“Bir toplumda, toplulukta
eskiden beri devam eden,
kuşaktan kuşağa iletilen,
yaptırım gücü olan kültürel izler,
alışkanlıklar,
davranışlar,
anane..”
Ben demiyorum,
Türk Dil Kurumu
böyle yapıyor
geleneğin tanımını..
Ama FENERBAHÇE’nin
Galatasaray maçları
bu tanıma da sığmaz..
Avrupa’da
7 gollük sigma faciasından sonra
oynanan maçta
“kaleyi kaldırıp
pota koyalım” dediler,
yine FENERBAHÇE kazandı!
Ceza sahasına girmeden,
hiç korner kullanmadan,
tek şut çekerek
aldığı maç var
FENERBAHÇE’nin!
"Topa vurulan noktadan
kaleye taksi tutsak
en az 20 lira yazar" diye betimlenen
bir golle kazanılan maç
hala konuşulur..
Tiki taka daha icat edilmemişken
35 pasla atılan golün olduğu maçta
üç gol daha atılmıştı ki,
en az üç daha olurdu..
Neyse ki
o kaçanların atıldığı maç da
olmuştu öncesinde..
Yarım düzine hem de..
Hem de 10 kişiyle..
En kötü zamanlarında geldiler,
ı-ıhh!.
En iyi zamanlarında geldiler,
gene olmadı..
Öne geçtikleri oldu,
3-0 yaptıkları oldu,
gene tırt!
“Papaz büyüsü mü var”
diyen oldu..
“Kalenin üstünde tel var”
diyeni gördük..
Hatta soyunma odasında
mum yakan bile olmuş,
yine nafile!
Kimilerine göre
SARI LACİVERT’in
son yıllardaki
“en kazma” forveti bile gol attı,
hem de topukla..
Elinde olsa
yemeğini bile sol ayağıyla yiyecek olan
sol bek
kariyerindeki ilk lig golünü
Galatasaray’a attı,
hem de sağ ayakla..
18 yıldır kadrolarında olup
Kadıköy’de galibiyet görememiş
topçuları var..
FENERBAHÇE kalecisi
nerdeyse Saraçoğlu’nda yenilgi görmeden
emekli olacak!
Cevabı "öğrenilmiş çaresizlik"
olan
'G.Saraylı topçuların
FENERBAHÇE karşısında
"ne yaparsak yapalım kazanamayacağız” düşüncesi
hangi kavramla açıklanabilir'
sorusu soruldu yahu
bi KPSS sınavında..
Son galibiyet gördükleri yıl doğan çocuk
bu sene reşit oldu!
'G.Saraylı topçuların
FENERBAHÇE karşısında
"ne yaparsak yapalım kazanamayacağız” düşüncesi
hangi kavramla açıklanabilir'
sorusu soruldu yahu
bi KPSS sınavında..
Son galibiyet gördükleri yıl doğan çocuk
bu sene reşit oldu!
Bütün bunlar
gelenekle melenekle açıklanamaz..
İstatistik desen,
bilime ayıp olur!
“Galibiyete gidiyoruz,
inanmayan otobüse binmesin”
demiş başkanları
maça gelirken..
Nasıl inansınlar abisi,
mümkün mü?
O otobüs hep boş geliyor
Kadıköy’e be başkan!
Boş geliyor, dolu dönüyor!
Bu iş böyle..
Hatta
işte böyle…
Her sene böyle…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder