25 Kasım 2024 Pazartesi

TEK

Zaten “siz hepiniz ben tek”
mottosudur da FENERBAHÇE’nin,
artık tek olduğu alanlar
değil futbolu,
aklın sınırlarını bile
zorlamaya başladı.

Dünya üzerinde
ceza sahasında
oyuncusunun kafasına top çarptığında
aleyhinde penaltı istenen
tek kulüptür FENERBAHÇE..

Sadece FENERBAHÇE
hakemin, VAR’ın, AVAR’ın bile verdiği
penaltının veya golün,
gerçekten de penaltı ya da gol olduğunu
futbol davarlarına
ispatlamak zorundadır.

5-6 golle kazandığında
otomatikman devreye giren
“Bu skor kimseyi yanıltmasın” masalı
tek FENERBAHÇE için anlatılır.

Attığı 6 golün en yavaşı
12 saniyede atılmışken
tek FENERBAHÇE için
rahatça söylenebilir
“hızlı hücum yapamıyor”
yalanı..

“Sen FENERBAHÇE’ysen
hakemi de yeneceksin arkadaş” kuralı ise
sadece ve sadece
FENERBAHÇE için geçerlidir zaten..

Hakeme sahada küfredene
ceza verilmezken
tek FENERBAHÇE’nin hocası, topçusu
itiraz ettiğinde bile
oyundan atılır.

Tek FENERBAHÇE’nin maçı devam ederken
o maçın hakemi hakkında
canlı yayında beyanat verilir mesela..

Ligin en çok gol atan takımıyken bile
sadece FENERBAHÇE’nin forvetleri
yerden yere vurulur.

Tek FENERBAHÇE’nin attığı gollerde
futbolun icadına kadar dönülüp
bir kusur var mı diye aranır.

Maç yapacağı şehre
elleri cepte girdiği için
rakibi “tahrik eden”
dünyadaki tek futbolcu
elbette ki
FENERBAHÇE oyuncusudur.

Türk futbolunu eleştirdiği için
tek FENERBAHÇE hocasının
kovulması istenir,
Türk düşmanı ilan edilir.

Sadece FENERBAHÇE’nin
şampiyonluktaki rakibinin
bir hafta sonra oynayacağı takımın
ceza sınırındaki tüm futbolcuları
sarı kart görür.

Tektir.
Tek bırakılmıştır.
Tek kalmaya,
tek başına mücadele etmeye zorlanır.
Evet.

Ama ayrıca
bu ülkenin
tek gerçek beş yıldızlı,
tek bağımsız,
tek gerçek büyüğüdür de!

Bu yüzden de
el etek öpenler,
yanak okşatanlar tarafından sevilmez,
tek kalması istenir.

Tam da bu yüzden
tek yürek, tek yumruk,
tek vücut olmaya mecburdur!



4 Kasım 2024 Pazartesi

 

YAPI’ŞTIR!

Hani biletini, kombineni alıp
maça gidiyorsun
ya da geçiyorsun ya ekran karşısına
futbol izleyelim diye,
o izlediğin
kokuşmuş bi sistemin
ucube gösterisi
ki hepimiz de bunu biliyoruz
aslında..

Mourinho “Ben buraya gelmeden
bana bir sürü şey söylenmişti,
ben bunlara inanmamıştım.
Ama bana söylenenden daha kötüymüş”
dedi ya maç sonunda,
valla hocam
bu senin gördüğün
fragmanı daha.
Biz ne filmler gördük bi bilsen..

İşlerine geldiğinde
göğüsle indirilen topu
ele yapıştırdıkları da oldu,
elle oynandığını en net gösteren açıyı
buharlaştırdıkları da..

Kes yapıştır aynı iki pozisyona
aynı hakemin
aynı maçta
iki farklı karar verdiği
anlar oldu misal..

Ofsaytı bozsun diye
son adamın kalçasına
dolgu yapıştırıldı lan
bu canına yandığımın liginde..

Ofsayt demişken,
ofsaytımsı diye
bi kavram yapıştırıldı yahu
literatüre..
Daha vicdani ofsayt,
etik penaltıdan falan da
hiç bahsetmiyorum..

Gole giderken
kalecinin karnına tekmeyi yapıştırdığı topçuya
sarı kart verildi
üzerinde ÇUBUKLU olduğu için..

Kale çizgisini
52 santimetre geçen topa bile
gol verilmediği oldu
düdüklerini
ağızlarına yapıştırdıklarından..

Attığı çalımla belini kırdığı rakibinin
Ray Charles’in bile göreceği
bir çelmeyle
yere yapıştırdığı
topçu için de
penaltı çalınmadı sonra..

Ama yapıştıra yapıştıra
FENERBAHÇE’nin
dünya kadar golü, penaltısı,
puanı, galibiyeti, şampiyonluğu
çalındı göstere göstere..

Hocalarına bunak, stajyer,
topçularına çöp, vasat gibi
etiketler yapıştırılarak
değersizleştirildi,
seneleri piç edildi..

Futbolun adaletine
şaibe yapıştırmakta
doktora yapmış bu sistemin
kullanışları oğlan’ları vardır
mesela..
Siz kara sanırsınız da
çoğunlukla pembe, siklamen,
yavru ağzıdır esasen..
Yani duruma göre..
Bukalemun gibi..
Rengârenk..

Yani senin pozisyonun sırasında
iki çay da yapıştırır abiler,
kahve de..
Gazları çok ya,
tuvalet molası bile yapıştırır
babalar..

Sen de ancak
kırk yılda bir denk gelen ilahi adaletle
90+12’de golü
şakkadanak yapıştırırsan
kazanabilirsin böyle!

Ama ne yapıştırdı be Amrabat..
Dilleri damaklarına,
donları popolarına yapışıp kaldı valla
sistemin maşalarının..

Çare yok.
Ya alınlarının çatısına yapıştırıp suçlarını
futboldan temizleyeceksin bir bir..
Ki o da sahadakinin değil,
yönetenlerin işi..
Ya da golleri
böyle mabadlarının çatalına
yapıştıra yapıştıra
devam edeceksin,
mecbur!



 

20 Eylül 2024 Cuma

 

20 EYLÜL’ÜN ANATOMİSİ
Ulan dallama sistem!
Ulan köhne, kokuşmuş kafa!
Hiç hesap edemedin di mi lan
20 Eylül 2011 günü
ağzının ortasına yediğin şamarı?

Erkeklere yasakladığın maça
sempatik görünmek adına
ceza bellediğin kadınlar için
3-4 bin bilet basarken,
o kadınların
cezayı alnının çatısına basacağını
kestiremedin di mi hiç?

4’e, 5’e, en çok da 6’ya kadar
saymayı öğrettiğimizden
41 bin 663 sevdalı kalbin
matematiğinin kâbusu olacağını
rüyanda görsen inanmazdın di mi?

Günlerce, aylarca, yıllarca
sevdiğinin yolunu bekleyen kadının
saatlerce bilet kuyruğunda
bekleyemeyeceğini mi sandın yani?

Helal alınteri kokan ÇUBUKLU’nun 
parfüm kokamayacağını mı düşündün 
Allah aşkına..

Kozmetikçiden
LACİVERT oje, SARI göz farı soranlar 
tribünü SARI LACİVERT’e
boyayamaz mı sandın abisi..

Evladının
ilk  SARI LACİVERT atkısını, beresini
ilmek ilmek ören ellerin
senin FENERBAHÇE’ye ceza vermekle bozduğun
o akılsız başına
çorap öremeyeceğine mi inandın yoksa?

En uzun dualara,
en bilinmedik şarkılara,
sıcacık ninnilere dönen dillerin
tezahüratlara da döneceğini
getiremedin mi aklına?

Renk renk çantası, ayakkabısı,
elbisesi, fuları, şapkası olanın
maç günü giyilecek
bir kreasyonu olmadığını mı zannettin?

Samanyolu’nda
atkılarla birlikte
başörtülerin, eşarpların,
saç bantlarının da sallanabileceği
hiç kafandan geçmedi di mi?

Forma almak için
makyaj masrafını düşürenlerin,
maça gelmek için
ateşini bile düşürenlerin,
“kadın ne anlar la futboldan” zihniyetini
ofsayta düşürebileceğini
tahmin edemedin di mi hiç?

Terlikle bile
tam isabet yapabilenin
topukluyla röveşataya kalkıp
beynindeki örümcek ağlarını alabileceğine
ihtimal bile vermedin mi?

Elinin çamuruyla yazdığın senaryoları,
FENERBAHÇE'li kadınların
öpülesi ellerinin hamuruyla
parçalayabileceği
hiç yoktu di mi hesaplarında?

FENERBAHÇE’si için
en okkalı tribi atanın
iğrenç planlarının kalesine
tam doksandan gol atamayacağı
fikrine mi kapıldın birader?

Cinsiyeti yoktur ulan
FENERBAHÇE sevdasının..
Bi kere tutulmaya görsün,
erkeği de kadını da aynı deli..
Bunu hala anlamadıysan,
takvime bir daha bak..

Her 20 Eylül
çarpacak bu gerçeği suratına..

Bugün, yarın, daima..



19 Ağustos 2024 Pazartesi

FENERBAHÇE’nin
YAPMAMASI GEREKEN ŞEYLER
KILAVUZU

Adın FENERBAHÇE’yse
öyle her şeyi yapamazsın arkadaş.
Tahrik olan çıkar..
Acayip provoke olabilir birileri..
Olur yani..
Gayet normal..

Bi kere ceza sahasına falan girme!
Hadi girdin, şut çekme bari..
E hadi onu da yaptın da
gol atma ulan!
Ya da at ya!
At at, boşver..
Nasıl olsa bi kulp bulur
iptal ederiz.

Hadi, bi şekilde oldu da
gözümüzden kaçtı
ya da mecbur kaldık da
verdik golü.
Sevinme!
Sevinme ya!
Nedir yani?
Çimlerin üzerinde
göstere göstere sevinmek ne demek?
Sen ne ara alıştın ya sevinmeye?

Rakip topu ceza sahasında
kucağına bile alsa,
kafa göz de girse
penaltı falan bekleme..
Oh ne âlâ..
Bi de utanmadan
penaltı mı atacaksın?
Adam gibi topunu oyna..
Sen FENERBAHÇE’sin ya,
ayıp ayıp!

Galip gelme!
Beraberlik neyine yetmiyor?.
Hem sen değil misin arkadaş,
her fırsatta
birlik beraberlikten bahseden?

Elini cebine sokma mesela!
Ne alaka ya?
Niye sokuyorsun abi sen elini cebine?
Ne demek istiyorsun?
Bak yazarken bile tahrik oldum.
Fesüphanallah!

Maçtan önce sahada ısınma!
Soyunma odasında ısın.
Hem soyun hem ısın işte..
Olmadı koridora çık mis gibi..
Ne işin var ya maçtan önce sahada?
Deli mi edeceksin abi sen bizi?

Taç atma! Korner de atma.
Frikik falan hiç atma!
Atma arkadaş..
E atarsan sana da tribünden
çakmak, çakı, tuğla,
elektrikli ısıtıcı, sis bombası,
sustalı, şişe,
kale direği
atarlar tabi..
Sonra ağlamayacaksın
niye yabancı madde atıyorlar
diye..

Otobüse binme!
Otobüsle seyahat ederek
niye geriyorsun ortamı ya!
Sonra kurşunlarlar elbet..
Ha aslında taştı ya o, neyse!

Sokakta formayla gezme!
Gezersen çalar, yakarlar tabi.
Ne var bunda?

Hele tribüne formayla hiç gelme..
Hatta tribüne gelme..
E gelirsen yersin tabi
biber gazını, copu..

Otur evinde izle.
Ama dünyanın parasını bayıl,
abone ol bak..
Öyle kaçak maçak yok ha..
Marka değerini mi düşüreceksin oğlum?

İtiraz etme!
Çakarız valla kırımızıyı.
N’olmuş yani
golün penaltın verilmediyse?
Sanki ilk defa oluyor.
Dünyanın sonu mu ya?
Eğ kafanı git işte..

Akreditasyon kartın olsa bile
sahaya inme..
Neymiş efendim,
biletli taraftarı
stada alınmıyormuş da,
gaza falan boğuluyormuş..
Allah Allah!
Ulan tazyikli suyla yıkandı,
kafalarında cop kırıldı,
mermi sıkıldı be..
Gaz nedir ya?
Alış ya bunlara..

E hadi bi halt yedin de indin..
Tribünün önünden yürüme..
Yürüme abi..
Yürüyüş yolu mu orası?
Yürürsen yürürler üzerine..
Arkadan da iterler.

Arkadaş senin adın FENERBAHÇE!
Öğrenemedin mi ya sen hâlâ?
Sen rakibi de, hakemi de,
sistemi de, siyaseti de
yeneceksin..
Yok öyle alnının teriyle
üç puan, galibiyet,
şampiyonluk!

Bak açık açık söylüyoruz..
Gözünün içine baka baka,
göstere göstere yapıyoruz..
İlla ligi mi bitirmeyelim,
hapse mi atalım?
Ne zaman uslanacaksın sen?
Boyun eğ bitsin, gitsin artık işte!

 

 




18 Ağustos 2024 Pazar

 

ÖLMEYECEĞİZ

 “FENERBAHÇE sen çok yaşa..
Canım feda olsun sana” söyleminin
bir tezahürattan çıkıp
gerçek olması için
kirli bir oyun oynanıyor
yıllardır bu ülkede..

SARI LACİVERT akan kanın gücü
başka iğrenç amaçlara
alet edilmek isteniyor
ısrarla..

Bunun için her şey yapıldı,
denendi
ama direndik,
ayakta kaldık,
ölmedik!

İftira attılar,
hapse attılar,
şanlı tarihimize çamur attılar
ama ölmedik.

Tazyikli suyla yıkadılar,
biber gazına boğdular,
üzerimizde coplarını kırdılar,
yine ölmedik.

“Gerekirse gerçek mermi kullanabilirsiniz” deyip
gerektiğine karar verince kullandılar,
otobüsümüzü kurşunladılar,
mucize eseri ölmedik.

Bir stad dolusu insanın
alenen üzerine saldırdılar ki
birileri ölsün.
Darp edildik,
yaralandık
ama ölmedik işte.

Göstere göstere
penaltılarımızı, gollerimizi,
galibiyetlerimizi, şampiyonluklarımızı,
emeklerimizi, hakkımızı çaldılar.
İsyan ettik,
ağladık,
hırpalandık
ama ölmedik.

Biletliyken stadlara almadılar,
şehir dışında beklettiler,
üzerimize yağan taşları seyrettiler.
Gururumuz incindi,
kalbimiz kırıldı,
kafamız gözümüz yarıldı
ama ölmedik.

Formamız yakıldı,
alçakça manşetler atıldı,
fetö yalaması savcı tarafından
sözde “doksandan çakıldı”,
o golü yemedik,
yenilmedik,
ölmedik.

Top oynarken
çakmak, şişe, çakı,
tuğla, elektrikli ısıtıcı, sustalı,
ses bombası, kale direği
atıldı üzerimize.
Sahaya inip
futbolcularımıza saldırıldı.
Hepsinin sonunda da
biz cezalandırıldık
ama ölmedik.

FENERBAHÇE taraftarını
hedef aldılar,
yetmedi.
Topçularını öldürmeye çalıştılar,
yetmedi.
Bir önceki başkanını
hapse attılar,
yine yetmedi.

Şimdi de sahanın içinde
FENERBAHÇE Spor Kulübü Başkanına
saldırdılar.
Ve bunu bile
normalleştirmeye çalışıyorlar.

Başkanın sahada ne işi vardı?
Otobüsün yolda ne işi vardı?
Taraftarın tribünde ne işi vardı?
Futbolcu niye gol attı?

Suçlu olman için
FENERBAHÇE’li olman yeter
bu ülkede!

Evet.
Yaralandık, yargılandık,
hırpalandık, linç edildik,
iftiraya uğradık,
hapse girdik, vurulduk,
hakkımız çalındı.
Hâlâ da çalınıyor.

Ama ölmedik,
ölmeyeceğiz..
Ölmeden önce
son sözümüzün ne olacağını da
gayet iyi biliyorsunuz!






13 Ağustos 2024 Salı

 -Büyük Başkan SÜLEYMAN SEBA anısına-

“FİTBOL”UN KARTAL KANADI
Kıymetli rakipleriydik O’nun..
Ama O
hep bizden biriydi..
Yüreğimizden,
kanımızdan gibi..

Çok zaman
O’nun siyah beyaz sevinçleri
bizim üzüntülerimiz oldu..
Ama hiç kızamadık O’na,
içerlemedik..

Burma bıyıkları,
gülümseyen yüzü,
babacan hali,
kasketiyle
sadece
FENERBAHÇE forması da giymiş
bir “fitbolcumuzun” değil
hepimizin dayısı,
amcası gibiydi..

Güzel oyun denen şeyin
damak tadı,
“fitbol”un
kartal kanadıydı O!

Onun yolundan gidenlerin
“Alnı öpülecek topçu,
eli öpülecek başkan”
özlemiydi O!

“Kıymetli rakipleri” üzülmesin diye
uçakta takımına
şampiyonluk sevinci yaptırmayan
gerçek bir beyefendiydi O!.

“Üzüldüğümüz çok şey oldu
ama yuttuk, oturduk.
Yalnız Beşiktaş’ı üzmesinler”
diyecek kadar
tutkulu bir aşıktı O!

Evini ipotek ettirip
kulübünün borcunu ödeyecek kadar da
yürekten bağlıydı sevdasına!

Ne evirdi, ne çevirdi lafı..
Ne ayırdı ne de kıvırdı
başkaları gibi..

Dosdoğruydu..
“Herkesi bir zaman,
kimilerini her zaman aldatabilirsiniz.
Ama herkesi her zaman
aldatamazsınız” dedi..
Ve aldatmadı kimseyi..

“Fitbolu” onur
“fitbolcuları” evlattı onun için..

Onun SİYAH BEYAZ sevdasının önünde
saygıyla eğiliyor şimdi
SARI LACİVERT ruhumuz!

Vasiyet ettiği gibi
cenazesinde olmadı
çelenk, top arabası!
Ama 
tabutunu taşıyamasa da
ardından gözyaşı döktü
milyonlarca
FENERBAHÇE sevdalısı..

Ve 10 yıl sonra bile
siyah beyaz olmasa da
futbolun onurunu taşıyan yüreklerde
yaşıyor hatırası..







11 Ağustos 2024 Pazar

 

DOĞAL KONUMUNDA DEĞİL

Sahtelik abidesi,
fena halde hormonlu ülke futbolunda
“doğal konum”
 sadece FENERBAHÇE atak halindeyken
ceza sahasında
top rakibin eliyle buluşursa
tartışma konusu olur.

Ve o top
hangi şart ve şekilde
elle kolla oynanmış olursa olsun,
gerekirse açıların ruhuna rahmet okunarak,
anatominin anası ağlatılarak
temasın doğal konumda gerçekleştiği sonucunda
mutabık kalınır.

Cep telefonu kamerasıyla
canlı maç yayını yapan
resmi yayıncının olduğu
ülkede olur bu.

Federasyon başkanı adaylarından birinin
tehdit ve şantajla adaylıktan çektirildiği
ve bunu bizzat kendisinin açıklamasına rağmen
tek bir soruşturma bile yaşanmayan
ülkede..

Şike kumpası davasında
doğru karar verdiği için
göreve gelir gelmez linç edilip
zorla istifa ettirilen hakim yerine
telefonunda 280 bylock görüşmesi çıktığı için
FETÖ üyesi olmaktan yargılanan oğlunu
ifadesi bile alınmadan karakoldan çıkartan
başka bir hakimin
Tahkim Kurulu Başkanı yapıldığı
ülkede..

Himmet ve duayla
ayağa kaldırılan kulübe
ofsayttan gol atmanın legal olduğu,
gol yediğinde
“ofsaytımsı” kuralının dikkate alındığı
ülkede..

Sahada gördüğünü çalamayan,
VAR’da ekrandan defalarca izleyip
doğruyu söylemeyenlere
hakem kokartı verilen ülkede..

Hakem rehin almaktan
sabıkalı birinin
yeni federasyon başkanı olduğu
bir ülkede..

Kollanan kulüp hazır değil diye
iki kez ertelenen,
sonunda taşındığı Arabistan,
İstiklâl Marşı ve Atatürk pankartlarına
engel olunca
çıkan kriz yüzünden
süpersonik kupa maçını
iptal eden ülkede..

Sahanın ortasında
bir hakemin
kulüp başkanı tarafından
yumruklandığı bir ülkede..

Başka bir kulüp başkanının
hakem kararları nedeniyle
takımını
maç oynanırken
sahadan çektiği ülkede..

Taraftarların sahaya girip
futbolculara saldırdığı maç sonrası
futbolculara ceza verilen ülkede..

Maç görüntüleriyle,
VAR kayıtlarıyla oynandığı
ayyuka çıkmış bir ülkede..

Sanki bu ülke futbolunda
her şey doğal konumundaymış gibi,
FENERBAHÇE maçlarında
leyhte veya aleyhte
elin kolun
doğal konumunda olup olmadığının tartışılması
abesle iştigal.

Türk futbolunu
doğal konumundan da
raydan da çıkaran
ellerin kolların
kırıldığı günü görebilirsek
o zaman tartışırız bak.

 

 

 

19 Temmuz 2024 Cuma


FENERBAHÇE NE DEMEK

Başka bi şeydir o, çok başka..
Tanımlanamaz, tarif edilemez.
Sevgisinin ne adı konulur
ne de yaşı olur.

Kalp atışıdır
ekg çatlatan..
Bir yudum nefestir
sonsuza dek süren..

Her şey üstüne üstüne gelirken,
aklına gelmeyen başına gelirken,
yaşamak bile zor gelirken,
alayına gidersin onun için..

Zifiri karanlıkta akan
fener alayıdır o!
Can pahasına direniştir haksızlığa..

Baba yadigârı,
evlada miras,
ananın ak sütü gibi temiz,
kardeşle paylaşılan kadar helâl..
Bu yüzden aile işte!

Sıkı sıkıya bağlılık,
ihanete yer olamayan sadakattir.

Neyin var neyin yoksa geçersin de
bi tek ondan vazgeçemezsin..

Öznen de odur, yüklemin de..
Öncen de odur, sonran da..

Çocukluk aşkındır,
gençlik heyecanın,
orta yaş olgunluğundur,
ihtiyarlık keşkendir.

Şerefe kalkan kadehte de
görürsün,
şükürle varılan secde de..

Hem
bir gün ortaya çıkmak gibi
kötü bir huyu olan
gerçektir.
Hem de
hiç bitmesini istemediğin
bir rüya..

“Üstün muvaffakiyetler” emridir.
Cesarettir.
Hürriyettir.
Cumhuriyettir.

İngiliz kudurtan
ZEKİ RIZA golüdür.
Kırık çenesiyle oynayan
MEHMETÇİK BASRİ kanıdır.
Milyonların canı,
adaletin yanıdır.

RIDVAN’lı, SCHUMACHER’li,
OĞUZ’lu, AYKUT’lu poster.
CEMİL’li, CAN’lı, LEFTER’li
siyah beyaz film.
Ama her daim
renkli düşler..

Bordeaux golünden sonra sokakta,
Chelsea golünden sonra tribünde
atılan çığlık,
90+4 te
tribünde, sokakta,
çatakta, batakta
Antep golünün gözyaşıdır.

Asla terketmeyen yar,
hiç bi şeyin yokken içindeki var,
sevdaya uzanan ellerin önüne örülen
SARI LACİVERT duvar!

Onun için
kâh yumruk olup sıkılır,
kâh dua için açılır
ellerin..

Kutup yıldızıdır,
pusuladır,
kara deryalarda fenerdir o!

Mutluluğuna değil
umuduna tutkun olduğun..

Hem zehrindir
hem zemzemin..

Acıdan güldüğün de olur,
sevinçten ağladığın da..

Yani bazen neşe, bazen keder..

Yani, kısaca hayat!
Ama dopdolu, uzun bir hayat!

Hep hayatımızda olacak,
hayata hayat katacak..

Ve yürekten sevenler oldukça
sonsuza dek hayat bulacak!





KATKIDA BULUNANLAR :

@kocamanFbli

@aepozdem

@bulentcyp

@birsen1907lady

@aliferhatagmis

@FENERBAHCEGO

@Zat84

@Engin_2103

@demiredogan78

@ZaferDenizKose

@denizlefter

@cavlan_turan

@Smilesporta

@fener­_alayii

@mr_cefakar

@aydfaruk

@Fenerbahce1920

@TurkRakisi09

@gercekseref1

@sedatpoyraz1907

@birolustun

@calenders07

@ArzuYaman07

@sonFedai1907

@34Amerikal

@samiyenibahar

@Fredinhowww

@brutalsound46

@GokturkNadir

@denizci82

@CicelebiCihan

@FENERlZM

@erimce

@ablasyon

@doruktore

@senemirhan

10 Temmuz 2024 Çarşamba

  

BUGÜN GÜNLERDEN..
Bugün günlerden
direniş ateşinin ilk kıvılcımı!
Koru hala
alev alev yanan..

Bugün günlerden
üç ayda unutulur sananların
ilk g*t oluşu..
Ve de son olmayacak!

Bugün günlerden
YAYLA yolunda
deftere çizilen
FENERBAHÇE bayrağı!
Sonsuza kadar
yetecek bize
gölgesi bile..

Bugün günlerden
gözlerde buğulanan
yaşların isyanı!
Sevdamız uğruna
akıtmaktan
hiç çekinmediğimiz,
tertemiz!.

Bugün günlerden
CADDE’nin tozunu
yüreklerimizin dumanına
kattığımız gün!
Ama SARI LACİVERT’e
toz kondurmadan..

Bugün günlerden
titreyen asfalt,
öfkeli ayaklar!
Sonrasında
METRİS, SİLİVRİ,
ÇAĞLAYAN yollarını da
arşınlayan..

Bugün günlerden
“gerekirse mermi kullanabilirsiniz”..
Hani şu
Bir 4 Nisan günü
gerektiğine karar verdikleri..


Bugün günlerden
paraleline, yamuğuna, teğetine
başkaldırı,
alayına gider!
Haksızlığa karşı yürüyen
bir koca çınar!

Bugün günlerden
sokaklarda oynayan FENER,
kaldırımlar tribün!
Hiç susmayan,
susturulamayan,
susturulamayacak!

Bugün günlerden
köprüden önceki son çıkışın
pas geçilmesi!
E sonuçta
burası KADIKÖY,
buradan çıkış yok!

Bugün günlerden
yalana, iftiraya
meydan okuyuş,
gerçeğin kötü huyu!
Ortaya çıktıkça
üç buçuk attıran hani..

Bugün günlerden
“Hükümet düşer,
enflasyon düşer
FENERBAHÇE babayı düşer”..
Düşenler de,
ayakta kalanlar da
belli şimdi!

Bugün günlerden
özgür dünya düşleri,
öpülen ÇUBUKLU forma!
Anılarda yaşayan,
acı olan,
marş olan tribünlere!

Bugün günlerden
ALİ İSMAİL KORKMAZ!
FENERBAHÇE Yıkılmaz!
Korkmadık!
Yıkılmadık!
Yıkılmayacağız!

3 Temmuz 2024 Çarşamba

 3 TEMMUZ 1 KUMPAS

Düzmece büzdürmece
dil üstünde aldatmaca!
Allem kulem
hacıyatmaz
afiyetle yutturmaca!
3 Temmuz 1 kumpas
burgu burgu
bir kurgu..

Silahlı milahlı montajlar
ömrübillahlı şantajlar!
Medyanın uşaklığı
yalanın gevşekliği!
Sehven yazılan adresler,
bunu okutmaya çalışan
teresler..

İçimizi acıtan
serum şişeleri
manşetleri süsleyen
kara çalma klişeleri!..

Tarla yeşillendi mi?
Buğday başaklandı mı?
1 Numaranın havuzu,
inşaatın tapusu!

Mumu yatsıya kadar yanan
Billyoner yalanı!
Kalemleri satılık
lejyonerler talanı!

İpe sapa gelmez
19 maçlık fezlekeler..
Kaldır kolları oh oh
şıkıdım şıkıdım
mezdekeler!..

Hiç doğmayan kız kardeşe
verilen arabalar,
olmayan görüntülerde
sayılan paralar!

Önceden bilip
gülerek izleyen kahinler,
görmezden gelinen
doğan görünümlü şahinler!..

Gazete haberlerinden çıkartılan
safsata “yüzde yüz”ler!
Jurnali tezgahlayan
yüzsüzoğlu yüzsüzler!..

İçki sofralarından kalkıp binilen
imamın çok oturgaçlı kayığı!
Kukla gibi oynatılan
bademin pis bıyığı!

Onurun harcandığı
vıcık vıcık çıkarlar..
Köşeleri tutan
ağzı salyalı çakallar!.
Hiçe sayılan
masumiyet karinesi!
İftihara geçen(!)
iftiralar karnesi!

El etek öpen takkeciler,
keselerini dolduran
cukkacılar!
Gerçekleri saklayanlar,
suçluları aklayanlar..

“Gerekirse mermi kullanın”
borazanları..
Sağa sola saldıran
güç abazanları..
Helikopterden sıkılan
biber gazları..
Tomaya atılan(!) kafanın
şark kurnazları..

Musallat olunan kupalar,
korkutulan sopalar..
Kes yapıştır tapeler
itinayla takılan tıpalar!..

“İnce ayar” manevralar..
En kalınından palavralar..

Nutella’dan hallice mütalaa,
iddia kuponundan bozma
iddianameler!
İşkembe-i kübradan sallayan
süpper savcı,
hariçten okunan
inleyen nağmeler!..

Verildi fetvalar,
kırıldı kalemler,
ama direnişle taçlandı yine de
 “sevginin gerektirdiği”
eylemler..

Dört bir yanı
ihanetin o leş ateşi bürüdü!
SARI LACİVERT sevdalılar
adalet için
özgürlüğe yürüdü!

METRİS’te, ÇAĞLAYAN’da
CADDE’lerde, MEYDAN’da..
Yollarda, stadlarda..
YAYLA’da, salonlarda!..

Dönmeyecek yolundan asla
hiçbir FENERBAHÇE’li..
Zaten çok zaman oldu
o sınırı geçeli!..

İster hain olun,
ister tümüyle gaddar!
Devran dönüyor işte
zamanlama manidar!
Bu kumpasın “as”ları
hesap verene kadar
Bitmeyecek bu dava
büyük yeminimiz var!

Düzmece büzdürmece,
bildiğin aldatmaca!
Kare kare çözülecek
bu aşağılık bulmaca!..




27 Mayıs 2024 Pazartesi

 YANAK OKŞATARAK DEĞİL

Sosyal medyanın gazına,
onun bunun ağzına bakıp
laf çarpıtmaya kalkma
aslanım..

Senin gibi olmaz,
başka türlü şampiyon olur
FENERBAHÇE!

Beleş penaltılarla değil,
kabak gibi penaltıları
yendiği halde
şampiyon olur.

Yoktan VAR edilen gollerle değil,
VAR’da yok edilen
gollerine rağmen
şampiyon olur.

Ofsaytımsılarla değil,
alayını ofsayta düşürerek
şampiyon olur.

Kollana kollana değil,
kanırta kanırta şampiyon olur.

“I love you hocam” diyerek değil,
hocanızı, avanesini,
himmetini, duasını
üst üste koyarak
şampiyon olur.

“Bu ligi bitirmeyiz” tehdidiyle değil,
ligi hakkıyla, şerefiyle, eze eze
en önde bitirerek
şampiyon olur.

Emeklerine çamur,
alın terine iftira atılıp
hapisle, cezayla silinmek isterken
ertesi sene küllerinden doğarak
Nisan’da şampiyon olur..

Boyun eğerek değil,
başını herşeye rağmen
dik tutarak
şampiyon olur..

Herkesin masasına oturarak değil,
masayı devirerek şampiyon olur.

Büyük ekşi bir zehirle değil,
kocaman bir sevdayla ve yürekle
şampiyon olur.

İttirile kaktırıla,
haram kazançlarla değil,
çalışarak, ter dökerek, hak ederek
helal zaferlerle
şampiyon olur.

Makas vererek değil,
mabad keserek şampiyon olur..

Her hafta palavra sökerek değil,
ilmek ilmek dikerek
şampiyon olur.

Yanak okşatarak değil,
tek tek sekerek
şampiyon olur.

Şampiyonluk onun geninde, ruhunda var..

Senin gibi “ağar” alengirle,
doğan’lı şikelerle, siyasi oyunlarla,
takkeli sümüklü hoca himmetiyle değil,
dişiyle tırnağıyla
şampiyon olur.

Kaç yıldır şampiyon olamadığını
hesaplamaya,
elinle göstermeye
yeltenme hiç.
Düzenini başına yıkar elbet bir gün;
elini lavabona soka soka
yine şampiyon olur!


25 Mart 2024 Pazartesi

FENERBAHÇE NELERİ YAPAMAZ?

Sen FENERBAHÇE’ysen
öyle her şeyi yapamazsın arkadaş!

Galip gelemezsin mesela..
Oldu da geldin,
sevinemezsin!
Hele deplasmandaysan,
asla!

Elini cebine falan sokamazsın.
Ağır tahrik lan bu!
Maçtan önce ısınamazsın,
sahada dolaşamazsın..

Maç boyunca kafana
su bardağı, çakmak, para,
taş, tuğla, elektrikli ısıtıcı,
ses bombası, meşale,
tribün direği atılsa bile
o maç devam eder.

Bütün tribün sahaya dalıp
sana saldırsa da
kendini koruyamazsın.
Korner bayrağı,
hatta bıçakla kovalansan bile
kaçamazsın.

Gol mol atamazsın..
Gerçi atarsan da iptal edilir..
Hemen edilemese de
5-10 pozisyon öncesine dönülür,
bi şeyler bulunur,
yine edilir..

Ha golün sayılmadığında,
penaltın verilmediğinde
itiraz mitiraz edemezsin!
Çat diye yapıştırılır
kırmızı kart!

Otobüsün kurşunlasa da
sesini çıkaramazsın..
“Yuh artık bu kadar da olmaz” diyemezsin..
Hemen ertesi hafta
mecburen sahaya çıkarsın.
Çıkmazsan
sonuçlarına katlanırsın.

Fikstür hep aleyhine ayarlanır..
Rakibinin oyuncusu
sakatsa, cezalıysa falan
oynayacağın maç
kupa maçı da olsa
bir ay, iki ay,
hatta gerekirse
sezon sonuna kadar ertelenir.
Onlar ne zaman isterse
o zaman oynarsın.

Arabistan’a
maç yapmaya götürülürsün.
ATA’na, bayrağına saygısızlık yapılınca
maça çıkmazsın.
Sözde ortak karar alınır
ama bütün ihale
senin üzerine yıkılır.

Şike iftirasına maruz kalsan da,
başkanın yöneticilerin hapse atılsa da,
hakların gasp edilse de,
telafisi mümkün olmayan
maddi, manevi zararlara uğratılsan da,
şampiyonlukların çalınsa da
“Yeter ulan artık” diye
isyan edemezsin.

Avrupa’da aldığın puanlardan
herkes sebeplenir
ama herkes puan almaman için çalışır.
“Bu ne iki yüzlülük” diye
aklından bile geçiremezsin.

Yayın ihalelerinde
hep sana önderlik yaptırılır.
Sayende herkes kasasını doldurur.
Ama canına kast edilse dahi
“Ben artık yokum” diyemezsin.

Ligden çekilmeyi görüşmek için
kongreye gidemezsin.
Gitsen de oylayamazsın.
Oylayıp karar alsan da
çekilemezsin.

…….

 

Ama unutma!
“İmkânsız”larla doludur
FENERBAHÇE tarihi..
"Yapamazsın" dediğin ne varsa
yapa yapa yazıldı bu tarih..

3-0 geriye düşüp 4-3 kazanan,
9 puan farkı kapatıp şampiyon olan,
kapısına kilit vurmaya cüret eden darbecilere
meydan okuyan,
ülkeyi ele geçirmeye çalışan
terör örgütü önüne SARI LACİVERT duvar olan,
“bir daha belini doğrultamaz” denen her anda
anka gibi küllerinden doğan bir güce
sınır, limit çizemezsin..

Çizmeye yeltenirsen de
o senin façanı çizer!





17 Mart 2024 Pazar

 

SANTİM SANTİM
Saniye saniye çalışıp,
sonunda santim santim yiyen
ve bunu da yediremeyenlerin
kâbusudur FENERBAHÇE!

Sahaya bıçak, elektrikli ısıtıcı,
tribün direği attıklarında bile
sırtları sıvanan,
sahada hakem dövdüklerinde,
rehin aldıklarında bile
arkaları kollanan
güruhun
belalısıdır FENERBAHÇE!

Bir otobüs dolu insan ölsün diye
o otobüsü kurşunladıklarında bile
“bu şehre mal edilemez” diyen malların,
SARI LACİVERT’e güttükleri düşmanlığın
ödülünü hep alan andavalların
nefretine maruz bırakılan
ama her defasında
ayakta kalan
güçtür FENERBAHÇE!

Ne yaparlarsa yapsınlar
masum ilan edilip
siyasetçe pışpışlananların gözünde
her daim
suçtur FENERBAHÇE!

95-96’da, 2010-2011’de
uğradıkları yenilgiyi hazmedemeyip,
futbolu kan davasına dönüştüren
şımartıla şımartıla
Türk futbolunu dinamitleyen
medeniyetsizlere
ders vermekten bıkmayan
öğretmendir FENERBAHÇE!

Her gittiğinde
3 puandan, galibiyetten önce,
ölmeden sağ salim dönebilmeyi diledikleri şehirden
her defasında
başı dik, alnı açık çıkan
SARI LACİVERT duvardır
FENERBAHÇE!

Bile bile ölüme gönderilen,
ölmeyip hayatta kalınca cezalandırılan
ötekidir FENERBAHÇE!

Sahada kafası gözü yarılan,
100 dakika boyunca
yabancı madde yağmuruna tutulan,
maç bitince üzerine saldırılan topçuları için
kendilerini korudular diye
ceza istenen
tek kulüptür FENERBAHÇE!

Uğradıkları operasyonun
“çok ince ayar bir çalışma yapıyoruz”
diye anlatıldığı,
kumpas senaryolarla
hakkının gasp edildiği,
iftiralarla emeğinin çalındığı,
buna rağmen hep sahada kalan
onurdur FENERBAHÇE!

Sonuçta
“buradan çıkabilecekler mi bakalım” dersin,
günlerce ortamı gerersin,
dakikaları zehir edersin,
saniye saniye çalışırsın
ama
santim santim sokar
FENERBAHÇE!

 

8 Mart 2024 Cuma

 SALINCAK

Sümüklü hocasının çıktığı dala
salıncak kuranların aksine
ne başkasının salıncağına biner
FENERBAHÇE,
ne de başkasının salıncağını
sallar..

“Himmetli” çakma imamın kayığına da
“ağar” çeken salıncaklara da
oturmaz..

Kucağa oturmaktan hazzetmez.
Kazığa oturtmayı yeğler itinayla..

Yanaklarını avuçlatmaz da
bi makas alır ki yanağından
nereni avuçlayacağını şaşırırsın..

“Burdan da dönemez” denilen maçlarda
son saniyede
öyle bir döner ki
şaftın kayar..

Nasılsa elenir kafasıyla yapılan
maç takvimini
programlayanın kafasına geçirir..

Revire dönen stoper rotasyonunda
maç esnasında stoperi sakatlanır,
sol bekten taş gibi stoper devşirir.

Sol bekten taş gibi sol stopere evrilen topçusu
82. dakikada 80 metre depar atıp
değme santrforlara taş çıkartan vuruşla
ağları havalandırır.

MHK hakemleri olmayınca
Avrupa’da 4 yiyip dönenlere inat,
adil yöneten hakemle
3 atıp döner Avrupa deplasmanından..

Maç öncesi
“Avrupa’dan alınacak kötü bir sonuç”
diye başlayan soru sorarsın.
Maç sonunda
kafandaki manşetler yerle bir olur.

Kaybedip eleneni tebrik eden,
FENERBAHÇE kazandığı halde tebriğe erinen
salıncak sallayanları
gram sallamaz.

“Duran toptan çok yiyor” diye
algı yaparsın,
boy ortalaması
nerdeyse 2 buçuk metre olan takıma
12 kornerde kalesini kapatır.

“Duran toptan atamıyor” diye
algı yaparsın,
hiç korner atmadan
tek duran topta golü bulur.

Fizik gücü zirvede,
en formda haliyle karşısına çıkan
Belçika Ligi liderini
Belçika çikolatasına çevirir,
nutkun tutulur.

Aynı akşam
futbolda Belçika lideri’ni Brüksel’de,
basketbolda Real Madrid’i Madrid’de
devirir.
Sen hâlâ
“dünyanın en büyük spor kulübü” teriminin
anlamını ararsın..

“Hangi takımı tutuyorsunuz” sorusuna
FENERBAHÇE deyip
yanına parantez içinde
“ölümüne” yazan kaptanının
heykelini dikti ulan FENERBAHÇE
Dünya Kadınlar Günü’nde..

Sen kucakta oturup salıncaklarda sallandığın için
darağacında sallansa da
FENERBAHÇE demekten vazgeçmeyenleri
anlayamazsın!



25 Şubat 2024 Pazar

PENALTI DEĞİL

Kadıköy’de yaşanan KARA gecelerin
ardı arkası gelmiyor…

El olmayan bir pozisyonda
yine kirli elleri vardı utanmazların…

Sahada hakemin, futbolcuların,
tribünde seyircilerin bile görmediği
elle teması
VAR’daki gözler gördü
sadece…
Daha doğrusu uydurdu…

Hangi açıdan bakılırsa bakılsın
ele temasın görülemediği görüntülerle
verilen penaltı rezalettir,
kepazeliktir…

Montaj görüntülerle
rakip futbolcuların bile
disipline sevk edilmesine
neden olan zihniyete
sırf lige tutunabilsinler diye
olmayan bir penaltı
adeta hediye edilmiştir…

Fenerbahçe’li futbolcular bile
korneri işaret ederken
koltuğunu kaybetmemek için
kendi kaygılarının esiri olan
tarihin en kötü TFF başkanının işaretiyle
kirli eller devreye girerek
penaltı noktasını işaret etmiştir…

Bütün futbol kamuoyunun
gözleri önünde
bir takımın şampiyon yapılmaya çalışıldığı
açık seçik görülmüş,
adalet mevhumu
ayaklar altına alınmıştır…

Pozisyonun
penaltıyla uzaktan yakından
alakası olmaması bir yana,
öncesinde çok net bir ofsayt,
daha öncesinde de
yine çok net bir faul
maçın hakemleri tarafından
malum gerekçelerle
es geçilmiştir…

Fenerbahçe’nin
evinde ya da deplasmanda oynadığı
her maçta vizyona sokulan
KARA GECE filmleriyle
Türk futbolu
korkunç bir karanlığa
sürüklenmiştir.

Sonuç olarak
o pozisyon penaltı değildir…
Sonrasında atılan gol de
gol değildir…
Futbol da futbol değildir zaten..
Kurallar da
bizim işimize yaramıyorsa
kural değildir…

……

Bütün bunları söylüyorsanız
ya futboldan anlamıyorsunuzdur
ya da üzerinizde
turuncu vişne çürüğü
parçalı forma vardır..

Ama endişe etmeyin..
Parça parça ettiğiniz her rengin
SARI LACİVERT bir ilacı olacak
bu ülkede
her daim..




18 Şubat 2024 Pazar

KAYAR

FENERBAHÇE bu.
Delikleri tıkanmış futbol siteminde
ne yaparsan yap
yağ gibi kayar..

Yürümenin bile
imkansıza yakın olduğu sahada
oynamak zorunda bırakırsın,
kaygan zeminde kayar..

“CENGİZ son haftalarda formsuz”
diye sevinirsin,
İFRAN CAN’ı koyar,
onunla kayar!

Forvetleri tutuk diye
kına yakacak olursun,
eski golcüsü,
SİU çektirici
SERDAR DURSUN’u çeker,
o da ilk maçında kayar..

“Askerleri iş yapmıyor” diye
algı yaparsın,
öfke kontrolünden sabıkalı komutanı
HAKAN çıkıp MERT’çe kayar..

Yıldızları kaymıyor sanırsın,
kuyruklu yıldız olup kayar..

Sahanın çamurundan başka
çamur değmez
formasına, eline, yüzüne..
Attığın çamurları
mabadına sokarak kayar..

Sağa sola kayan
rot balansı bozuklara
benzemez.
Islak çimde
kuru kuru
bodoslamasına kayar.

Kendisine karşı
“ölüm kalım” maçına çıkıp
tavana vurmuş motivasyonla oynayanların
itinayla şaftlarına kayar..

Evinde puan kaybediyor diye
zil takıp oynarsın,
7 maç üst üste
deplasmanda kayar..

Gol yiyince “oh” dersin,
bir heves gelir,
ikinci yarı geri döner,
hevesine kayar..

5 atıp kurşun yediği yerden
her defasında güçlenerek çıkar,
kirli hesap yapanların
ayağı kayar..

“Kazanamıyor, kazanamaz,
bu sefer yapamaz” dediğin her an
gözün mecburen
tabelaya kayar..

Türlü tuzaklar kurarsın,
sahada “Kardeşler” limited şirketinden
medet umarsın,
ama gönlü SARI LACİVERT’e kayanlar
sayesinde
bir gün mutlaka
hayatın kayar.

Türk futbolunun
tuz ruhudur FENERBAHÇE..
Paslanmış, tıkalı tahliye borularını
kanırta kanırta açar,
deliklerinden
yağ gibi kayar!



5 Şubat 2024 Pazartesi

BEYİN KALP CİĞER DALAK

Sahada beyniyle topa yön verip
kalbiyle oynayanları
ayrı sever FENERBAHÇE’li
ait oldukları ruh,
taşıdıkları genlerinden ötürü..

Aklıyla dalga geçmeye çalışan
yüreksizlere de
zerre tahammülü yoktur..

Ülke futbolunun
çoklu organ yetmezliğine
tek başına çare olmaya çalışan
bir tedavi yönetimidir
bu yüzden..

Haksızlık karşısında
dilleri tutulan şeytanları da,
ağızları yerine
başka uzuvlarıyla konuşanları da
aynı yoğun bakım ünitesine
yatırır..

Her adalet çağrısında
kulakları duymaz,
gerçekler karşısında
gözleri görmez olanların
mabadlarına
hacamat uygular
sıklıkla..

Bi de “oynasaydı kör olacaklar” da var ama
henüz tıp o konuda yetersiz..

Dört bi tarafı saran
pis kokulara
burunlarını tıkayanlara
enfiye çektirir
her galibiyetiyle..

Topa uzanmayan elleri
lavobosuna sokar,
boş kaleye topu dürtemeyen ayakları
kırar..

Hazımsızlık çekenlere
soda yutturur şişesiyle..
Tıkanan bağırsakları
dörtleye beşleye
temizler..

Omurga sıkıntısı çekenlere
duruş üzerine
fizik tedavi uygular
her hafta itinayla..

“Yüzüne tükürsen yarabbi şükür”
hastalığından muzdarip
deve derisinden hallice yüzleri
morarta morarta
renklendirir..

Dil pigmentlerinin
kahverengileşmesinden mütevellit
kabızlık sorunu yaşayanlara
3’er puanlık
seri fitil reçeteleri yazar..

Kendisine “aptal” diyenlerin
akıllarını alır..

İkisi de ayrı oynayan
organlarının
yerini değiştirmekte,
dağıtılan organları toplayıp
ellerine vermekte de
mütehassıslık sahibidir zaten..

Sıkıntıya hacet yok
bu sebeple..

Beyinleriyle kalpleri arasında
çelişki yaşayan
ciğeri beş para etmezlerin
dalaklarına uygulanacak tarife de
belli..