DARI
AMBARI
Bu
“HACI”yı da çarşıya gönderip
pişirilen davıklar
acından
ölmüşler zaar!!.
Kendilerini
darı
ambarında
gordüklerine
göre..
Hayır
acından da ölmüş olamazlar;
zira
kümes sahablarınca
alttan
alttan yemlenip
eyüce
semirdiler
başımıza..
Öteki
kümesin
vermesi
gereken yımırtalar da
bir
bir
“sıfırlanıyor”
zati!.
Dombili
cücükleri de
eşelenip
duruyolar haliyle
bedavadan
yaşamaya
alıştıklarından..
Onların
da fitiklemesiyle
azıttıkça
azıtan şikirsizler
kümesi,
ambarı da bırakıp
hepten
çiftliğe göz koydular valla!.
Hatta
kendilerini
yemleyen eli bile
gagalıyolar
ki,
utanmazlığın
dik alası!
Ama
şamarı yeyince de
pısıp
oturuyolar ,
o
başka!..
Çobanlarından
aldıkları yumusla
papazlanıp,
nefesi
guvvetliye
300
gaymeye üfletenlerin korkusu
adaletin
terazisine çıktıklarında
kaç
okka çekeceklerini
bilmelerinden..
Bu
yallozluğun kitabına
el
basanlar
gezindikleri
pisliklerin
hep
gizli kalacağını sanıyor
ellaam!
Tipini
sevdiğimin keli rumuzlu
“turfandino”yla
çevirdikleri
aşna
fişneler de
ayyuka
çıkınca
hepten
malamat olmaları
yakın
halbuki..
İşler
sarpa sardığında
sahablarının
elindeki pıçağın
boyunlarına
değmesi de
muhakkak..
Hiç
alaflanıp
böğürmesinler
boş yere..
Yemleri
kesilip
kümes
de ellerinden gittiğinde
horozları
erkenden öttürmenin de
bir
anlamı kalmayacak!
Çünkü
gerçek denilen şey
eninde
sonunda
çıkacak
ortaya;
onun
da kötü huyu bu!..
Not :
Bu yazıda bolca
SİVAS şivesinden ilham alınmıştır.
Sebebini anlayan anlar!.
Sebebini anlayan anlar!.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder