23 Eylül 2014 Salı

MUZ’IR NEŞRİYAT
Mendeburluktan, dalavereden
başka bir şeyle
haşır neşir olmayan kafaların elinde
oyuncak olmuş,
sözüm ona
“spor” neşriyatı!

FENERBAHÇE’yi
alaşağı etmek adına
ülke futbolunun
canına ot tıkayan
3 Temmuz kumpasını
“temiz eller” makyajıyla
allayıp pulladılar..

Hiç olmayan
"para sayma görüntüsü" palavrasıyla,
havuz, billyoner 
kandırmacasıyla,
eşgal fotoğrafı
alçaklığıyla
suyunu değil,
hoşafını çıkardılar
algının..

Taraftar ruhunu
tribünlerden baypas eden
passolig belasını,
hakeme patlayanı,
sahaya atlayanı
haberleştiremezlerdi elbette..

Bir hiç uğruna
gözaltına alınan futbolcuya
nezarethanede atılan
muz değil,
seksi(!) bir kulüp başkanın
çilekleri süsler
manşetlerini..

Yıllarca çalınan
dandirik penaltılara
sesini çıkarmayanlar,
söz konusu FENERBAHÇE olunca
ahlak nutukları atar
penaltı analizi üzerinden..

Kumpasbaşlarının
UEFA’yla cilveleştiği mektupları
görmezden gelenler,
uyduruk bir mektupla
şu ülkenin
en erdemli sporcularından birine
çamur atmaya yeltenirler..

Çünkü dil çıkarıp,
tüküren, küfredenin
prim yaptığı,
tezgahları paçavralarla dolu
bir pazar
taptıkları..

Talimatlı hiddetleriyle
şiddeti körükleyenlerin,
barış güvercini kostümü giydikleri
maskeli bir balo
aslında izlediğimiz..

FENERBAHÇE’ye
çirkin iftiralarla uzattıkları dillerini
haksızlık karşısında yutan
şeytanların,
satılık palyaçolarla
jonglörlük yaptığı
acınacak bir sirk ortamı!

Hani kuyrukları sıkışınca
"biz bunları hak etmiyoruz" diyorlar ya,
yerden göğe kadar haklılar!

Çünkü
üç kuruş için karakterlerini,
ruhlarını bile pazarlamaya hazır
bu muzır neşriyatçıların
hak ettiği tek şey,
bir zamanlar
bazı tribünlerde
kafalara geçirilen
siyah poşetlerdir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder