25 Kasım 2024 Pazartesi

TEK

Zaten “siz hepiniz ben tek”
mottosudur da FENERBAHÇE’nin,
artık tek olduğu alanlar
değil futbolu,
aklın sınırlarını bile
zorlamaya başladı.

Dünya üzerinde
ceza sahasında
oyuncusunun kafasına top çarptığında
aleyhinde penaltı istenen
tek kulüptür FENERBAHÇE..

Sadece FENERBAHÇE
hakemin, VAR’ın, AVAR’ın bile verdiği
penaltının veya golün,
gerçekten de penaltı ya da gol olduğunu
futbol davarlarına
ispatlamak zorundadır.

5-6 golle kazandığında
otomatikman devreye giren
“Bu skor kimseyi yanıltmasın” masalı
tek FENERBAHÇE için anlatılır.

Attığı 6 golün en yavaşı
12 saniyede atılmışken
tek FENERBAHÇE için
rahatça söylenebilir
“hızlı hücum yapamıyor”
yalanı..

“Sen FENERBAHÇE’ysen
hakemi de yeneceksin arkadaş” kuralı ise
sadece ve sadece
FENERBAHÇE için geçerlidir zaten..

Hakeme sahada küfredene
ceza verilmezken
tek FENERBAHÇE’nin hocası, topçusu
itiraz ettiğinde bile
oyundan atılır.

Tek FENERBAHÇE’nin maçı devam ederken
o maçın hakemi hakkında
canlı yayında beyanat verilir mesela..

Ligin en çok gol atan takımıyken bile
sadece FENERBAHÇE’nin forvetleri
yerden yere vurulur.

Tek FENERBAHÇE’nin attığı gollerde
futbolun icadına kadar dönülüp
bir kusur var mı diye aranır.

Maç yapacağı şehre
elleri cepte girdiği için
rakibi “tahrik eden”
dünyadaki tek futbolcu
elbette ki
FENERBAHÇE oyuncusudur.

Türk futbolunu eleştirdiği için
tek FENERBAHÇE hocasının
kovulması istenir,
Türk düşmanı ilan edilir.

Sadece FENERBAHÇE’nin
şampiyonluktaki rakibinin
bir hafta sonra oynayacağı takımın
ceza sınırındaki tüm futbolcuları
sarı kart görür.

Tektir.
Tek bırakılmıştır.
Tek kalmaya,
tek başına mücadele etmeye zorlanır.
Evet.

Ama ayrıca
bu ülkenin
tek gerçek beş yıldızlı,
tek bağımsız,
tek gerçek büyüğüdür de!

Bu yüzden de
el etek öpenler,
yanak okşatanlar tarafından sevilmez,
tek kalması istenir.

Tam da bu yüzden
tek yürek, tek yumruk,
tek vücut olmaya mecburdur!



4 Kasım 2024 Pazartesi

 

YAPI’ŞTIR!

Hani biletini, kombineni alıp
maça gidiyorsun
ya da geçiyorsun ya ekran karşısına
futbol izleyelim diye,
o izlediğin
kokuşmuş bi sistemin
ucube gösterisi
ki hepimiz de bunu biliyoruz
aslında..

Mourinho “Ben buraya gelmeden
bana bir sürü şey söylenmişti,
ben bunlara inanmamıştım.
Ama bana söylenenden daha kötüymüş”
dedi ya maç sonunda,
valla hocam
bu senin gördüğün
fragmanı daha.
Biz ne filmler gördük bi bilsen..

İşlerine geldiğinde
göğüsle indirilen topu
ele yapıştırdıkları da oldu,
elle oynandığını en net gösteren açıyı
buharlaştırdıkları da..

Kes yapıştır aynı iki pozisyona
aynı hakemin
aynı maçta
iki farklı karar verdiği
anlar oldu misal..

Ofsaytı bozsun diye
son adamın kalçasına
dolgu yapıştırıldı lan
bu canına yandığımın liginde..

Ofsayt demişken,
ofsaytımsı diye
bi kavram yapıştırıldı yahu
literatüre..
Daha vicdani ofsayt,
etik penaltıdan falan da
hiç bahsetmiyorum..

Gole giderken
kalecinin karnına tekmeyi yapıştırdığı topçuya
sarı kart verildi
üzerinde ÇUBUKLU olduğu için..

Kale çizgisini
52 santimetre geçen topa bile
gol verilmediği oldu
düdüklerini
ağızlarına yapıştırdıklarından..

Attığı çalımla belini kırdığı rakibinin
Ray Charles’in bile göreceği
bir çelmeyle
yere yapıştırdığı
topçu için de
penaltı çalınmadı sonra..

Ama yapıştıra yapıştıra
FENERBAHÇE’nin
dünya kadar golü, penaltısı,
puanı, galibiyeti, şampiyonluğu
çalındı göstere göstere..

Hocalarına bunak, stajyer,
topçularına çöp, vasat gibi
etiketler yapıştırılarak
değersizleştirildi,
seneleri piç edildi..

Futbolun adaletine
şaibe yapıştırmakta
doktora yapmış bu sistemin
kullanışları oğlan’ları vardır
mesela..
Siz kara sanırsınız da
çoğunlukla pembe, siklamen,
yavru ağzıdır esasen..
Yani duruma göre..
Bukalemun gibi..
Rengârenk..

Yani senin pozisyonun sırasında
iki çay da yapıştırır abiler,
kahve de..
Gazları çok ya,
tuvalet molası bile yapıştırır
babalar..

Sen de ancak
kırk yılda bir denk gelen ilahi adaletle
90+12’de golü
şakkadanak yapıştırırsan
kazanabilirsin böyle!

Ama ne yapıştırdı be Amrabat..
Dilleri damaklarına,
donları popolarına yapışıp kaldı valla
sistemin maşalarının..

Çare yok.
Ya alınlarının çatısına yapıştırıp suçlarını
futboldan temizleyeceksin bir bir..
Ki o da sahadakinin değil,
yönetenlerin işi..
Ya da golleri
böyle mabadlarının çatalına
yapıştıra yapıştıra
devam edeceksin,
mecbur!