28 Aralık 2014 Pazar

DİEGO’NAL
Saha dışında
paralel koşular yapıp
iş sıkıya binince
teğet de geçenlere inat
diklemesine
yani burnunun dikine dikine
gitmeyi sever
FENERBAHÇE!

Top yuvarlaktır,
orta saha yuvarlaktır!
Hatta bazıları
ikisinden bile fazla yuvarlaktır!
Ama köşelerden çakmaya,
çizgilerden çıkmaya
alışkındır
FENERBAHÇE!

Hileli alım satımların değil,
fuleli çalımların
tutkunudur
FENERBAHÇE!

Yalayıp yutup
enine gidenden hazzetmez!
Çünkü
bendini aşıp
boyuna gidenlerin
sevdasıdır
FENERBAHÇE!

Masa başındaki
şeytan üçgenlerine isyan eder
ama
yeşil zemindeki
verkaç üçgenlerine bayılır
FENERBAHÇE!

Kendi üzerinden
küpünü dolduranlara gıcık
küpüne zarar
keskin sirkedir
FENERBAHÇE!

Dörtgen, beşgen de
fena değildir ama
ille de ALTI’genden hoşlanır
FENERBAHÇE!

Kimseye
eşkenar, ikizkenar
olmaya çalışmaz!
Eğilmez, bükülmez;
dosdoğrudur
FENERBAHÇE!

Kendisine yamuk yapanlara
itinayla spiral takar
FENERBAHÇE!

Menfaat için
piramit saraylara tırmanmaz,
hepsini
silindir gibi
ezer geçer
FENERBAHÇE!

Arayanı, didineni,
ter akıtanı
golü atamasa bile
bağrına basar FENERBAHÇE!

Sahada
FENERBAHÇE gibi
FENERBAHÇE olunca da
o tribünleri
AŞK’la doldurur FENERBAHÇE!

24 Aralık 2014 Çarşamba

AŞK’TAN İSTİFA EDİLİR Mİ HİÇ?
“Kanser et bizi”
dersin!
Hatta
“hayatımı s*ktin” diye
tişörtünü yaptırıp
giydiğin olur!

Üst üste sigara yakıp
basarsın kalayı!
Tövbe edip
bi daha izlememeye
bozduğun
kaç yemin var
kim bilir!

Hem kızarsın
hem kıyamazsın,
allak bullak olur kafan!

Ellerin titrer,
çarpıntın tutar
penaltı atılırken..
Bazen bakamaz,
arkanı dönüp
hatim indirirsin!

Şekerin çıkar,
tansiyonun zıplar,
dil altların avucunda beklersin
son düdüğü!

Takımın havası yoksa
senin oksijenin kesilir,
nefes alamazsın!

Kaçan bir golde
kanın çekilir damarlarından,
kaybedince
gökyüzü tepene çöker!

Neşen kaçar, hevesin kaçar,
ağzının tadı kaçar,
uykun kaçar,
ama sen
arkanı dönüp
kaçamazsın ondan!

“Beş kuruş harcamam artık” diye
billahi çekip
varını yoğunu
formaya, atkıya, karta,
kombineye, üyeliğe yatırırsın
sezon başlar başlamaz!

Söylenirsin, gücenirsin,
azıcık sinkafa da
kayar dilin
ama darılamazsın ki!

“İstifa et”diye
bağırdığın olur
yakıştıramadığına!
Ama sen edemezsin!
AŞK’tan
istifa edilir mi hiç?

Küsecek olsan bile
rahat durmaz ruhun!
Gönül telin kıpraşır
marşı her duyduğunda..
Burnunun direği sızlar
mabedin önünden geçerken!
Canın çeker ulan,
var mı ötesi?

Derine nüfuz etmiştir
kanında dolaşan o tutku!
İstesen de
söküp atamazsın!

Boşuna kandırma
kendini kardeşim!
Bu aşkın vedası, bu kadarı yok!
FENERBAHÇE’liysen
o sevdadan kurtulamazsın!

20 Aralık 2014 Cumartesi

PEN’ALTI KAVAL!
Ne penaltısı yahu?
N’olmuş yani
top kola çarptıysa??
Adamın arkası dönüktü
bi kere!

Arka dönükse
iş tamamdır Abi!

Misal
EMENİKE’nin mangırları sayarken
görüntüsünü alanların da
arkası dönüktü!
Tam çekememişler,
n’apsın garibanlar!

Sonra
önceden bilip gülen’ler de
arkalarını dönerek
izlememişler miydi
son 5 maçı?

Hem elbise kılıfıyla
siyah poşetler de
arabanın arkasında
değil miydi?

Hep
arkadan iş çevirmeye
alıştıklarından
rakı sofrasında da
arkası dönük oturanlar
nasıl duysunlar abicim
“yüzde 1 ihtimal de mi yok” sorusunu?

Mesela
arkadan üflendiği için
sönmemiş olamaz mı ateş?

FENERBAHÇE maçlarında
her hata(!) yapan hakem için
“arkasında biz varız”
denmiyor mu?
Demek ki
bir bildikleri var!

Arkalarından uydurduklarıyla
arakadan atıp tutanların
arkaları sıvazlanmadı mı
itinayla?

“Ne şikesi
memleket elden gidiyor”
dendiğinde
arkalarını dönmemişler miydi
cümbürü cemaati?

İş sıkıya binince
arkalarına bile bakmadan kaçanlar,
arkadan kıs kıs gülmüyorlar mıydı
zamanında?

Ne kadar dönülürse dönülsün
mabad hep arkada değil mi sonuçta?

Söz konusu FENERBAHÇE olunca
hep arkası dönük olur
zaten birilerinin!

Ziyanı yok!
Meselenin önündekiler de
arkasındakiler de
kabak gibi ortada
FENERBAHÇE’li için!

Hasılı kelam
siz yine arkanızı dönmeye
devam edin!
Biz
boşlukları doldurmasını
biliriz evelallah!



15 Aralık 2014 Pazartesi

KESER SAP HESAP!
Paraleli, yamuğu,
düzü, teğeti yok
FENERBAHÇE sevdalısı için!
Kuyusunu kazan,
kumpası kuran var!

Sımsıkı, taş gibi
SON KALE’sine
“gevşek örgüt” yaftası
vurmaya kalkan var!

Alın terine, emeğine
çamur atıp,
hakkına, payesine
göz diken var!

Üçüncü sınıf
iftira senaryolarını
“sanat eseri” diye
yutturmaya çalışan var!

Elbise kılıfından para kasası,
havuzdan şike yasası
yaratmaya cüret eden var!

Eşkal fotoğrafı çekip
sızdıran,
bir de utanmadan
buna ödül veren var!

60 yaşındaki
hasta bir adamı
kolunda serum şişesiyle
kapı kapı dolaştıran var!

“Kaçacak, dönmeyecek”
diye zırlayıp,
rüzgar tersten esince
kuyruğunu kıstırıp
sırra kadem basan var!

“İtiraf ettiler,
intihar ettiler “diye
işkembe-i kübradan
sallayan var!

Önceden bilip
gülerek izleyen,
sonradan duyup
“durum vahim” diyen var!

Rakı sofralarında
jurnal tezgahları açan var!

“İnce ayar” çalışan,
kalın kalın doğrayan var!

Tape koklayan,
sopa kollayan,
kupa dilenen,
takkeyi giydiren,
cukkayı indiren var!

Ama ufukta
keser de var, sap da var,
hesap da var!

Şekillisi, yamuklusu,
yavuklusu, dalkavuklusu da bir
FENERBAHÇE’linin gözünde!

İteni zaten biliyor,
kimsenin uzatacağı ele de
ihtiyacı yok!
Çünkü
cehennemi cennete çeviren
milyonlarca
yürekli cengaveri var!

Alnı ak, içi rahat
bu davaya baş koyanların!
Ne de olsa
gerçeğin
bir gün ortaya çıkmak gibi
kötü bir huyu var!


13 Aralık 2014 Cumartesi

ZEMİN KÖTÜ!
Aşık alemi kör
4 yanını duvar sanır!
Ama FENERBAHÇE aşığı
kör de değil,
duvarları yıkıp
ezip geçecek gücü de
var evelallah!

Kendi golünün
ofsaytını da görür
o gözler,
tutuşan eteklerin
cayır cayır fahrenaytını da..

İddiayı kaybettiğinde
el öpmesini de bilir,
yeri geldiğinde
cümlesine
elini öptürmesini de!

Yan pas da yapar
en kanserinden,
sevdasına el uzatıldığında
dikine dikine de gider,
alayına da!

Kalesinden
hatalı da çıkar
ama “SON KALE”sine saldırırsan
zıvanadan da çıkar,
haberin olsun!

Top kaybı yapar,
puan kaybı yapar,
şeref kaybı asla!

Ligin pasosuna da,
diktanın hasosuna da
karşı durur
aşkı gereği!

Durup durup
patlamasını da bilir,
rakiplerini ikiye, üçe,
4’e katlamasını da!

Düzmeceyle işini görenlerin
bahtını kapatması da
meşhurdur,
hakkı olan
şampiyonluk tahtına
yürümesi de!

Yani
FENERBAHÇE’yle
aşık atma cüreti gösterceksen
bileceksin ki,
ortalık toz duman,
zemin kötü!
Artık
neyi kollaman gerektiğini de
anlamışsındır sen!

7 Aralık 2014 Pazar

ZEKA KOKUSUNUN GÖZYAŞLARI
Bir tutkunun gönüllü esiridir
FENERBAHÇE’li dediğin..

Başkası anlamlandıramaz
bu duyguyu..
Hatta bazen
kendisi bile!

Kimi zaman
coşkularda birleşir
milyonlarca sevdalı yürek,
kimi zaman
tarifsiz acılarda..

Ki aynı anda
böyle bir aşk acısı
yaşanmamıştır hiç!

İşte o milyonlarca yürek
can evlerine saplanan bir hançerle
yaşamak zorunda kaldılar
2012 Ekim’inden beri!

Akmadan kuruyan damlalar
yanaklardan değil
boğazda düğümlenen
yumruya doğru süzüldü
bunca zaman!

Tuzu SARI LACİVERT olan
ortak gözyaşları bunlar!

Zeka kokusunun gözyaşları..

SARACOĞLU çimlerine sinmiş
sihirli bir koku bu!

“Bir ALEX olamamış”
milyonlarca gözün
bizzat tanık olarak kokladıkları
bir koku bu!.

Futbol topunun, kale ağlarının,
santra noktasının bile özleyeceği
buram buram başkalık taşıyan
bir koku bu!

Çubuklunun armasını
biraz daha parlatan,
SARI’yı daha SARI
LACİVERT’i daha LACİVERT yapan
bir koku bu!

DAIANE’nin locadaki gol sevincinde,
SİVAS’taki vefalı öpücüğünde
saklı olan
bir koku bu!

MARIA ve ANTONIA’nın gülümsemelerinden,
FELIPE’nin topa vuruşundan
el sallayan
bir koku bu!

Bu son vedayla
burunların direklerini
sızım sızım sızlatan
bir kokudur bu!

Ve o kokunun
“keşke bunlar
hiç yaşanmasaydı”yla biten
gözyaşlarıdır
aslında kalplerimizde yaşanan!

Giderken dudaklarından dökülenler
bu sevgiye yakışmasa da
heykelini dikenlerin
vefası bu işte!

Yakışıksız bir vedadan çok
vuslata inanmak isteyen
umudun gözyaşları bunlar!

Ve bu gözyaşları sulayacak
107 yıllık toprağımıza ektiğimiz
“ALEX’le sonsuza”
papatyalarını!.

Artık yeşil sahaların ruhu
çekemeyecek içine 
bu zeka kokusunu!

Ama sadece SARACOĞLU’na değil
Türkiye’nin, Avrupa’nın onlarca stadında
akıttığı terin
hatta kanın kokusuyla harmanlanarak
eskimeyecek anılarda
ve tarih sayfalarında
buram buram tütecek
bu koku!


1 Aralık 2014 Pazartesi

SENİN ADIN FENERBAHÇE!
Kaç kere gördün
bu oyunu!
Kaç kez
yaktılar canını!
Kaç defa
döküldü gözyaşların
sevdana yapılanlar için!

Yine üstüne gelecekler,
daha da
çirkefleşecekler;
bu kesin!

Bin bir numara çekecekler
hakkını
elinden almak,
seni
öfkeden
deliye çevirmek için!

Bu tezgaha,
kumpasa karşı
şerbetlisin sen artık!
Yüreğin nasır tuttu
bu ciğersizlerin
sebep olduğu
acılardan!

Hepsi bir olmuş
kuyunu kazmak için
bi taraflarını yırtarken
sen bu tuzaklara
düşmeyeceksin,
uyanık olacaksın
arkadaş!

Koz vermeyeceksin
düşmanın eline..
Sevinçten
göbek attırmayacaksın !
Etek giydirip
dansöz gibi
oynatacaksın
icabında!

Faka basmayacaksın!
Mandepsiye
basmayacaksın!
Hakem odası
basmayacaksın!
Heveslerini
kursaklarına
basacaksın!

Tek yumruk olacaksın!
Sımsıkı, taş gibi,
kale gibi!
“SON KALE” gibi!

Şikayet etmeyeceksin!
Duruşunla, tavrınla,
karakterinle
bin pişman edeceksin!
Kepaze edeceksin
alayını!

Çıldırmayacaksın;
çıldırtacaksın!
Bela okumayacaksın;
canlarına okuyacaksın!

Senin adın
FENERBAHÇE!
Renklerin
SARI LACİVERT!
Forman
ÇUBUKLU!
Aradığın gücü
orada bulacaksın!