-Bir İSLAM ÇUPİ’ye selam yazısı-
DALGA
Bir denizdir o
uçsuz bucaksız..
Ama okyanusundan
ötesinden değil ha..
Enginliğinden
sual olunmaz,
“büyüklüğünün
adı konamaz!”
Bakarsın süt liman sanki..
“Bir ölü dalga”* dersin..
Ama “coşkusu içinde saklı,
gürültüsü..”*
Alabora oldu sanırsın,
kaldırır diker başını..
Tutkunları için
“ne müthiş ne uyunamaz
bir kabus ilk devresi”
kargaların rüyasına
dönüşür..
“Kümeye kümeye” diye
bağırırsın..
Darı ambarı sandığın kümesin
başına yıkılır..
Bir olur, iki olur, üç olur
numaradan 5 dikişli çakmanın
eli kolu oynamaya başlar,
nice elin kolun mezarlığı
lavaboları
unutarak..
Bir olur bi titrersin,
iki olur eyvah..
Sonra “metafizik” bi füze çıkar
dalgasını yaptığın
sol ayaktan
alnının çarmıhına..
“Diz çökmüş” diye
dalga geçtiğin
dizlerini titretir
dalga dalga gelerek
helikopter pisti
hibrit çimlerinde..
Dördün, beşin düşünü kurarken
dördü yemeyelim diye
hatim indirirken
bulursun kendini..
Böbürlenip
koftiden destan yazmaya
hazırlanan kalemin
oniki dakikada kırılıverir,
sonrasında
bi yerine kaçmadığı için
şükredersin..
Maç biter,
“galibiyeti kaçırdım”
artisliği yaparsın,
altına kaçırdığını
çaktırmamak için
maç bitmeden daha..
Sahadaki bi yana
tribünden bi SARI LACİVERT ateş
çöker üstüne,
kendi evinde
ev sahibini ağırlayan
ahmak misafire dönersin..
Az daha öz kardeş olma fırsatını
teğet geçersin sonunda
daha beterini defalarca yaşamış
üvey kardeşinle..
O zaman anlarsın
tökezlese de diz çökmeyeceğini,
yaralansa da ölmeyeceğini,
küçümsediğin,
büyüklüğün
gerçek sahibinin..
“Belki “FENER’li bi şair
ilerde bu maçın üstüne
şöyle bir mısra düşer.
FENERBAHÇE yenilmez!
Bu forma ile dalga geçilmez!”
DALGA
Bir denizdir o
uçsuz bucaksız..
Ama okyanusundan
ötesinden değil ha..
Enginliğinden
sual olunmaz,
“büyüklüğünün
adı konamaz!”
Bakarsın süt liman sanki..
“Bir ölü dalga”* dersin..
Ama “coşkusu içinde saklı,
gürültüsü..”*
Alabora oldu sanırsın,
kaldırır diker başını..
Tutkunları için
“ne müthiş ne uyunamaz
bir kabus ilk devresi”
kargaların rüyasına
dönüşür..
“Kümeye kümeye” diye
bağırırsın..
Darı ambarı sandığın kümesin
başına yıkılır..
Bir olur, iki olur, üç olur
numaradan 5 dikişli çakmanın
eli kolu oynamaya başlar,
nice elin kolun mezarlığı
lavaboları
unutarak..
Bir olur bi titrersin,
iki olur eyvah..
Sonra “metafizik” bi füze çıkar
dalgasını yaptığın
sol ayaktan
alnının çarmıhına..
“Diz çökmüş” diye
dalga geçtiğin
dizlerini titretir
dalga dalga gelerek
helikopter pisti
hibrit çimlerinde..
Dördün, beşin düşünü kurarken
dördü yemeyelim diye
hatim indirirken
bulursun kendini..
Böbürlenip
koftiden destan yazmaya
hazırlanan kalemin
oniki dakikada kırılıverir,
sonrasında
bi yerine kaçmadığı için
şükredersin..
Maç biter,
“galibiyeti kaçırdım”
artisliği yaparsın,
altına kaçırdığını
çaktırmamak için
maç bitmeden daha..
Sahadaki bi yana
tribünden bi SARI LACİVERT ateş
çöker üstüne,
kendi evinde
ev sahibini ağırlayan
ahmak misafire dönersin..
Az daha öz kardeş olma fırsatını
teğet geçersin sonunda
daha beterini defalarca yaşamış
üvey kardeşinle..
O zaman anlarsın
tökezlese de diz çökmeyeceğini,
yaralansa da ölmeyeceğini,
küçümsediğin,
büyüklüğün
gerçek sahibinin..
“Belki “FENER’li bi şair
ilerde bu maçın üstüne
şöyle bir mısra düşer.
FENERBAHÇE yenilmez!
Bu forma ile dalga geçilmez!”
NOT : Yazı, İSLAM ÇUPİ’nin
FENERABAHÇE’nin Galatasaray’ı
3-0’dan 4-3 yendiği
3 Mayıs 1989’daki
maçtan sonra yazdığı
FENERBAHÇE YENİLMEZ isimli
yazıdan alıntılarla
kaleme alınmıştır.
Yüreğine sağlık.
YanıtlaSil