FENERBAHÇE SAVAŞMAK ZORUNDA
Harcına, mayasına, genlerine,
tarihinin iliklerine kadar işlemiş
bir olgudur savaşma ruhu
FENERBAHÇE’nin..
Kurulduğu günden bugüne dek
hep böyle oldu bu..
İstibdatla, işgalciyle,
vatana göz diken düşmanla
savaştı..
Günü geldi
darbeciyle,
kulübün kapısına
kilit vurmak isteyenle
savaştı..
Futbolun üstüne çöreklenen çeteler,
kendisini prangada tutmak isteyen sistem,
gücünü ele geçirmek için
atılan iftiralar,
himmetli dualar cephesi,
hep savaşmak zorunda bıraktı
FENERBAHÇE’yi..
o değerlerin yarattığı inanç ve duygular da
hep savaşmaya itti
SARI LACİVERT sevdayı..
Savaşmadan,
ter dökmeden kazandığı
tek bir paye,
tek bir başarı yok geçmişinde
çok şükür..
Yani hak ettiğini almak için
savaşmak zorunda!
Adını, gücünü yok sayan
kokuşmuş mekanizmaya karşı
savaşmak zorunda!
Ceketini çıkartıp
düzenin kölesi olan zihniyetle,
o zihniyetin yardakçılarıyla
savaşmak zorunda..
Ortalığı ateşe verip
o ateşi üfleme ayağına yatan,
dost kisvesi altında
rakı masasında jurnal satan
“riyakar”larla
savaşmak zorunda..
Eyyamın, art niyetin düdüğüyle,
o düdüğü talimatla öttüren hödüğüyle
savaşmak zorunda..
Yumruk vurulacak
masa mıdır, sofra mıdır,
tezgah mıdır
her ne haltsa kurulan,
onu devirmek için,
o masadan nemalanan,
beslenen arsızlarla
savaşmak zorunda..
Hakemi de yenmek zorunda değil
ama hakemlerin
adalet çizgisinde kalmasını engelleyen yapıyla
savaşmak zorunda..
Manipülasyonla “VAR” olan,
yayıncılığı ayrımcılığa çeviren
organize kötülükle
savaşmak zorunda..
Sahada çalım atan, gol atanla
saha dışında
çamur atan, çirkef atan,
kurşun atanla
savaşmak zorunda..
Ama hepsinden önce
kendi içinde
bir türlü bitmeyen,
sürekli körüklenen kavgayla
savaşmak zorunda..
Hatalarından ders alarak
kulübü idare etmek için değil
hakkıyla yönetmek için
savaşmak zorunda..
Yeniyi eskiyle yarıştıran,
taraftarlığa menfaat karıştıran,
efsanelerini karalayan,
tırnaklarıyla kazıyarak yarattığı erdemi
yaralayan
kafayla
savaşmak zorunda..
Taktiği, oyun felsefesini,
futbol aşkını, mücadele azmini
nakış nakış yeşil çime dökmek için
savaşmak zorunda..
Kısacası
“kupa, şampiyonluk büyüklüğü” olmayan
kudretini
her daim hatırlatmak için,
“üstün muvaffakiyetler” ülküsünü
devam ettirmek için
hep savaşmak zorunda..
FENERBAHÇE
hiç bir zaman, hiç bir şeyi
savaşmadan kazanmadı!
Ve asla da
savaşmadan kazanmayacak!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder