam isabet yapabilenin
topukluyla röveşataya kalkıp
beynindeki örümcek ağlarını alabileceğine
ihtimal bile vermedin mi?

Elinin çamuruyla yazdığın senaryoları,
FENERBAHÇE'li kadınların
öpülesi ellerinin hamuruyla
parçalayabileceği
hiç yoktu di mi hesaplarında?

FENERBAHÇE’si için
en okkalı tribi atanın
iğrenç planlarının kalesine
tam doksandan gol atamayacağı
fikrine mi kapıldın birader?

Cinsiyeti yoktur ulan
FENERBAHÇE sevdasının..
Bi kere tutulmaya görsün,
erkeği de kadını da aynı deli..
Bunu hala anlamadıysan,
takvime bir daha bak..
Her 20 Eylül
çarpacak bu gerçeği suratına..

Bugün, yarın, daima..

 FENER YİNE 5 ATMIŞ!

- Abi FENER 5 attı yine, n’apsak?
- 6 atamadı diye manşet nasıl olur?
- Yok abi, 6 yiyenler gücenmesin.
- İlk golde bariz faul var desek..
- Her açıdan, var’dan, avardan, davardan baktık abi, temiz gol..

- E ikinci gol net ofsayt değil mi?
- Değil abi, çizgiyi kastırdık ama yemedi.
- Alanya’nın penaltısını yedi hakem falan, kara gece ayağı?.
- O dışardaydı galiba ya..

- Üçüncü golden önce….
- Abi 5 attı adamlar 5, gollerin hangi birine bahane bulucaz?.

- Hakemin FENER formalı fotoğrafını servis etsek..
- Abi gözünü seveyim, hakemin gassaray formalı fotoğrafları var..
- Alanya gol atamıyor zaten diye bi istatistik?
- E Beşiktaş’a 3 attılar ama..
- Aslında Alanya kötüydü’ye bağlasak?
- Onu yaptık zaten de, göz var nizam var, herkes izledi maçı be abi..

- Takım içinde sorun var diyelim..
- Yahu her golde yedek kulübesiyle sarmaş dolaş adamlar..
- Ver sürmanşetten.. FENER’de Mesut krizi..
- Abi Mesut FENER’den ayrıldı ya..

- Duran toplardan gol atamıyorlar diye bi başlık?..
- Taçtan bile gol attı adamlar abi..
- Ama akan oyunda bi numaraları yok diyemez miyiz?
- Sağdan, soldan, göbekten yardıra yardıra geliyorlar abi, nasıl yok?

- Ligde iyi ama Avrupa’da nanay??
- Nasıl nanay? Rennes deplasmanında 2-0’dan döndüler..
- FENER kupada yokları oynuyor?
- Abi n’aptın, daha kupa başlamadı.

- Hoca oyunu okuyamıyor da mı olmaz?
- Abi, sırf dün oyuna sonradan aldığı adamların biri attı, öteki assist yaptı.
- Taraftar takıma inanmıyor yazsak?
- Her maçları kapalı gişe, yemez..

- En formda kimse atıp tutalım hakkında..
- Abi biri oynamasa diğeri çıkıp parçalıyor..
- Buldum! Yeni transferler fos çıktı! Nasıl?
- Son 11’de 5 yeni transfer vardı..

- Tamam işte, 11 açıklanınca “falancanın ne işi var 11’de” diye sallayalım.
- Abi kime sallarsak kapağı takıyor..
- Crespo?
- Herif dinamo çıktı..
- Gustavo Henrique?
- Ona da çöp dedik, içinden Luciano çıktı..
- Emre Mor?
- Onu hiç deme, mosmor olduk valla..

- Bu maç kimseyi yanıltmasın olur mu?
- Tek maç olsa neyse de, kaç maçtır böyleler..

- Arda niye oynamıyor diye yaygara koparsak..
- Toplasan yarım saat top oynamadı 2 golü var abi ligde çocuğun..
İyi ki oynamıyor, bırak oynamasın ya..

- FENER’de Penaltı krizi!
- Ha bak o olur da, penaltıyı kaçırıp 5 atıyor adamlar..

- Ona yok, buna hayır.. Napıcaz ulan o zaman biz?
- Yatıp kalkıp dua edicez abi böyle oynayıp 5 atmasınlar diye..
- Bu sefer de 7-8 atmasınlar lan?
- Atmasınlar. Ağzından yel alsın abi.. Hepten topu tutarız..
- Aha top.. Tabi ya.. Çakalım hemen alevli topu..
- Bu kez topu onlar çaktı abi.. Alevi de bizi yakıyor..

HANİ BAZEN

Hani bazen
her şey üstüne üstüne gelir,
aklına gelmeyen başına gelir,
yaşamak bile zor gelir de,
bir tek o alayına gider..

Hani bazen
cebinde beş kuruşun,
gidecek bir yerin,
başını yaslayacak omuz olmaz da,
“neyse ki o var” dersin..

Hani bazen
kararır dünya,
gökkuşakların kurur,
sadece iki renk hiç solmaz senin için..

Hani bazen
ne varsa geçmek istersin
ama bi tek ondan vazgeçemezsin..

Hani bazen
kızarsın, öfkelenirsin,
söversin bile kendini tutamayıp da
yine de tutunursun ona sımsıkı..

Hani bazen
küsersin, gücenirsin,
kalbin kırılır,
yeminler edersin gitmem diye..
Ama ilk günden
yollarına düşersin yine..

Hani bazen
adım atacak halin olmaz ama
uzanınca sevdana kirli eller
biberine, gazına, copuna aldırmadan
üzerine yürürsün kim varsa
yumrukların sıkılı..

Hani bazen
ağlamaktan utanırsın, saklarsın da
ona halel gelince
boncuk boncuk olur gözyaşların..

Hani bazen
sevgiliyi,
müjdeli bi haberi beklemezsin
bir golü beklediğin gibi..

Hani bazen
kafan güzel,
hayat bile güzel
ama o her şeyden güzeldir..

Hani bazen
bayrağın yoktur da sallayacak
bir defter kağıdına boyarsın
sevdanın renklerini..

Hani bazen
o bayrağa uzanıp seyrederken maçı,
toz değmesin diye
indiremezsin ayaklarını..

Hani bazen
bi ömür paylaştığınla
kış günü battaniye altında bile
terk etmezsin sevdanı da,
sen göçüp gittikten sonra bile
o ordadır hatıranla..

Hani bazen
her gün tazelenirsin,
demlenirsin her acının sonunda..
Yine dopdoludur yüreğin
yine bol kepçe..
İnadına yaşamaktır çünkü o!

Hani bazen
düşlerindedir özgür dünya,
öptüğün ÇUBUKLU formayla yaşarsın..
Yaşın hep 19 kalır..

Hani bazen
gelmişine geçmişine isyandır o,
bazen el açıp ettiğin dua..

Hani bazen zehrindir,
bazen zemzemin..

Hani bazen
saat onu gösterince
ayrılamaz gözün rakamlardan..

“Hepimiz ölelim
o yaşasın” dersin ya hani,
öyleyse bağırın ulan
çok yaşa FENERBAHÇE diye..

Bazen değil,
her zaman..

YA ŞOFÖR OTOBÜSÜ DURDURAMASAYDI?

Bugün

Türk futbol tarihinin

en kara gününün 7.yıldönümü..

FENERBAHÇE Spor Kulübü

4 Nisan 2015 günü

Sürmene’deki silahlı saldırı sonucu kaybettiği

40 canını andı bugün..

İlk tören

katliam kurbanlarının

mezarları başlarındaydı..

Türkiye’nin pek çok şehrinin yanı sıra,

Çek Cumhuriyeti, Nijerya,

Kamerun, Hollanda,

Senegal ve Portekiz’de de yapılan

anma törenlerine

kurbanların yakınları dışında

binlerce FENERBAHÇE taraftarı katıldı.

Ayrıca Bağdat Caddesi’nden

stada doğru

onbinlerce insan

bu kara günü anmak için yürüdü..

Kortejin önünde

katliamda yaşamını yitirenlerin

fotoğraflarını taşıyan

eşleri ve çocukları vardı.

Yürüyüş sırasında

baygınlık geçiren sporcuların anneleri, eşleri

ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Sloganların atılmadığı

sessiz yürüyüşe

tarifsiz bir acı

ve gözyaşları hakimdi..

FENERBAHÇE Stadı’nda yapılan

anma töreninde ise

55 bin kişi vardı tribünlerde..

Canlarını FENERBAHÇE formasıyla veren

40 kişinin

posterleri açıldı

stadın dört bir yanında..

O kahramanların anısına

tribünlerde 40 adet meşale yakıldı,

anons edilen isimleri

tek tek tüm tribünlerce

söylendi hep bir ağızdan..

Skorborddan

futbol şehitlerimizin

görüntüleri, golleri gösterildi..

Olayın faillerinin

hala yakalanamamış olması,

kim olduklarının bile bilinmiyor olması,

bir dava açılmamış olması,

hatta iddianame bile yazılmamış olması

şiddetle protesto edildi.

Katliamın ardından

FENERBAHÇE ligden çekildiği için

oynanamayan Süper Lig’in

diğer temsilci kulüpleri

stada çelenk göndermekle yetindi.

Katliam nedeniyle

Türkiye’yi tüm Avrupa ve dünya turnuvalarından

10 yıl süresince men eden

UEFA ve FIFA

FENERBAHÇE’ye

anma telgrafı gönderdi.

Stadyumdaki öfke

tören sonunda sokaklara taştı.

Polisin

fişek, biber gazı, gaz bombası

ve TOMA’larla müdahale ettiği

olaylar sırasında

binlerce kişi yaralandı,

yüzlerce taraftar

gözaltına alındı..

 

------

 

N’oldu?

Çok mu ütopik geldi?

Eğer 7 sene önce

şoför

hem de başından vurulmasına rağmen

o otobüsü durduramamış olsaydı

yaşanacaklar

aşağı yukarı böyle olacaktı.

Hala farkında değilsiniz değil mi,

hala!

Belki o kurşunları sıkanlar

hala bilinmiyor,

bilinmesi istenmiyor!

Ama sessiz kaldıkça

silah hepinizin ellerinde!