3 Nisan 2017 Pazartesi

YAZI ÖNCESİ NOT: 
Yazıyı Hababam Sınıfı Film Müziği eşliğinde okumanız tavsiye edilir..

HABABAM! GÜM GÜM GÜM!
Ya kaçılan FENER maçlarıdır hayat,
ya da kaçırılan hayatlardır
FENER maçları..

Bazen “aç kapıyı Veysel Efendi” diye
bağırır içindeki çocuk,
bazen de
sımsıkı kapansın istersin
bütün kapılar..

Gün olur
ÇUBUKLU karton bir şapkanın altında
sevdadan dumanlanır başın,
gün olur
ÇUBUKLU sevdanı
bir kartona yazıp
pankart yaparsın..

Tek ayak üstünde beklemişliğin de var
ceza niyetine,
o beklediğin gol gelmeyince
olduğun yerde oturup kaldığın da,
en pis cezadan beter..

Sınavla maç çakışınca
inek’lediğin de olmuştur,
sırf güdük kalmasın diye
hayallerin
o maça nikahtan önce
damat’lığınla geldiğin de..

Mabed, deplasman
tulum çıkardığın da olur
bütün bir sezon,
hayta’lık yapıp
maçı kırdığın da..

Sana laf edeni
bozum etmişliğin de çoktur
galibiyetlerle,
yenilince
domdom’la vurulmuş gibi
kalakaldığın da..

Hoşafına arka bahçede
top oynamayı da seversin ya,
tıklım tıklım statta
şampiyonluk, kupa maçlarının tadı
bir başkadır elbet..

Öğretmenler odasında
sigara tüttürmenin keyfini de tattın,
gol olsun diye
peş peşe uğur sigaralarını
yakıp söndürmenin
heyecanını da..

Sınıfta “Gençliğe Hitabe”yi
coşkuyla okuduğunu da duydu cümle alem,
tribünde omuz omuza
“İzmir Marşı”nı söylediğini de..

Sınıfta da kalırsın,
şampiyonluktan da olursun
ama hep umutlusundur
bi yandan da..

Sen üzüldüğünde hüzünlüdür ezgisi,
sevindiğinde şen şakrak..

Hababam
FENER sahaya çıksın istersin,
kalbin güm güm atar bu aşkla..

Ne film, ne de sadece futbol..
Hayatın özü, çekirdeği,
kendisi FENERBAHÇE..
Yolu hep
o hayatı
SARI LACİVERT yaşayanlarla
kesişen..

















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder