26 Şubat 2014 Çarşamba

HA’CEZA
SARI’sı ayrı batar,
LACİVERT’i ayrı..
Ne adalete yakılan FENER’ine
tahammül edilir,
ne de boyun eğmeyen çınarlarla dolu
BAHÇE’sine!.

AZİZ’i fena korkutur,
YILDIRIM’ı çarpar!.
Topçusu başka bir derttir,
taraftarı başka..

Hiç yoktan
hapis de yatarsın
Avrupa yollarına
taş da konulur..

Eğmediğin boynuna
yağlı urgan
geçirilmek istenir,
başının üstünde
giyotin sallanır sürekli..

Yargılanmadan
verilir hükmün,
dinlenmeden
kalemin kırılır..

“LAN” demesen de
demiş olursun,
ağzını bile açmadan
“tükürdü” derler..

Terörist de ilan edilirsin
rahatlıkla,
ırkçıya da çıkar adın..

MUSTAFA KEMAL’in askeri olmandan
gıcık kaparlar,
ALİ İSMAİL’i sevmenden
ödleri patlar!

Yıkılmaman
sinirlerini bozar,
biat etmemen
çıldırtır..

Bal gibi penaltın da verilmez,
buz gibi golün de..

Hakem
oyuncuna kart göstermek için
depar atar,
sana tekme atanın
başı sıvazlanır..

11 adamın
sahada koşması da
ürkürtür onları,
500 bin kişinin
CADDE’de yürümesi de..

Koşmayı, yürümeyi bırak
dimdik durman bile
kudurtur birilerini..

Hiç uzatmaya gerek yok!
Ne o, ne bu;
Senin suçun
FENERBAHÇE’li olmak
Kardeşim!

Ama seni cezalandırmak için
hukukun bile canına okuyanların
cezasını kesip
ellerine vermek de
sadece
senin elinde!

21 Şubat 2014 Cuma

RAKAMLI KRONOLOJİ
3 Temmuz;
palas pandıras..

6222 engizisyonu..

19 maç..
40 gözaltı..
90’dan çaka(l)lar!

10 Temmuz;
YAYLA’dan CADDE’ye
100 bin kişilik
sevdalı ırmak..

Birilerine batan
17’de 16..
Biri kirli,
biri sütten çıkma AK kaşık görülen
2 ayrı 82 puan..

19 Temmuz;
buruk,
boğazlarda yumru..
“FENERBAHÇE Ruhu bizi çağırdı”
oldu 21 Temmuz!
Sahaya indi öfke..

7 Ağustos;
Metris’e ilk konvoy..

22 Ağustos;
Cornu, jurnalciler,
rakı masası..

Ağustos’un 24’ü;
Avrupa yoluna kumpas..
25’i;
şakacı(!)nın
yurt dışı yasağı iptal!..

GUIZA, EMENIKE,
LUGANO, SANTOS,
NIANG..

Kadrodan 5 kayıp..

6 Eylül;
Mösyölerin,
badem ve eziklerle
pazarlıkları..

20 Eylül;
bir başkaldırı..
resmi olarak
41.663
esasında 50 bin’e yakın
cesur yürek..

16 Ekim;
beraber ıslandık
köprü yağmurunda..

25 Aralık;
KADIKÖY’de meydan okudu
onbinler!

Ocak’ın 13’ü;
Gözyaşı mürekkebiyle
yazıldı defter..
Çünkü cennete transfer oldu
LEFTER!.

26 Ocak;
58. madde safsatası
çöpe!.

31’inde
badem ve saz arkadaşlarından
toplu firar!..

Örtülüden 6 trilyon,
1 milyon hamsi,
300’e okutulan dua,
9,5 milyonluk bağış..

Binbir tane hafiflik,
16. ağır ceza..
14 Şubat;
Silivri ayazında
Sevgililer Günü..

Şubat’ın 20’si;
ÇAĞLAYAN olup
gürleyen kalpler!

15 Nisan;
yine CADDE
yine eğilmeyen başlar!

12 Mayıs,
tahrik, şiddet,
biber gazı bombaları,
kafa atılan(!) 1 toma!..

0,5 puanla kaçan şampiyonluk,
30 yıl sonra 1 kupa
sonra 1 kupa daha..

3 kuruş değeri olmayanlardan
bini 1 para yalanlar..

Söylenmeyen “LAN” a 2
olmayan tükürüğe
12 maç ceza!..

Yasaklanan Avrupa’da
18 maç, 25 gol,
yarı final!..

12700 metre koşan
saatte 126 km hızla çakan
futbolcular..

Anlatılmaz..
Yürek sızısı;
19 yaş..

İlle de 19:07;
aşkın saati..

9 köyden kovulan
ama 1 gün ortaya çıkmak gibi
bir huyu olan gerçek!

N’olursa olsun
pes etmeyen,
etmemeye de yemin eden
12 numaralı forma!

Adaletsizliğin
üzerine üzerine yürüyen
10 binler, 100 binler..

Hiçbir şartta
boyun eğmemeye kararlı
25 milyon!

Damarlarda dolaşan
SARI LACİVERT aşk
en büyük motivasyon!

17 Şubat 2014 Pazartesi

O GOLÜ KİM ATTI?
Yalnızca
yeşil sahada atılmaz
gol dediğin!
Sokakta,
CADDE’de de atılır
en kralından..
Hem de öyle bir atılır ki
sittin sene çıkmaz acısı!

İşte böyle bir gol atıldı
Pazar günü
CADDE’de..

Üstad ZEKİ RIZA attı o golü,
Harrington’a çaktığının
aynısından..

Yüzyıl öncesinden
“FENERBAHÇE BENİM” diye haykıran
AYETULLAH attı
ulan o golü!..

Tahta bir sandalye üzerindeki
2 numaralı formasıyla bile olsa
sahaya ruhunu koyan
ŞEHİT EMİRZADE ARİF attı!

Takımı eksik kalmasın diye
kırık çenesini sardırıp
tekrar sahaya dönen
MEHMETÇİK BASRİ
attı o golü!

Ömrünün som deminde bile
“BAŞKAN’ı bıraksalar da
beni alsalar” diyecek kadar
yüce gönüllü olan
LEFTER’di o golü atan!

O gol
demir gibiydi ulan!
Çünkü BEGO AHMET attı!
Çok yakışıklıydı o gol;
çünkü
SERKAN ACAR attı!

Kıvırcık bir rüzgar esti
gol olduğunda..
SELÇUK YULA attı çünkü
hani şu
Bordeaux ağlarına
bıraktığı gibi..

MÜMTAZ AMCA attı o golü,
BURAK YILDIRIM attı!
Biri 88’lik
öbürü 19’luk  
çakı gibi delikanlı!

“Hepsi tamam da,
o son golü BEKİR attı”
diyenleri
duyar gibiyim!

Yanılıyorsunuz!

Düşlerindeki
özgür dünyaya göçerken bile
yenilgiye kafa tuttu O!

Öptüğü çubuklu formanın
SARI’sına LACİVERT’ine
karıştı artık O!

Sen
BEKİR gibi gördün ama
o son golü de
ALİ İSMAİL attı!

13 Şubat 2014 Perşembe

SEVDANIN İZİNDEN YÜRÜMEK
Sen!
SARI LACİVERT sevdadan başkasına
teslim olmamaya yemin etmiş
FENERBAHÇE’li!

Adalet için çıktığın yolda
hiç yalnız yürümedin!
Ve yine
yalnız yürümeyeceksin!

Gözbebeklerinde kurutup
tekrar tekrar döktüğün
gözyaşların da
yürüyecek seninle..

YAYLA’nın, SİLİVRİ’nin,
METRİS’in, ETFAL’in,
ÇAĞLAYAN’ın
yolunu arşınladığın
geri adım nedir bilmeyen
ayakların taşıyacak
yine seni..

Acıyı ilmek ilmek damıttığın
o mangal gibi yüreğin
atacak yine
gümbür gümbür..

Haksızlığa eğilmeyen boynun
dimdik tutacak başını yine!

Sevdanı devraldığın babanın
ve miras bırakacağın
evladının
vekaleti olacak ellerinde!

İyi bak sağına soluna!
Varını yoğunu tüketme pahasına
FENERBAHÇE ruhunun çağrısına uyan
kardeşlerini göreceksin
hiç tanımadığın!

FİL ZİYA’nın
mavi gözlerindeki ateş
aydınlatacak yolunu!

ENVER NECİP’in
AYETULLAH’ın sesleri
yankılanacak kulaklarında!

Formasındaki kanı
madalya gibi taşıyan
SADIK ÜSTEĞMEN
selam verecek
gülümseyerek!

Gururla salladığı şanlı bayrağını
bir an olsun bırakmayan
delikanlıya iyi bak,
işte o
EMİRZADE ARİF’in
ta kendisi!

ZEKİ RIZA’yı, DOKTOR HÜSEYİN’i,
BEGO AHMET’i, YULA’yı,
LEFTER’i
kolkola göreceksin
FENERBAHÇE marşları söylerken!

Sonra
ilk gol sevincin
yürüyecek yanında!
İlk ÇUBUKLU’n,
ilk gittiğin maçın bileti!

Hıçkıra hıçkıra ağladığın
o DENİZLİ akşamı tutacak
bir elinden..
Diğerinden de
3-0’dan 4-3’ü gördüğün günün
coşkusu!

İnancın tuzuyla demlenen
gözyaşlarınla
yazacaksın
“SARI LACİVERT müstesnadır”
diye gökkuşağına!

“Güneşli günlerin” güneşine çizeceksin
kendi ellerinle
tutkunun resmini..

Sen!
Aşkını dünyalara değişmeyen
FENERBAHÇE’li!

16 ŞUBAT’ta
sadece mabedine değil
107 yıllık onurlu tarihinin sayfalarına
yürüyeceksin!

Senin kitabında
pes etmek yok,
boyun eğmek yok,
vazgeçmek yok!
Çünkü sen FENERBAHÇE’sin!



10 Şubat 2014 Pazartesi

FENERBAHÇE WAR!
Bu taraftar
3 TEMMUZ sabahı
bir yemin etti!
Sizin ettiğiniz
dandirik yeminlerden değil ha,
kallavi!

Kararttı gözünü,
yaktı bütün gemileri;
gemicikleri!..

Alayına gider yaptı birader,
alayına!

Arabasını,
malını, mülkünü sattı,
çocuklarını ihmal etti..
Sağlığından oldu ulan,
kalbi tekledi ama
bana mısın demedi!

Yataktan kalkması yasakken
biber gazının,
gaz bombasının
üzerine yürüdü!

Mermiye kafa tutup
“vur ulan” diye bağırdı
göğsüne tutulan silaha..

Ömründe maç nedir bilmeyen
ablalar, teyzeler,
nineler
stadı doldurdu!

Ayakları olmayan adam
yağmurda
maraton koştu ulan!
Birilerinin ödleri
hacetlerine karışırken
hakkında açılan davalara
“şeref madalyalarım”
dedi..

Hapis yattı be,
ömründen yedi;
gene vazgeçmedi!

Stadyumda, salonda,
parkede, pistte,
CADDE’de, sokakta,
meydanda, köprüde,
adliyede, YAYLA’da
haykırdı korkusuzca!.

TOMA'ya kafa attı ulan,
bak TOMA'ya diyorum!

Hasta kızının,
ölüm döşeğindeki babasının
başucunda
FENERBAHÇE’si için
gözyaşı döktü
hıçkıra hıçkıra!..

Kafası, gözü yarıldı;
inancı, direnci
santim yarılmadı!..

Bir yemin etti ulan
FENERBAHÇE sevdalısı!

Adaleti göreceği güne kadar
mücadele etmeye,
o gün gelene kadar
ölmemeye
yemin etti!

Ölürse de,
zaten bir canı kaldı
kaybedecek,
onu da çoktan
bu yolda feda etti!

Sen
kiminle uğraştığını
sanıyorsun
birader?

Karşında
FENERBAHÇE war!

6 Şubat 2014 Perşembe

O İŞ OLMAZ!
Zorlamayın bu kadar abisi;
o iş olmaz!

Olmadı, olmayacak,
bundan sonra da
olmaz!

Hele İsviçre gazetesine ilanla,
valiliğe dilekçeyle
hiç olmaz!

Küfürle,
ahlaksız pankartla,
çakıyla, donla,
kafaya geçirilen siyah poşetle falan
sittin sene olmaz!

Mütemadiyen ağlamayla
mitingde el sallamayla,
üç kuruş etmeyeni
allayıp pullamayla
asla olmaz!

Bağışla, cukkayla
pışpışla, takkeyle
olacağı varsa da olmaz!

UEFA’ya, FIFA’ya,
HAVA’ya CIVA’ya,
TIPA’ya, PAPA’ya,
NASA’ya, MASA’ya
yazsanız da olmaz!

Enişteyle, bacanakla,
amcayla, yeğenle,
abiyle, dayıyla,
koftiden kabadayıyla da
olmaz!

Çırağı gelse,
kalfası gitse,
“usta”sı koşsa,
YODA’sı uçsa
yine olmaz!

Pişpirikle, altılıyla,
uyduruktan penaltıyla
tapeleri hasıraltıyla
olmaz kere olmaz!

"Ak"kuşla, "kara"kuşla
üç beş ahbap çavuşla
olmaz abisi,
olmaz..

Teşvikle, tahrikle,
halkı galeyana getirmeyle,
ona buna yedirmeyle
mümkünü yok
olmaz!

“HACI”yla,
“HOCA”yla,
“EFENDİ”yle,
“İMAM”la
bu iş olmaz!

Alengirli “ince ayar”lar
makbul,
300’e okutulan dualar
zinhar 
kabul olmaz!

Olmaz olmaz deme ama
vallahi de 
olmaz olmaz!

Çünkü o kapı
kilitlendi bi kere!
Ve anahtarı
Dolmabahçe’de değil
FENERBAHÇE’de!

4 Şubat 2014 Salı

BURALAR KARIŞIK!
Şimdi şöyle oluyor
sevgili seyirciler!
Buralar biraz karışık..
Oralara daha zaman var ya
o açıdan
siz şuralara gelin!
Ortada kuyu var
yandan geçin
yani!

Hani biliyorduk da
gülerek falan izliyorduk ya
o bakımdan!

Zaten o
biraz da bilerek gelmişti ya hani!

Biz de FENERBAHÇE’liyiz ama
soğuyadabiliriz haliyle!
Isınıp
ateş de üfleyebiliriz ha,
hiç belli olmaz!

3 ayda unutulur sandıydık da
unutulmamıştı ya mesela!
Zaten unutanlar utananları
umumiyetle…..
Hah işte,
anladınız siz!

Hani kişilerle kurumlar,
kurullarla dişiler,
kızlarla erkekler
ayrılacaktı ya,
o hesap!

Hani o
havuzlu  inşaatın
önündeki tarladan
şike eyleminde kullanılan
toplar, eldivenler falan
çıkmıştı ya
kazılınca?

Bir de şey vardı
hani,
şey yahu..
O bagajdaki poşetten çıkan
yarış atını diyorum!

Sonra o
tıpalardaki
bilyonerli milyonerli şeyleri de
demirli, pantolonlu
balıklarla falan
şey etmiştik!

Kurgu bozuluyordu da
kur bozulmuyordu
hani!

Yahu şey yok muydu,
şey..??
Eee..??
Helvacılar berber
arıcılar tellal iken
rakı masalarında
sallanıyorduk ya
tıngır mıngır..

Hala mı anlamadınız
sevgili seyirciler?
Daha nasıl anlatalım
bilmem ki?

Ha derseniz ki
“Kardeşim yazı bu,
okuyucu demen gerekmiyor mu,
ne seyircisi?”
Her bi şeyi
gıkınız çıkmadan,
öyle güzel seyrediyorsunuz ki,
o açıdan!

3 Şubat 2014 Pazartesi

YA FENERBAHÇE OLSAYDI?
Dün akşam
futbol kisvesi altında
bir çadır tiyatrosu sergilendi
Peşkeştepe’de..

Böyle bir maçın kazananı
FENERBAHÇE olsaydı
neler olurdu,
hiç düşündünüz mü?

6 gol olacağını
“önceden bilip
gülerek izleyenler”
peydah olurdu
öncelikle!

Rakibi önünden geçerken
kılı kıpırdamayan oyuncunun
para sayarken,
hatta
çil çil altınlarla
oynaşırken
görüntüleri çıkardı..

Bacak arası asistini yapan stoperin
olmayan kızkardeşine otomobil,
halasının kızına yazlık,
görümcesinin yengesinin bacanağına
yeşillenmiş tarla
verildiği
süslerdi manşetleri..

Rakip forvete
“al da at” diye top uzatan sol beke
bir adet yarış atı,
3 adet mandıra ineği,
16 küçükbaş hayvan,
31 tane de tavuk
hediye edildiği
yazılabilirdi mesela..

Maçta oynayan topçular,
staddaki seyirciler
hatta televizyondan izleyenlerin alayı
gözaltına alınabilirdi
aynı gün!

Takım otobüsünün
bagajındaki poşetlerde
dolarlar,
torpido gözünde
eurolar,
soyunma odasındaki
elbise kılıflarında
pesetalar
bulunabilirdi!

FENERBAHÇE
acilen küme düşürülür,
Avrupa’dan,
Asya’dan,
Afrika’dan,
hatta n’olur n’olmaz kafasıyla
Antartika’dan bile
men edilirdi
kaşla göz arasında..

Kulübün BAŞKANI
“evinden KIBRIS’a kaçmak için
tünel kazarken yakalandı” diye
haber bile çıkabilirdi..

Stad 50 maçlığına kapanır,
ışıklar sökülür,
çimler de yolunabilirdi..
ibret-i alem
olsun deyu..

Böyle bir maçın kazananı
FENERBAHÇE olsaydı
neler olurdu,
hiç düşündünüz mü?

Boşverin, 
düşünmeyin!

Çünkü FENERBAHÇE
asla böyle maç kazanmaz!

Çünkü
maç da şeref de
satılık değildir
FENERBAHÇE’de!