MUZ’IR
NEŞRİYAT
Mendeburluktan,
dalavereden
başka
bir şeyle
haşır
neşir olmayan kafaların
elinde
oyuncak
olmuş,
sözüm
ona
“spor”
neşriyatı!
FENERBAHÇE’yi
alaşağı
etmek adına
ülke
futbolunun
canına
ot tıkayan
3
Temmuz kumpasını
“temiz
eller” makyajıyla
allayıp
pulladılar..
Hiç
olmayan
"para
sayma görüntüsü" palavrasıyla,
havuz,
billyoner
kandırmacasıyla,
eşgal
fotoğrafı
alçaklığıyla
suyunu
değil,
hoşafını
çıkardılar
algının..
Taraftar
ruhunu
tribünlerden
baypas eden
passolig
belasını,
hakeme
patlayanı,
sahaya
atlayanı
haberleştiremezlerdi
elbette..
Bir
hiç uğruna
gözaltına
alınan futbolcuya
nezarethanede atılan
muz
değil,
seksi(!)
bir kulüp başkanın
çilekleri
süsler
manşetlerini..
Yıllarca
çalınan
dandirik
penaltılara
sesini
çıkarmayanlar,
söz
konusu FENERBAHÇE olunca
ahlak
nutukları atar
penaltı
analizi üzerinden..
Kumpasbaşlarının
UEFA’yla
cilveleştiği mektupları
görmezden
gelenler,
uyduruk
bir mektupla
şu
ülkenin
en
erdemli sporcularından birine
çamur
atmaya yeltenirler..
Çünkü
dil çıkarıp,
tüküren,
küfredenin
prim
yaptığı,
tezgahları
paçavralarla dolu
bir
pazar
taptıkları..
Talimatlı
hiddetleriyle
şiddeti
körükleyenlerin,
barış
güvercini kostümü giydikleri
maskeli
bir balo
aslında
izlediğimiz..
FENERBAHÇE’ye
çirkin
iftiralarla uzattıkları dillerini
haksızlık
karşısında yutan
şeytanların,
satılık
palyaçolarla
jonglörlük
yaptığı
acınacak
bir sirk ortamı!
Hani kuyrukları sıkışınca
"biz bunları hak etmiyoruz" diyorlar ya,
yerden göğe kadar haklılar!
Çünkü
üç kuruş için karakterlerini,
üç kuruş için karakterlerini,
ruhlarını
bile pazarlamaya hazır
bu muzır neşriyatçıların
hak
ettiği tek şey,
bir
zamanlar
bazı
tribünlerde
kafalara
geçirilen
siyah
poşetlerdir..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder