25 Mayıs 2025 Pazar

 

ÖYLE BÖYLE DEĞİL!

Öyle böyle değil işte..
Anladığın, sandığın gibi falan değil..
Aklın hafsalan almaz senin..

“Yahu alt tarafı basket”
diyorsun ama,
yoooo,
bu başka,
acayip..
Alttan üstten kızartmalı!

O top potadan her girdiğinde
nefes aldık biz,
tutunduk yaşama..

Her blok,
acılarımıza, öfkemize,
hayal kırıklıklarımıza atılmış
okkalı bir tokattı..

“Smacı basmadan” duramazdık.
Yerimizde duramamayı da
öğrendik vesselam.
Çembere abanırken
nelere, kimlere abanıyorduk aslında
bi bilsen..

Hele o ribaund yok mu,
dağlanmış yaralarımızı
pansuman ediyordu
her biri..
Ama daha çok
geri alıyorduk çalınan sevinçlerimizi
her defasında..

O asistler mesela,
tansiyona, fırlayan şekere,
ağrıyan kalbe
ilk yardımdı bire bir..

Yerel kirli eller değmediğinde
hak eden ellerde yükselenin
sadece bir kupa olmadığını
nerden bileceksin ulan sen!

Sen
maç kazandık diye seviniyoruz
sanıyorsun ya,
geçeceksin onu..
Bizi mutluluktan deliye çeviren
"dünyanın en güzel takımı" filmini
yeniden vizyona sokan
çocuklarımız seviniyor diye
seviniyoruz
daha çok..

Kimse inanmazken yaptıkları
final four için değil
ÇUBUKLU’nun hakkını verdikleri için
çok sevdik onları da zaten..
Ki o haktır işte
asla ödenemeyecek olan..

Kupa mı? Ne kupası?
FENERBAHÇE adını
Avrupa’ya
8 yıl aradan sonra yeniden hatırlattıkları,
SARI LACİVERT bayrağı
en zirveye diktikleri için
çılgına döndük biz..

Ha, şampiyonluk diyorsun sen…
Yok, o da değil..

Üzerine uzandıkları bayrağa
kir değmesin diye ayaklarını kaldıran,
yağmur altında
kafalarına poşet geçirip maçı izleyen,
“her şeyden geçtim ama
bir senden vazgeçemem” diye
haykırarak büyüyen çocukların
8 yıl bekledikten sonra
yeniden
SARI LACİVERT’e inancın
sevinciyle dolan yürekleri var ya,
işte bin şampiyonluktan
değerli onlar..


O yürekleri
sevdalarıyla buluşturan
mangal yürekler var ya,
şampiyonluk ateşinden bile
daha kor onlar..

Ceplerinden, boğazlarından harcarlar..
Gözlerinden yaşlarını harcarlar..
Zamanlarını, sağlıklarını harcarlar..
Ama alın terlerini,
emeklerini, sevdalarını
harcatmazlar ulan!

Varsın
şampiyon olur olmaz
“Alt tarafı basket ya” palavrasıyla
altına doldura doldura saçmala..

Varsın kazanılanın
sadece bir kupa olduğunu sanarak
hasetinden kudurduğun halde
avut minnacık beynini..

Sen kazanılanın ne olduğunu
asla anlamayacaksın!
Anlama da zaten..

Böyle daha iyi..




9 Şubat 2025 Pazar

 

ÇEKİLDİ

Adanademirspor
Galatasaray karşısında
aleyhine
taklacı güvercin tadında
bir penaltı verilince
isyan edip
sahadan çekildi diye
Türk futbolunun
canına yandığım marka değeri
zedelenmiş..

Sanki ilk çekilen Adanademirspor!
Neler neler çekildi oysa ki
hepimizin gözleri önünde..

Yahu nerdeyse 40 yıldır
Malatya’ya giden doğanlar,
Sivas’a giden balıklarla,
himmet ve dualarla,
doksandan çakan(!) savcının
kaleme aldığı
olmayan kız kardeşe araba gibi
egzantrik senaryolu şike kumpasıyla
bu ülkede futbol ahlakının
fişi çekildi be!

Hiç yayınlan(a)mayan
ama bol gişe yapan
para sayma görüntüleri filmi bile
çekildi.

Ulan
maçtan dönen takımın otobüsüne
silah çekildi birader
bu ülkede!

FENERBAHÇE cayır cayır doğranırken,
iftiralara, kurşunlara hedef olurken
o fırıldak gibi top çeviren
futbol ailenizde
in cin top oynadı,  
el ayak çekildi ortadan
kardeşim..

Her hafta, her sezon
sahada, saha dışında verilen
futbol barışını dinamitleyen
skandal ötesi kararlarla
bu oyunun sevdalılarının
kanı çekildi lan!

Vejetaryanlar Derneğinde bile
fetö temizliği yapılırken
futbol hep pas geçilerek,
karanlığın, kokuşmuşluğun
rezaletleri ayyuka çıkmış idarecileri
bi güzel temize çekildi yahu!

Ülke futbolu
gün be gün,
göz göre göre,
göstere göstere
bataklığın içine çekildi!

Alın terleriyle
mutluluğun resmini çizmeye çalışanların
emekleri çalınarak,
adaletsizliğin, haksızlığın,
haram şampiyonlukların
en net fotoğrafı çekildi
defalarca..

Günahkârlar, sahtekârlar
ödüllendirilirken,
masumlar hesaba çekildi
utanmadan, arlanmadan..

Şimdi bir takım sahadan çekilince mi
arka değeri folloş olmuş futbolumuzun
marka değeri geldi aklınıza?

Kepazeliklerinden
gram utanmayanların
“bize operasyon çekildi”
yaygara ateşine
odun taşıma telaşınız neden?

Yoksa size de
yanak okşamalı,
akçeli külçeli
esrarengiz mesajlar mı
çekildi?




14 Ocak 2025 Salı

 

İT UTANSA DON GİYER
Neymiş efendim,
skandalmış, rezaletmiş de
hiç utanmıyormuş muyuz?

Niye utanalım ya, hayırdır!
Borsada işler tıkırında!
Borsa diyorsak karası ha..
Malum, kara’nlık işleri severiz..

Hem n’olmuş karaysa?
“Kara Gece” manşetlerinin
mucidi değil miyiz yahu?
Her maç 5-10 bilet topu topu..
56 milyon eurocuk için
koparttığınız yaygaraya
nedir yani!

Yemeğine, takım elbisesine
bahse girerken iyi,
bahis sitesi reklamı alınca kötü..
Yok ya..
Yok öyle..
Hem sizin formanız mı kardeşim,
size ne?

Aldıysak, yemedik ya!
Yiyebiliriz de yani,
yapmadığımız şey değil..

10’luk kontratı
3 de gösteririz 2’de..
Size mi soracağız gösterirken?
1905 TL maaş gösterdik ulan
biz zamanında.
Hepiniz de yediniz.

Sözüm ona
rakipte oynayan oyuncuyu
ayartmışız..
Hadi ordan be..
Külliyen yalan..
Rakip makip değil onlar..
Bizzat bu günler için yetiştirdiğimiz
öz evlatlarımız..
Hem niye ayartalım.
Akıllarıyla kalpleri çelişmiştir
olsa olsa..


Şampiyonluk posterinden
oyuncu silmek mi?
Katıla katıla gülüyoruz işte buna..
Yahu o sizin gördüğünüz..
Videoda, fotolarda
yalandan sildik tabi..
Yoksa tesislerde boy boy..
Hem maçımıza gelince
loca ayarladığımız adamı
niye silelim ya?
Deli misiniz siz!

Ne var yani
hakem olmayan penaltıyı, golü
verdiyse!
Verecek tabi..
Yerine göre ince,
yerine göre “ağar” işler bunlar,
herkesin harcı mı!?
Ulan ofsaytımsıyı yuttunuz,
tofaşları sindirdiniz de
bunlar mı takıldı
boğazınıza!

Niye haram olsun
şampiyonluklarımız?
Himmet var bi kere onlarda,
dua var..
“I love you hocam” var..
Tertemiz,
cillop gibi işte!

“İyiler” deriz kendimize
olur biter.
AK kaşık gibi oluruz yeminle..
Hem yalan mı?
Her türlü alengirli işin,
alicengiz oyununun
en iyisi değil miyiz?

Bi de soruyorlar
“hiç utanma arlanma yok mu sizde” diye..
Yahu it utansa don giyer.
Hiç gördünüz mü
don giydiğimizi?

 

 

 

 

 

 

6 Ocak 2025 Pazartesi

TOK’SİK

İlk defa mı duydunuz abisi
“Oynadığımız ligin tok'sik bir lig”
olduğunu?

Bilmiyor muydunuz
bu ligin, kararmış, kokuşmuş,
“sportif gerçekliği olmayan”,
tok'sik bir yapının ürünü olduğunu
sanki!

Rakı masalarında satılmadı mı ulan
bu ülke futbolunun geleceği?

Canına ot tıkanmadı mı birader
sisteme baş eğmediği için
FENERBAHÇE’nin?

Sokaklara dökülüp
kendisine yapılan infaza baş kaldırırken
SARI LACİVERT yürekler,
üç maymunu oynamadınız mı
hepiniz?

Otobüsü kurşunlara hedef olurken
kafanızı kuma gömüp
“sahaya çıkmazlarsa
sonuçlarına katlanırlar” diyenleri
alkışlamadınız mı?

İftirayla, kumpasla
bileği bükülmeyen bir camia
her maç
sahada dandik kararlarla cezalandırılırken
seyretmediniz mi mal gibi?

VAR’da, yokta,
sahada, masada
ırzına geçildiği halde
“marka değeri” diye mabadınızı yırttığınız
ucube ligin
arka değerini bozdurduğunu
yeni mi fark ettiniz ulan?

Dünyaca ünlü bir hoca
yüzünüze çarpınca ne halt yediğinizi
gücünüze mi gitti yoksa?

Yok canım, nerdeee!
Tek gücünü
topunuzu ve’sik’aya bağlayan
tok’sik yapı abilerinden alan
ek’sik karakterlilerin gururu mu olur ki?

Gözünüze baka baka
“Neden korkuyorsunuz” dendiğinde bile
susmanız gayet normal..
Neden korktuğunuz çok belli çünkü..

Hadi sizin ki belli de
FENERBAHÇE’yi yönetenler neden korkar?

Kınama mesajıyla,
dandirik tiplere laf sokmayla,
kutlama masalarından tweet atmayla mı
yıkacaksınız
bu bozuk yapıyı?

Transfer yaparak
ara kapatma argümanı yerine,
bu arayı oluşturan adaletsiz sisteme karşı
kararlı, açık bir savaş vermeyi
ne zaman düşüneceksiniz?

Eylemsizliğinizin,
sabun köpüğü tepkilerinizin
FENERBAHÇE’yi genlerinden uzaklaştırdığını
ne zaman göreceksiniz?

Tok’sik olan
yalnızca bu lig,
onu dizayn eden ahlaksız zihniyet değil,
bu anti’sik’lon yapı içinde
FENERBAHÇE’yi
figüran haline getiren
acziyettir..

Ve bu “ahval ve şerait” içinde
FENERBAHÇE’nin
asıl “muhtaç” olduğu kudret
damarlarındaki
asil kanda mevcuttur!




25 Kasım 2024 Pazartesi

TEK

Zaten “siz hepiniz ben tek”
mottosudur da FENERBAHÇE’nin,
artık tek olduğu alanlar
değil futbolu,
aklın sınırlarını bile
zorlamaya başladı.

Dünya üzerinde
ceza sahasında
oyuncusunun kafasına top çarptığında
aleyhinde penaltı istenen
tek kulüptür FENERBAHÇE..

Sadece FENERBAHÇE
hakemin, VAR’ın, AVAR’ın bile verdiği
penaltının veya golün,
gerçekten de penaltı ya da gol olduğunu
futbol davarlarına
ispatlamak zorundadır.

5-6 golle kazandığında
otomatikman devreye giren
“Bu skor kimseyi yanıltmasın” masalı
tek FENERBAHÇE için anlatılır.

Attığı 6 golün en yavaşı
12 saniyede atılmışken
tek FENERBAHÇE için
rahatça söylenebilir
“hızlı hücum yapamıyor”
yalanı..

“Sen FENERBAHÇE’ysen
hakemi de yeneceksin arkadaş” kuralı ise
sadece ve sadece
FENERBAHÇE için geçerlidir zaten..

Hakeme sahada küfredene
ceza verilmezken
tek FENERBAHÇE’nin hocası, topçusu
itiraz ettiğinde bile
oyundan atılır.

Tek FENERBAHÇE’nin maçı devam ederken
o maçın hakemi hakkında
canlı yayında beyanat verilir mesela..

Ligin en çok gol atan takımıyken bile
sadece FENERBAHÇE’nin forvetleri
yerden yere vurulur.

Tek FENERBAHÇE’nin attığı gollerde
futbolun icadına kadar dönülüp
bir kusur var mı diye aranır.

Maç yapacağı şehre
elleri cepte girdiği için
rakibi “tahrik eden”
dünyadaki tek futbolcu
elbette ki
FENERBAHÇE oyuncusudur.

Türk futbolunu eleştirdiği için
tek FENERBAHÇE hocasının
kovulması istenir,
Türk düşmanı ilan edilir.

Sadece FENERBAHÇE’nin
şampiyonluktaki rakibinin
bir hafta sonra oynayacağı takımın
ceza sınırındaki tüm futbolcuları
sarı kart görür.

Tektir.
Tek bırakılmıştır.
Tek kalmaya,
tek başına mücadele etmeye zorlanır.
Evet.

Ama ayrıca
bu ülkenin
tek gerçek beş yıldızlı,
tek bağımsız,
tek gerçek büyüğüdür de!

Bu yüzden de
el etek öpenler,
yanak okşatanlar tarafından sevilmez,
tek kalması istenir.

Tam da bu yüzden
tek yürek, tek yumruk,
tek vücut olmaya mecburdur!



4 Kasım 2024 Pazartesi

 

YAPI’ŞTIR!

Hani biletini, kombineni alıp
maça gidiyorsun
ya da geçiyorsun ya ekran karşısına
futbol izleyelim diye,
o izlediğin
kokuşmuş bi sistemin
ucube gösterisi
ki hepimiz de bunu biliyoruz
aslında..

Mourinho “Ben buraya gelmeden
bana bir sürü şey söylenmişti,
ben bunlara inanmamıştım.
Ama bana söylenenden daha kötüymüş”
dedi ya maç sonunda,
valla hocam
bu senin gördüğün
fragmanı daha.
Biz ne filmler gördük bi bilsen..

İşlerine geldiğinde
göğüsle indirilen topu
ele yapıştırdıkları da oldu,
elle oynandığını en net gösteren açıyı
buharlaştırdıkları da..

Kes yapıştır aynı iki pozisyona
aynı hakemin
aynı maçta
iki farklı karar verdiği
anlar oldu misal..

Ofsaytı bozsun diye
son adamın kalçasına
dolgu yapıştırıldı lan
bu canına yandığımın liginde..

Ofsayt demişken,
ofsaytımsı diye
bi kavram yapıştırıldı yahu
literatüre..
Daha vicdani ofsayt,
etik penaltıdan falan da
hiç bahsetmiyorum..

Gole giderken
kalecinin karnına tekmeyi yapıştırdığı topçuya
sarı kart verildi
üzerinde ÇUBUKLU olduğu için..

Kale çizgisini
52 santimetre geçen topa bile
gol verilmediği oldu
düdüklerini
ağızlarına yapıştırdıklarından..

Attığı çalımla belini kırdığı rakibinin
Ray Charles’in bile göreceği
bir çelmeyle
yere yapıştırdığı
topçu için de
penaltı çalınmadı sonra..

Ama yapıştıra yapıştıra
FENERBAHÇE’nin
dünya kadar golü, penaltısı,
puanı, galibiyeti, şampiyonluğu
çalındı göstere göstere..

Hocalarına bunak, stajyer,
topçularına çöp, vasat gibi
etiketler yapıştırılarak
değersizleştirildi,
seneleri piç edildi..

Futbolun adaletine
şaibe yapıştırmakta
doktora yapmış bu sistemin
kullanışları oğlan’ları vardır
mesela..
Siz kara sanırsınız da
çoğunlukla pembe, siklamen,
yavru ağzıdır esasen..
Yani duruma göre..
Bukalemun gibi..
Rengârenk..

Yani senin pozisyonun sırasında
iki çay da yapıştırır abiler,
kahve de..
Gazları çok ya,
tuvalet molası bile yapıştırır
babalar..

Sen de ancak
kırk yılda bir denk gelen ilahi adaletle
90+12’de golü
şakkadanak yapıştırırsan
kazanabilirsin böyle!

Ama ne yapıştırdı be Amrabat..
Dilleri damaklarına,
donları popolarına yapışıp kaldı valla
sistemin maşalarının..

Çare yok.
Ya alınlarının çatısına yapıştırıp suçlarını
futboldan temizleyeceksin bir bir..
Ki o da sahadakinin değil,
yönetenlerin işi..
Ya da golleri
böyle mabadlarının çatalına
yapıştıra yapıştıra
devam edeceksin,
mecbur!



 

20 Eylül 2024 Cuma

 

20 EYLÜL’ÜN ANATOMİSİ
Ulan dallama sistem!
Ulan köhne, kokuşmuş kafa!
Hiç hesap edemedin di mi lan
20 Eylül 2011 günü
ağzının ortasına yediğin şamarı?

Erkeklere yasakladığın maça
sempatik görünmek adına
ceza bellediğin kadınlar için
3-4 bin bilet basarken,
o kadınların
cezayı alnının çatısına basacağını
kestiremedin di mi hiç?

4’e, 5’e, en çok da 6’ya kadar
saymayı öğrettiğimizden
41 bin 663 sevdalı kalbin
matematiğinin kâbusu olacağını
rüyanda görsen inanmazdın di mi?

Günlerce, aylarca, yıllarca
sevdiğinin yolunu bekleyen kadının
saatlerce bilet kuyruğunda
bekleyemeyeceğini mi sandın yani?

Helal alınteri kokan ÇUBUKLU’nun 
parfüm kokamayacağını mı düşündün 
Allah aşkına..

Kozmetikçiden
LACİVERT oje, SARI göz farı soranlar 
tribünü SARI LACİVERT’e
boyayamaz mı sandın abisi..

Evladının
ilk  SARI LACİVERT atkısını, beresini
ilmek ilmek ören ellerin
senin FENERBAHÇE’ye ceza vermekle bozduğun
o akılsız başına
çorap öremeyeceğine mi inandın yoksa?

En uzun dualara,
en bilinmedik şarkılara,
sıcacık ninnilere dönen dillerin
tezahüratlara da döneceğini
getiremedin mi aklına?

Renk renk çantası, ayakkabısı,
elbisesi, fuları, şapkası olanın
maç günü giyilecek
bir kreasyonu olmadığını mı zannettin?

Samanyolu’nda
atkılarla birlikte
başörtülerin, eşarpların,
saç bantlarının da sallanabileceği
hiç kafandan geçmedi di mi?

Forma almak için
makyaj masrafını düşürenlerin,
maça gelmek için
ateşini bile düşürenlerin,
“kadın ne anlar la futboldan” zihniyetini
ofsayta düşürebileceğini
tahmin edemedin di mi hiç?

Terlikle bile
tam isabet yapabilenin
topukluyla röveşataya kalkıp
beynindeki örümcek ağlarını alabileceğine
ihtimal bile vermedin mi?

Elinin çamuruyla yazdığın senaryoları,
FENERBAHÇE'li kadınların
öpülesi ellerinin hamuruyla
parçalayabileceği
hiç yoktu di mi hesaplarında?

FENERBAHÇE’si için
en okkalı tribi atanın
iğrenç planlarının kalesine
tam doksandan gol atamayacağı
fikrine mi kapıldın birader?

Cinsiyeti yoktur ulan
FENERBAHÇE sevdasının..
Bi kere tutulmaya görsün,
erkeği de kadını da aynı deli..
Bunu hala anlamadıysan,
takvime bir daha bak..

Her 20 Eylül
çarpacak bu gerçeği suratına..

Bugün, yarın, daima..