21 Şubat 2021 Pazar

 

BİZ BİZE YETERİZ(!)
Bazı sözler
yerli yerine oturmaz..
Bazı sloganlar
cuk oturur!

“Biz tek, siz hepiniz” gibi..
“1’e karşı 17 gibi”
“Biz bize yeteriz..
Çünkü FENERBAHÇE’liyiz” gibi..

“Biz bize yeteriz” diyorduk,
çünkü yetiyorduk..
Hatta fazla bile geliyorduk
birilerine..

Emeğimize,
alnımızın terine,
sevdamıza
kara çalınmaya cüret edilince
meydanlara, sokaklara taştık,
haykırdık korkmadan!

Herkes tırsarken,
mevzi alırken, üç buçuk atarken
biz cümbürüne cemaatine,
alayına dümdüz gittik..

Dağılırız diye beklenirken
sımsıkı olduk..
Çözülürüz diye umulurken
aşkımızı harca katıp
SARI LACİVERT duvar olduk!

Üç ayda unutulur sanıyorlardı,
yıllarca peşinden koştuk
davamızın..

Tapeleri tıpa,
kumpasları paspas,
planları ters yüz ettik
hep birlikte..

Birbirimize yettik,
arttık elhamdülillah..

Kırgınlığı, küslüğü,
onu, bunu bırakıp
tek saf olduk
FENERBAHÇE düşmanlarının karşısında..

Ama bir şeyi unuttuk..
Düşman gerekmezdi aslında..
Biz bize onda da
yeterdik çünkü..

Ve bunu biliyorlardı..
Kullandılar!
En ufak bir ikilikte
kavgaya tutuşmak
bizim ruhumuzda var çünkü..

Çünkü biz FENERBAHÇE’ysek
hakemi de yeneceğiz arkadaş!
Çünkü dikine futbol
bir bize farz!

İlk fitneyi
anında kabul ettik..
Her yazdıklarını
çürüttüğümüz herifler
ne dediyse yedik!

Birbirimizi yemeye zaten meyilliyiz..
Kafa göz daldık hemen..
Ayrıldıkça ayrıldık,
bölündükçe bölündük..

Bir gözümüze
parmak salladılar,
biz iki gözümüzü birden oyduk!

Pantolon çektik,
“otoparktan kaçtı” dedik
hapis kararı kesinleşince bile
kaçmayana..

“Bir hocadan daha fazlasını”
bir hocadan daha azlarına
değiştik..

Hatalarımızdan ders almak yerine,
derslik hataları tekrarladık!

SARI’dan LACİVERT’ten geçtik,
o’cu, bu’cu, şu’cu olduk..

Yanlış yapanı ilahlaştırdık,
doğru yapanı kovaladık!

Oyuncu havuzumuz
havuz problemine,
kadro mühendisliğimiz
kaldırım mühendisliğine
döndü!

Yayıncı yancılığını
gözümüze sokunca
atar yaptık..
Nedendir bilinmez
sessiz sedasız da barıştık..

Canımıza okuyanlara
bela okumakla yetindik..

Kasıtlı düdük çalanlara
sadece ıslık çaldık!

Masaya yumruk vurmak bir yana
gittik o masaya oturduk..

Ne sıkıntı varsa
halının altına süpürdük.
Geldi o halı
soyunma odamıza serildi..

Topla mı oynayacağız,
topu rakibe mi vereceğiz derken,
maçları rakibe verdik..

KADIKÖY kaleydi,
yol geçen hanına döndü!

Yine de dişimizle tırnağımızla
FENER olduk, MESUT olduk
ama mutlu olamadık!

Kutuplaştık,
paranoyaklaştık,
gölgemizle hesaplaştık,
kendimizden uzaklaştık!

Santrayla beraber
omuz omuza verenler
birbirinden nefret eder oldu..

Peki kimin istediği oldu?
Kim ovuşturuyor ellerini?
Kim kazandı?
Kim kaybetmek üzere?

Bir dön aynaya bak be Kardeşim?
Vaziyetin ne?
Biz bize yeteriz diyordun.
Sen kendine bile yetemez oldun..

Biz bize yettik mi şimdi?
Canımıza yetmedi mi daha?
“Yetti be” deyip
silkinmek için
çok mu geç?




15 Şubat 2021 Pazartesi

 

VAR’LAR YOK’LAR
VAR’ların yok,
yokların “VAR” edildiği
bir garabettir
bu ülkede futbol..

“AĞAR” hilelerden
“himmet ve dua”ya uzanan
bir kirli lobi VAR..
Ama kabak gibi ortadayken bile
bu kokuşmuş düzene
ses çıkaran yok!

Futbolun canına okunan her kararla
adeta “ben burdayım” diye bağıran
bir şaibe VAR..
Ama bu kepazeliğe
“yeter be” diyen yok!

Göstere göstere yapılan,
gizlemeye bile gerek duyulmayan
bir kollama, kayırma VAR..
Ama doğruyu yanlıştan,
haklıyı haksızdan ayırma yok!

Sistematik, örgütlenmiş,
organize kötülük ve haksızlık VAR..
Buna isyan edene yaşatılan kadar
derinleşmiş,
ürkütücü bir yalnızlık yok!

Nizami golde ofsayt VAR,
her ihtiyaç duyulduğunda çalınan
penaltılar VAR,
ama adam öldürmeye teşebbüse
kırmızı kart yok,
penaltı yok!

Koltuk kaygısı,
nemalanma kavgası VAR..
Futbolun ruhu, adaleti adına verilmiş
tek bir karar yok!

Torpil VAR,
eyyam dibine kadar VAR..
Ama kuralına göre
maç yöneten yok!

Hak çalan, emek çalan,
puan çalan, şampiyonluk çalan VAR..
Ama sadece
gördüğünü çalan yok!

FENERBAHÇE lehine her kararda
“kara gece” yaygarası
koparanlar VAR!
Çünkü hiç birinde
akıl, izan, vicdan yok!

Artık sayelerinde
marka değeri beş paralık edilen ligde
hezeyan VAR,
heyecan yok!

Yayıncılık yerine yalancılık,
yancılık VAR..
Ne yazık ki
tarafsızlık yok!

Temiz oyunu öldüren
yılgın bir atalet VAR..
Hakça rekabeti sağlayacak
bir adalet yok!

Bu kirli çarka çomak sokan
sadece FENERBAHÇE var!
Gerisi bataklık..
Kendimizi kandırmanın da
bir alemi yok!




10 Şubat 2021 Çarşamba

FENERBAHÇE SAVAŞMAK ZORUNDA

Harcına, mayasına, genlerine,
tarihinin iliklerine kadar işlemiş
bir olgudur savaşma ruhu
FENERBAHÇE’nin..

Kurulduğu günden bugüne dek
hep böyle oldu bu..

İstibdatla, işgalciyle,
vatana göz diken düşmanla
savaştı..
Günü geldi
darbeciyle,
kulübün kapısına
kilit vurmak isteyenle
savaştı..

Futbolun üstüne çöreklenen çeteler,
kendisini prangada tutmak isteyen sistem,
gücünü ele geçirmek için
atılan iftiralar,
himmetli dualar cephesi,
hep savaşmak zorunda bıraktı
FENERBAHÇE’yi..

Temsil ettiği değerler de,
o değerlerin yarattığı inanç ve duygular da
hep savaşmaya itti
SARI LACİVERT sevdayı..

Savaşmadan,
ter dökmeden kazandığı
tek bir paye,
tek bir başarı yok geçmişinde
çok şükür..

Yani hak ettiğini almak için
savaşmak zorunda!

Adını, gücünü yok sayan
kokuşmuş mekanizmaya karşı
savaşmak zorunda!

Ceketini çıkartıp
düzenin kölesi olan zihniyetle,
o zihniyetin yardakçılarıyla
savaşmak zorunda..

Ortalığı ateşe verip
o ateşi üfleme ayağına yatan,
dost kisvesi altında
rakı masasında jurnal satan
“riyakar”larla
savaşmak zorunda..

Eyyamın, art niyetin düdüğüyle,
o düdüğü talimatla öttüren hödüğüyle
savaşmak zorunda..

Yumruk vurulacak
masa mıdır, sofra mıdır,
tezgah mıdır
her ne haltsa kurulan,
onu devirmek için,
o masadan nemalanan,
beslenen arsızlarla
savaşmak zorunda..

Hakemi de yenmek zorunda değil
ama hakemlerin
adalet çizgisinde kalmasını engelleyen yapıyla
savaşmak zorunda..

Manipülasyonla “VAR” olan,
yayıncılığı ayrımcılığa çeviren
organize kötülükle
savaşmak zorunda..

Sahada çalım atan, gol atanla
saha dışında
çamur atan, çirkef atan,
kurşun atanla
savaşmak zorunda..

Ama hepsinden önce
kendi içinde
bir türlü bitmeyen,
sürekli körüklenen kavgayla
savaşmak zorunda..

Hatalarından ders alarak
kulübü idare etmek için değil
hakkıyla yönetmek için
savaşmak zorunda..

Yeniyi eskiyle yarıştıran,
taraftarlığa menfaat karıştıran,
efsanelerini karalayan,
tırnaklarıyla kazıyarak yarattığı erdemi
yaralayan
kafayla
savaşmak zorunda..

Taktiği, oyun felsefesini,
futbol aşkını, mücadele azmini
nakış nakış yeşil çime dökmek için
savaşmak zorunda..

Kısacası
“kupa, şampiyonluk büyüklüğü” olmayan
kudretini
her daim hatırlatmak için,
“üstün muvaffakiyetler” ülküsünü
devam ettirmek için
hep savaşmak zorunda..

FENERBAHÇE
hiç bir zaman, hiç bir şeyi
savaşmadan kazanmadı!
Ve asla da
savaşmadan kazanmayacak!



1 Şubat 2021 Pazartesi

FİNCANI TAŞTAN…

Bazı kahvelerin
kırk yıl hatırı
bazılarının da
kırk yıl çıkmayan acısı olur
fincanı taştan oyarcasına..

SARI LACİVERT
her zaman
kendine ait olanı alır,
edep “İRFAN” yoksunu
hevesler de
kursaklarda kalır!

Ameliyatsız
popo büyütme operasyonuyla
ofsaytı gol yapanların,
sahada,
saha dışında
popolarından kan alınır
itinayla..

“Kara gece” yaygaracılarının
gündüzleri karartılır
icap ederse..

Sözleşmeli futbolcu
ayartmaya kalkarsın,
bi bakmışsın
bedava scout olmuşsun..

“Onun da bizi istediğini biliyoruz”
dediğin adama
kulübünde,
hem de adını taşıyan stadyumda
forma giydirip,
eski formaları önünde
yeni formasına imza attırırlar..

Her işini alengiriyle
halletmeye alıştığından
televizyonda,
sosyal medyada
“oyuncu bizi istiyor” algısı yaptırırsın,
o formayı imzalarken
tüm ailesinin
ÇUBUKLU sevdalısı olduğu
ortaya çıkar..

Kıçında donun yokken
başkasının transfere harcadığı paranın
muhasebesini tutarsın..

“MESUT” rüyalara
“müptela” çamuru atarsın,
seni nasıl ızdaraplara
müptela edeceğini
için için bildiğinden..

Büyüklük kavgası güderken
gitgide küçülürsün..

Ekseriyetle buza,
bazen de şapa oturursun..

Kahveli sevinç yaptırdığın topçularına
paylaşım sildirtirsin
sonunda..

Adil olmayı beceremezsin,
tarafsız kalamazsın,
her numara sendedir,
ama kameralarına baka baka
tepki koyulunca da
trip atarsın..

Manipülasyonunun kralını yaparsın da
yayıncılık yapmak
harcın değildir..

Sözde özür metnini
kulübünün kuruluş yılına denk gelen
saatte yayınlatırsın ama
günü gelince
transfer saatinin bitmesini
ağlayarak beklerken bulursun
kendini..

Çizgiyi kafana göre çektirirsin de
üzerine çizgi çekilmesini
hazmedemezsin bi türlü..

Zordur bu alemde
FENERBAHÇE’nin gölgesinde kalmak..
Devreye girmesinden
medet umduğun
“başka şeyler”de ararsın
umudu
bileğinin gücüne güvenmeyerek..

Ama limit tanımayan sevgi
işte o “başka şeyler”i
katlayıp cebine koyar..
Sen işi pişirmeye çalışırken
kahveyi pişirip
fincanı da taştan oyar!