20 Nisan 2018 Cuma


ZIMBA
Yemezler abisi,
bizim karnımız tok..
Çok kuruldu bu “alengir” sofrası..
Hayır bi de becerebilseniz..

Olmayan kız kardeş üzerine
yapılan arabadan
hallice
senaryo yeteneğinizden
olmayan yaraya
zımba dikiş fikri çıkıyor
haliyle..

Uydurma iddianameye
yama üzerine
yama yapma maharetinizi
bildiğimizden
hayali yarayı teyelleyip
üzerine tentürdiyot makyajı,
o da tutmayınca
fotoşoplama zekanız da
şaşırtmadı tabi..

Yine de
gazlı beze
vişne suyu dökmeyeydiniz
iyiydi..

Elbise kılıflarına,
saat kutularına
para sokma hayal gücünüz de
pelüş peruğa
kesici alet sokma fantezinizin
habercisi gibiydi
adeta..

“Hakeme sorduk da çıktık”
yalanınız fena değildi aslında
ama ah işte,
eski sağbekimizin
“biz içerdeyken hükmen verir, çıkalım”
uyandırması
kameralara yansımış işte
ne yazık..

İş sıkıya gelince
topuklayıp kaçmak da
tıynetinizde var..

Şemsiyeli ördeklerin atası
çakma filozofun
buz torbasından sedyeye uzanan
oscarlık performansı da
gözaltına alınınca
yalancıktan kriz geçirip
yoğun bakımlık olan
başka bir hemşerisinin oyunculuğunu
aratmadı
eksik olmasın..

Daha sıcağı sıcağına
medyada yeniden hortlayan
alevli toplar,
“şu kadar ceza kapıda”
yaygarası koparan
zevatlar da
pek tanıdık geldi doğrusu..

Sahasındaki rezaletleri
sayılamayan kulübün başkanının
“Bizim stadımızda
böyle şeyler olmadı” demesi,
tribündeki direği bile söküp atan,
sahada hakem döven,
rehin alan kulübün de
mevzuyu kınaması,
“şakalaşıyorduk biz hakim bey,
hocaya 300’e dua okuttuk”
kıvamındaydı sanki..

“Ölmüş anama küfrettiler” deyince
dünyanın en masumu olduğunu sanan
kaleci müsveddesinin
provokatörlüğü
12 Mayıs’ın cemaatçi polislerini,
sahaya anahtarlık falan atan
denyolar da
benzinlikte arabaları ters çeviren
zibidileri
anımsattı elbette..

Ne sandınız oğlum bizi?
3 Temmuz’dan sonra
hukuk doktorası yapmış,
12 Mayıs’tan sonra
özel dedektiflere pabucunu ters giydirmiş,
4 Nisan’dan sonra
ateşli silahlar fasikülünü
yalayıp yutmuş adamlarız biz..
Bir gecede
tıbbı çözmemize mi şaşırdınız?

Zımba gibiyiz evelallah..
Ama o
kafaya Zeki Müren kirpiği gibi tutturulan
zımbalardan değil ha..

Dua edin de
sımsıkı kenetlenip
yeniden zımba tabancası haline
gelmeyelim.
Yoksa bam bam bam!

Yemezler birader,
yemezler..
Tezgah aynı tezgah..
Aynı pis koku..
Karşınızda FENERBAHÇE var..
Biliyoruz
yediğiniz boku..



17 Nisan 2018 Salı


-SERKAN ACAR anısına-
FUTBOLUN YAKIŞIKLISI
Yüzü gözü, üstü başı
çamur içindeyken bile
yakışıklı görünen fotoğrafıyla
hatırlar bir nesil onu..
Sahada izleme şansını bulanlarsa
“futbolu kendisinden yakışıklıydı”
der..

Yakışıklılığıyla
sayısız genç kızın kalbini çaldı.
FENERBAHÇE defans ve orta sahasında
pek çok kez top çaldı.
Ama bir kez bile
rakibinin emeğini, alın terini
çalmadı..

Futbolunun dümenini
hep centilmenliğe kırdı..
Rekorlar kırdı,
ön yargıları, inançsızlığı kırdı..
Defalarca şeytanın bacağını kırdı..
Ama tek kalp bile kırmadı..

Göğsüne ay yıldızı taktı.
Koluna kaptanlık pazubandını taktı..
Top oynarken
forması için canını dişine taktı.
Emek verdiği 5 şampiyonlukla
o formanın
3 yıldızından birini taktı..
Ama ne saha içinde
ne saha dışında
kimseye çelme takmadı..

14 yılında ÇUBUKLU giyerek
tam 47 yılını
FENERBAHÇE’ye adadı
64 yıllık ömrünün..

Alt yapıdan girdiği kulübüne
tabutunun üstünde
SARI LACİVERT bayrakla
veda etti..

Bir stoper olarak
13 gol attığı
295 maçta
kalesini savunduğu yetmedi,
ömrünün sonuna dek
savunmaya devam etti
“SON KALE”sini..

Futbolculuğu, menajerliği,
idari koordinatörlüğü,
kulüp müdürlüğü
FENERBAHÇE sevdasının yanında
sıradan unvanlardı sadece..

Evet..
Yıllar geçse de
o çamur içindeki formasıyla bile
yakışıklı göründüğü
o unutulmaz fotoğrafla
hatırlanacak belki..

Ama daha da çok
o formaya çamur atmak isteyenlere karşı
verdiği mücadelesiyle..

Ondan sonra da
futbol oynandı..
Ve hep oynanacak.
Ama futbol artık
asla 
yakışıklı olmayacak..




8 Nisan 2018 Pazar

KAÇ SANTİM?
Delikanlı gibi söyleyin abi,
size kaç santim lazım?

Açık konuşalım artık,
tam olarak
kaç santim
tatmin eder sizi?

O çizginin adı ne?
Gol çizgisi..
E, top o çizgiyi geçince ne oluyor?
Taç mı?

İsterseniz
kural kitabına
yeni sayfa ekleyelim
FENERBAHÇE'ye özel..
Gol sayılması için
topun
çizgiyi en az şu kadar santim
geçmesi gerek diye..


E o zaman
kaçtan başlar
açık artırma?
30 mu? 40 mı?

Ya da en iyisi
çizgiyi mizgiyi boş verin,
“FENERBAHÇE şutlarının gol olması için
topun filelere değmesi gerek”
diyelim de
kafalar karışmasın..

Veyahut şöyle yapalım;
FENERBAHÇE’nin ilk 3 golü
sayılmasın mesela..
Oh mis…

O da olmazsa
gol atan FENERBAHÇE’li
kırmızı kart görsün..

Ya tamam,
gol atmak toptan yasaklansın
FENERBAHÇE’ye..
Nizami golünü gören hakem
linç edilsin,
penaltısını veren
falakaya yatırılsın..

Boyları ölçülsün topçuların..
Belli bir santimin
üzerindekiler ve altındakiler
alınmasın maça..

E direkten dönen toplar var…
Olmaz öyle..
Üst direkler 10-15 santim aşağıya,
yan direkler sağa sola alınsın
bi zahmet..

FENERBAHÇE ceza sahasına
50 santim yaklaşan top
direkt gol sayılsın..
Geçtiydi geçmediydi tartışması da
biter hem..

732 santim genişlikte
244 santim yükseklikte
kale mi olur lan?
Yani olur da,
FENERBAHÇE’nin rakibinin olmaz..
Onu biz düz
5 santime 5 santim yapalım..
Top kaleye girmeyince
gol de olmaz,
kökünden hallolur mesele..

Tamam, anladık..
5 santim yetmiyor..
Adam gibi söyleyin oğlum
kaç santim lazım size?
Ne kadar girmesi kafi sizin için?

Ama galiba
topun ne kadar içeri girdiği değil,
size ne kadar girdiği önemli..






3 Nisan 2018 Salı


YA ŞOFÖR OTOBÜSÜ DURDURAMASAYDI?
Bugün
Türk futbol tarihinin
en kara gününün 3.yıldönümü..

FENERBAHÇE Spor Kulübü
4 Nisan 2015 günü
Sürmene’deki silahlı saldırı sonucu kaybettiği
40 canını andı bugün..

İlk tören
katliam kurbanlarının
mezarları başlarındaydı..

Türkiye’nin pek çok şehrinin yanı sıra,
Çek Cumhuriyeti, Nijerya,
Kamerun, Hollanda,
Senegal ve Portekiz’de de yapılan
anma törenlerine
kurbanların yakınları dışında
binlerce FENERBAHÇE taraftarı katıldı.

Ayrıca Bağdat Caddesi’nden
stada doğru
onbinlerce insan
bu kara günü anmak için yürüdü..

Kortejin önünde
katliamda yaşamını yitirenlerin
fotoğraflarını taşıyan
eşleri ve çocukları vardı.

Yürüyüş sırasında
baygınlık geçiren sporcuların anneleri
ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Sloganların atılmadığı
sessiz yürüyüşe
tarifsiz bir acı
ve gözyaşları hakimdi..

FENERBAHÇE Stadı’nda yapılan
anma töreninde ise
55 bin kişi vardı tribünlerde..

Canlarını FENERBAHÇE formasıyla veren
40 kişinin
posterleri açıldı
stadın dört bir yanında..

O kahramanların anısına
tribünlerde 40 adet meşale yakıldı,
anons edilen isimleri
tek tek tüm tribünlerce
söylendi hep bir ağızdan..

Skorborddan
futbol şehitlerimizin
görüntüleri, golleri gösterildi..

Olayın faillerinin
hala yakalanamamış olması,
kim olduklarının bile bilinmiyor olması,
bir dava açılmamış olması,
hatta iddianame bile yazılmamış olması
şiddetle protesto edildi.

Katliamın ardından
FENERBAHÇE ligden çekildiği için
oynanamayan Süper Lig’in
diğer temsilci kulüpleri
stada çelenk göndermekle yetindi.

Katliam nedeniyle
Türkiye’yi tüm Avrupa ve dünya turnuvalarından
10 yıl süresince men eden
UEFA ve FIFA 
FENERBAHÇE’ye
anma telgrafı gönderdi.

Stadyumdaki öfke
tören sonunda sokaklara taştı.
Polisin
fişek, biber gazı, gaz bombası
ve TOMA’larla müdahale ettiği
olaylar sırasında
binlerce kişi yaralandı,
yüzlerce taraftar
gözaltına alındı..

------

N’oldu?
Çok mu ütopik geldi?
Eğer 3 sene önce
şoför
hem de başından vurulmasına rağmen
o otobüsü durduramamış olsaydı
yaşanacaklar
aşağı yukarı böyle olacaktı.

Hala farkında değilsiniz değil mi,
hala!

Belki o kurşunları sıkanlar
hala bilinmiyor,
bilinmesi istenmiyor!

Ama sessiz kaldıkça
silah hepinizin ellerinde!