7 Kasım 2022 Pazartesi

BU FENERBAHÇE N’APIYOR YA?

Umutlandırıp utandıran,
heveslendirip kursakta bırakan
kabus gibi bi takım
FENERBAHÇE!

4 yiyor, hah diyorsun bittiler,
5 atıp kazanıyor..

Deplasmanda
2 dakkada 2 gol yiyip
2-0 geriye düşüyor.
Burdan sağ salim çıkamazlar diye
ellerini ovuşturuyorsun,
90+2’de geri dönüyor.

Kendi sahasında
30 dakkada 3 gol yiyor,
tamam balonları patladı diye
geçiyor içinden,
3-3’ü yakalayıp
içinde patlıyor..

47’de kırmızı görüyor,
bu sefer kaçarı yok diye
seviniyorsun,
10 kişiyle golü atıp
yine kazanıyor,
tadın tuzun kaçıyor.

Çıkan da oynuyor,
giren de oynuyor.
Giren çıkan yine sana giriyor..

Maçtan önce
11’ini tahmin edemiyorsun,
çıldırıyorsun.
Maçtan sonra
sahadaki 11
tüm takımla galibiyet turu atıyor,
yine çıldırıyorsun..

Her hafta
kiminle oynuyorsa
onu tutuyorsun.
Tuttuğun elinde kalıyor.

Rakibinin hocası, başkanı,
topçusu, olmazsa malzemecisi için falan
FENERBAHÇE maçı
hayat memat maçı oluyor..
Bi karıncalanma oluyor böyle sende..
Acaba mı diyorsun..
FENERBAHÇE hayatta kalıyor,
Memati rüyana giriyor..

Avrupa’dan yorgun dönerler diye
bekliyorsun.
Polonya, Fransa, Kıbrıs yolculuğundan
iki gün sonra
sahaya çıkıyor,
izlerken sen yoruluyorsun..

Hakemler kolluyor diye
yaygarayı basıyorsun.
Goller kol böreği gibi girdikçe
seni afakanlar basıyor..

Her maç öncesi
tökezlerler diye umuyorsun..
Mum yakıyorsun,
totem yapıyorsun,
adak adıyorsun,
dua ediyorsun.
Ama olmuyor.
Gökten kemik yağmıyor.

Sonra sinirden
kendini yiye yiye soruyorsun:
Bu FENERBAHÇE n’apıyor?