VERDER
VER(E)MEM
Neymiş
efendim,
vergi
vermiyorlarmış..
Ne
münasebet!.
“Vermek”
onların
fıtratlarında var
bi
kere..
ALLAH’ları
var,
verince
iyi veriyor adamlar..
Misal,
nabza
göre şerbet vermekte
üstlerine
yok!
Mühür
kimdeyse
o
mührün mürekkebi olmak
uzmanlık
alanları..
Bundan
olsa gerek
25
milyon oylarının
en
az 20 milyonunu verdiklerini de
gururla(!)
açıkladılar zaten..
“Takke”yi
almalarına alıyorlar da
külah
yerine
ne
veriyorlar,
bakın
orası meçhul!
Ortalığı
ateşe verip
üfleyerek
ne yapılacağıyla ilgili
aforizmalar
üretmek konusunda da
çok
başarılılar!..
İşlerine
gelmeyince
boş
verip,
geldiğinde
de gaz verme’loji
alanında
doktora da yapmışlar
hiç
kuşkusuz..
Bi
dünya falso verip,
kirli
hesaplarında
bi
dolu açık verip,
asla
yakayı ele vermemeleri de
ayrı
bir tez konusu..
Parayı
veren düdüğü çalar
mantalitesine
karşı geliştirdikleri
"düdüğü
çalana parayı verme"
fikri
de
tamamıyla
kendilerine
özgün bir yöntemdir
mesela..
Otoparklarda,
tuvaletlerde,
soyunma
odalarında
mercimeği
fırına vermeyi de
gayet
iyi bilirler..
Söz
konusu
bir
payeyse,
madalyaysa,
kupaysa,
hak
edilmemiş bir ünvansa,
her
türlü ahlak kurallarından
hatta
onurlarından bile
taviz
vermekse
onlar
için
çocuk
oyuncağı..
Yüzsüzlükte,
terbiyesizlikte,
utanmazlıkta
kabak
tadı vermeleri de
ayrı
bir maharetleri..
Bu
kadar çok şey verdikten sonra
varsın
olsun
vergi
de vermesinler canım,
n’olucakmış!!
Aramızda
toplar
öderiz
yahu;
alt
tarafı 140 milyon liracık!..
Hem
onların
verecekleri vergiyle
güvende
olmaktansa
“emniyet”siz
yaşamayı yeğleyenlerin
kulübündeniz
çok
şükür!.
bu kadar güzel özetlenebilirdi ancak....
YanıtlaSilyüreğine sağlık
YanıtlaSil