11 Mart 2014 Salı

KAPININ SAPI
Don, atlet,
pet şişe su, ayran,
çakmak, bayrak sopası, torpil,
ayakkabı, simit, ısıtıcı,
demir bilye,
meşale, bıçak,
havai fişek, çakı,
cep telefonu, patates,
beton blok, tuğla, taş,
kapı kolu…

Son üç FENERBAHÇE maçında
Trabzon’da
sahaya atılan maddelerden
sadece bazıları bunlar!

Futbol stadyumu değil
süpermarket
mübarek!
Ne ararsan var!

Sahada tekme,
soyunma odası önünde yumruk
takım otobüsüne kurşun da
ekstrası..

Israrla ekilen
nehret tohumlarından biten
şiddet ağacının
meyveleri yeniyor artık!

Yalanlar, iftiralar,
çevrilen dolaplar
vicdanları da
gözleri de kör etmiş!

“Ne var ya,
yaralanan mı oldu” diyebilen
sözüm ona yöneticiler,
“bu iş bitmedi,
bunlarla daha sonra
savaşacağız”
diye saçmalayan
sporcular,
kandırılmış,
zıvanadan çıkmış
taraftar denemeyecek
bir kalabalık!

“İnce ayar” çalışıp
fena halde kalın görerek
bir halt olacağına inandırılan
elleri kirli bir ailenin
şımarık çocuğu!

Cukkayla takke arasında
spor yapılamayacağının
canlı kanıtı
bir kent!

“Günahlı, münahlı” pankartlarla
fitili ateşlenen,
görmezden gelinip
yangına da körükle gidilince
cana kasta kadar varan
iğrenç bir cüretkarlık!

Bu kafayla
bir baltaya sap olunamayacağı
kesin!

Kupanın sapını
tutma hayaliyle
yanıp tutuşanların
tutup tutabileceği tek şey de
işte o sahaya attıkları
kapının sapı!


1 yorum: