FARK VAR!

Seninle aramızda

KOCAMAN bir fark var!

KOCAMAN işte,
anladın sen onu!

Benim SARI’m da LACİVERT’imde

tertemiz,

senin sarın kirli,

kırmızınsa kırmızı bile değil..

Ben işimi sahada

alınteriyle görürüm,

sen maşa başında

hile hurda, dönme dolapla..

Ben 94 milyon vergi öderim

helalinden,

senin kaçırdığın vergi

54 milyon!

Buzu ateşe verecek kadar

inancım var benim,

sen hala

ateşi üfleme derdindesin!

Ben

önüme çekilen setleri

yıkar geçerim,

senin işin gücün

“önüm kesiliyor” diye

ağlamak..

Ben adalete FENER yakarım

cesaretle,

sen destursuz

cigaranı bile yakamazsın!

Ben şanlı bayrağımın gölgesinde

nefes alırım ancak,

senin

hangi bayrağa selam verdiğin

belli değil!

Sen hala

kupadan, sopadan, tapeden

medet umarsın,

benim işimse

itinayla tıpa takmak!

Benim yolumun her metresinde

onur var, şeref var!

Seninkiyse

milyonlarca oyunu

ipotek altına aldığın

“Emir’in Yolu”..

Ben huzurunda söz vermeye

ATA’ma koşarım,

sense bundan bile rahatsız olup

gıcık olursun..

Artık bağlılığını göstermek için

kime koşuyorsan!

Şimdi kalkmış

11 puan için

canını sıkıyorsun!

Gerçi senin

36 puan farkı da

görmüşlüğün var!

Ama takma kafanı!

O fark

puan farkı değil!

Parmak hesabıyla da

bulamazsın!

23 Mart “ATAMIZA SAYGI” Yürüyüşü İçin..
EVLATLARIN SANA GELİYOR!
Sarı saçlı mavi gözlü dev!
Evlatların
sana geliyor!
Hani şu
“Ebedi muvaffakiyetler” emrettiğin
evlatların..

“İZİNDEYİZ” diye pankart açıp
mesaiye hiç başlamayanların tersine
canları dişlerine takıp
adalet için çalışan
evlatların!

Haksızlığa, hukuksuzluğa
FENERBAHÇE sevdasıyla
set çekmek için!..

Gösterdiğin yolda
cesaretle yürüdüklerini
dosta düşmana haykırmak için!

Şehit kanlarıyla,
alınterleriyle yazılmış tarihlerine
layık olmak için!

O tarihe leke sürmeye cüret edenlere
“hiçbir durum ve şartta dahi”
boyun eğmeyeceklerini gösterip
alayına
meydan okumak için!

Birinci vazifeleri gereği
emanetlerini
sonuna kadar
muhafaza ve müdafaa edeceklerini
yeni baştan ilan etmek için!.

En kıymetli hazineleri olan
varlıklarının ve geleceklerinin
yegane temeline
sahip çıkmak için!

Aziz vatanın bütün kalelerini
zaptettiklerini sananlara inat
“SON KALE”nin burçlarında
bayraklarını dalgalandırmak için!..

Gaflet, dalalet
ve hatta hıyanet içinde olanların suratlarına
SARI LACİVERT direnişin
tokadını çakmak için!

Şahsi menfaatlerini
her şeyin üzerinde tutanlara karşı
omuz omuza yürümek için!.

Sarı saçlı mavi gözlü dev!
Evlatların
sana geliyor!
Güneş sarısı saçlarının
gök mavi gözlerinin üzerine yemin ederek
huzurunda
adalete “FENER” yakmak için!

Ve biliyoruz ki,
ihtiyacımız olan kuvvet
damarlarımızdaki asil kanda
fazlasıyla mevcut!

FENERBAHÇE DEDİĞİN!

Sadece futbolla,

günü birlik sevgilerle

açıklanamaz bu aşk!

FENERBAHÇE dediğin

bir başka aşktır

beyim!

Adalete yakılan FENER’in

boyun eğmeyen çınarlarla dolu

BAHÇE’sidir orası!

O yüzden

sen ne ceza verirsen ver

yine gerçeği haykırır

tribünlerin sesi!

Susturamazsın onu beyim!

Mümkünatı yok!

Dağ olsan

duramazsın önünde

bu gürül gürül sevdanın..

Yıkar geçer

çektiğin bütün setleri..

Hem bi kere

yemin etmiş etmiş

mavi gözlü dev’e!

Vazgeçer mi sanıyorsun

bu aile

onun askerleri olmaktan!

Bu yüzdendir

daha 19 yaşında

düşlerindeki özgür dünyadan

gülümseyen çocuğu

selamlamaları!

Çocuklar öldürülmesin çünkü

maça da gidebilsinler diyedir

kulağını tıkadığın

çığlıkları!

O çimde,

o tribünlerde

bir tarih yatıyor beyim!

Onurla, şerefle,

emekle, alınteriyle

yazılmış..

ORDİNARYÜS’ün derslerine

alkış kıyamet sevinenler de

onu cennete giderken

omuzlayanlar da

bu tarihin çocukları işte!

Okulu kırıp

maça kaçan HABABAM’ın

yaramaz ama dürüst talebeleri işte

her biri!

O ruh ki,

mutlaka karşılığını bulur

iyi niyeti!

Sen hiç

diziyle röveşata atanı

gördün mü mesela!

Sittin sene de

göremezsin!

Milyonlarca sevinci

birlikte yaşadı bu aile

sarmaş dolaş!

Nice hüznü

beraber göğüsledi!

Bu yüzden

paha biçilemez işte

o “AŞK”ın uğruna

yanaklardan süzülen

damlalar!

Çünkü

o gözyaşlarıyla aldı

milyonlarca yürek

zafer yemininin

abdestini!

FENERBAHÇE dediğin

bir başka aşktır

beyim!

Senin bildiğin

hiç bi şeye benzemez!

Ne sual olunur kerametinden

ne de akıl sır erer

heybetine!

KAPININ SAPI

Don, atlet,

pet şişe su, ayran,

çakmak, bayrak sopası, torpil,

ayakkabı, simit, ısıtıcı,

demir bilye,

meşale, bıçak,

havai fişek, çakı,

cep telefonu, patates,

beton blok, tuğla, taş,

kapı kolu…

Son üç FENERBAHÇE maçında

Trabzon’da

sahaya atılan maddelerden

sadece bazıları bunlar!

Futbol stadyumu değil

süpermarket

mübarek!

Ne ararsan var!

Sahada tekme,

soyunma odası önünde yumruk

takım otobüsüne kurşun da

ekstrası..

Israrla ekilen

nehret tohumlarından biten

şiddet ağacının

meyveleri yeniyor artık!

Yalanlar, iftiralar,

çevrilen dolaplar

vicdanları da

gözleri de kör etmiş!

“Ne var ya,

yaralanan mı oldu” diyebilen

sözüm ona yöneticiler,

“bu iş bitmedi,

bunlarla daha sonra

savaşacağız”

diye saçmalayan

sporcular,

kandırılmış,

zıvanadan çıkmış

taraftar denemeyecek

bir kalabalık!

“İnce ayar” çalışıp

fena halde kalın görerek

bir halt olacağına inandırılan

elleri kirli bir ailenin

şımarık çocuğu!

Cukkayla takke arasında

spor yapılamayacağının

canlı kanıtı

bir kent!

“Günahlı, münahlı” pankartlarla

fitili ateşlenen,

görmezden gelinip

yangına da körükle gidilince

cana kasta kadar varan

iğrenç bir cüretkarlık!

Bu kafayla

bir baltaya sap olunamayacağı

kesin!

Kupanın sapını

tutma hayaliyle

yanıp tutuşanların

tutup tutabileceği tek şey de

işte o sahaya attıkları

kapının sapı!

KİM YAPTI?

Kurguyu pişirip

nefret tohumları ekenlerin

dolmuşuna biniyorsunuz ya hani,

asıl sormanız gerekenleri

neden ıskalıyorsunuz

abisi?

“Al Gabric’i ver puanı”

pazarlıklarını

kim yaptı mesela?

“Halkı galeyana getirelim,

yüklenelim,

tahrik edelim” diye

kim gaz verdi

birbirlerine?

Mahkemede sorulduğunda

“Biz aramızda şakalaşıyorduk

valla hakim bey” diye

kim kıvırdı?

Tonlarca balığı(!)

kim gönderdi birader

Sivas’a?

Demir profilleri getiren

pantolonlu çocuk

kimin çocuğu?

300’e hayır duasını

kim okuttu hocam?

Devletten alınan 6 trilyon

kimin cebine gitti?

Kim cukkaladı
80 milyoncuk bağışı(!) ??

Kim

“Evimizde FENERBAHÇE’ye yenilirsek

orda kıyamet kopar” diye 
ateşe verdi ortalığı?

Sahaya

donu, atleti

kim attı yahu?

Hadi donu da atleti de geçtik,

bıçağı kim attı ulan?

Takım otobüsüne

kim ateş etti;

John Wayne mi?

Maçtan sonra

soyunma odası kapısında

rakip takım forvetine

kim yumruk salladı?

Kupayı getirmek için

“ince ayar” peşinde koşan

kimdi,
kilimcinin oğlu mu?

“Kulübe siyaset sokmam” deyip

iktidar partisi mitinginde

kim el salladı?

Kimin için

“daha forvet alamadın,

kupayı mı alacaksın” diye

bağırdınız mesela?

Kim

kendi başarısızlıklarını örtmek için

sizi “şike” masalıyla

uyutmaya çalıştı

bunca zamandır?

İşin gerçeğini görebilmek için

aynaya bakmak lazım

ara sıra!

Aynaya bakacak

yüz kaldıysa tabi!.

SON KALE
Sadece bir tezahürattan
ibaret değildir
“YIKILMAYAN SON KALE”..
Tarihe altın harflerle yazılmış
bir destanın
ta kendisidir!

SARI’sına LACİVERT’ine
şehit kanlarının renk verdiği
bir ruhun özüdür!

NURİZADE ZİYA’nın gözlerinde
çakmak çakmak yanan ateşin
sıcaklığıdır O!

O “SON KALE”
paha biçilmez gencecik cesaretidir
AYETULLAH’ın!.

TOPUZ HİKMET’in yüreği ve ellerinden
nesilden nesile aktarılan
bir sevda mührüdür
o kalenin bedeni!

ZEKİ RIZA’nın, HASAN KAMİL’in,
BEGO AHMET’in,
KULAKSIZ GALİP’in
yıkandığı
SEVDA yağmurlarıyla
doldurulmuştur
aşılmaz hendekleri!

DAĞLAROĞLU RÜŞTÜ’yle
ELKATİPZADE MUSTAFA bekler 

kalenin kapısını..

Önlerinde
kılıçtan keskin kalemiyle
İSLAM BABA durur,
en cengaverinden..

CİHAT’ın çelikten ellerinin
kuvvetinden,
LEFTER’in mermiyi kıskandıran şutlarının
sağlamlığından
yapılmıştır surları!.

107 yıldır şerefle akıtılan
alınterleri
ve tertemiz gözyaşları var
duvarlarının harcında
bu haşmetli kalenin!.

Zulme boyun eğmeyen,
asla biat etmeyen
o özgür ruhun
bayrağı dalgalanır
burçlarında!

“Cebren ve hile ile
aziz vatanın,
bütün kaleleri zaptedilmiş olabilir” uyarısını
akıllarından hiç çıkarmayan
“MUSTAFA KEMAL’in askerleri”nce
savunulan bir kaledir O!

O kaleyi
kolay mı düşer sandın?
Zorbalıktan korkup
yıkılır mı sandın?
Fena yanıldın!

Ne teslim olur
o “SON KALE”nin
tek bir neferi
ne de
sancağı düşer
ellerimizden!

CEZA TARİFESİ
Yok Kardeşim, 
bu böyle olmayacak..
N’apılırsa yapılsın 
bir türlü durdurulamayan 
FENERBAHÇE’ye özel 
yeni bir ceza sistemine 
ihtiyaç var!

Öyle 1 maç, 2 maçla 
olacak iş değil bunlar!

Başkasının dediği “LAN” yüzünden atılan topçu 
derhal MALTA’ya sürülmeli 
mesela!

Buna itiraz edeninse 
ağzına acı biber sürülmeli 
hatta biber gazı sıkılmalı 
gözünün bebeğine!

Zaten “LAN” çok tehlikeli!.
Bundan böyle
ALPARSLAN, TAYLAN, DİLAN gibi 
adında “LAN” bulunanlar 
sakıncalı görülüp 
zinhar stadlara alınmamalı!

“ASLAN”daki “LAN” ise 
çok sempatik yahu, 
katiyen dokunulmamalı ona!

Gözünün üstünde kaşı olana 
anında dirseği patlatmalı!
Patlatana göz yumulmalı, 
bir de üstüne fırça atılmalı..

Röveşatayla gol atanlar 
falakaya yatırılmalı, 
kafaya çıkanlara 
kafa atılmalı!.

Avrupa’da kupa falan alırlarsa 
sporcular karşılanıp 
bi güzel sopalanmalı!
(Not: Sanki buna benzer bi şey yapılmıştı galiba)

FENERBAHÇE diye ağzına açana 
gaz banyosu yaptırılmalı..
Bellerinde cop kırılmalı!
(Not: Bu da tanıdık geliyor)

Biat etmeyen olursa 
uyduruk delillerle damgalanıp 
zindanlara atılmalı!
(Not: Bu zaten yapılmıştı. Demek ki caydırıcı değilmiş. Üzerinde düşünülmeli)

VOLKAN’a bıyığı,
BARONİ’ye saçı, 
EGEMEN’e sakalı var diye 
40 değnek cezası verilmeli!

Ceza sahasına giren FENERBAHÇE’li 
şiddetle cezalandırılmalı..
Oraya girilir mi ulan, 
adı üstünde;
ceza sahası!

İsabetli şut çekene 5 
asist yapana 10 
çok koşana 20 maç 
ceza verilmeli..

FENERBAHÇE’ye atılan tek gol 
3 sayılmalı mesela..
(Not: Yok yok bu olmaz.. 3-0’dan bile maç çeviriyor adamlar)

FENERBAHÇE lehine 
penaltı, korner, frikik, taç, ofsayt falan 
verilmemeli.. 
Büyük takım dediğin 
çıkar bunlar olmadan da yener 
arkadaş!

“MUSTAFA KEMAL” derlerse saha, 
“ALİ İSMAİL derlerse” 
antrenman tesisleri 
kapatılmalı!

Şu ceza diye uydurduğumuz 
kadın ve çocuklar meselesine de
çözüm bulmak lazım yahu!
Her maç 
40 bin kişi geliyor gene..

Gerçi  “sırf 70 yaşın üstündekiler gelecek” desek, 
gene doldururlar stadı ya, neyse!

Bütün bunlara rağmen 
yine de şampiyon olurlarsa 
forsa cezası 
acilen gündeme gelmeli..

Ama gün olur devran döner de 

bütün cezalarımız elimizde patlarsa, 
FENERBAHÇE ceza kesmeye başlamadan önce 
tası tarağı toplayıp 
ufak ufak 
topuklamalı!