30 Nisan 2015 Perşembe

SUÇLUSUN FENERBAHÇE!
Hiç gerek yok
lafı evirip çevirmeye..
SARI’ndan da LACİVERT’inden de
sen suçlusun!

Ayak oyunlarıyla
işini görmeye alışanlara inat
ayakla oynanan oyunda
alın terinle kazanmaya çalıştığın için
suçlusun!

Şampiyonluklarını çalanların bileklerini
sahada büktüğün için
suçlusun!

Paraleline, teğetine,
düşeyine, dikeyine
biat etmediğin,
takkesine, cukkasına
tenezzül etmediğin için
suçlusun!

Tehdite, şantaja,
baskıya, diktaya
boyun eğmediğin için
suçlusun!

3 ayda unutmadığın,
arman uğruna tutsak olanları
satmadığın için
suçlusun!

“Ülke menfaatlerini”
şahsi menfaatlerinin
önünde tuttuğun için
suçlusun!

TOMA’ya kafa attığın,
biberinden, gazından, copundan
korkup kaçmadığın için
suçlusun!

“Gerekirse gerçek mermi kullanın”cılara
kulak asmadığın,
üzerine doğrultulan silahın karşısında
gözünü kırpmadan durduğun için
suçlusun!

Adalete FENER yakarak
CADDE’leri, meydanları doldurup
alayına meydan okuduğun için
suçlusun!

Bozuk hukuku bırak,
acımasızca yargılandığın
çürümüş vicdanlarda da 
suçlusun!

12 MAYIS’ta
mabedinde hep beraber ölmediğin için
suçlusun!

40 bin, 50 bin kadın, çocuk
tribünleri doldurup
sevdanı haykırdığın için
suçlusun!

Ananın ak sütü gibi hak ederek
inadına şampiyon olduğun,
kupa kaldırdığın için
suçlusun!

Taşlandığın,
küfre, tacize, hakarete uğradığın halde
dimdik durduğun için
suçlusun!

4 Nisan’da sıkılan kurşunlara rağmen
halen hayatta olduğun için
suçlusun!

Elalem çalıp çırpıp kollanırken,
onurluca vergini ödediğin için
suçlusun!

Özgürlüğünü, ruhunu, sevdanı,
mabedini, tesisini, arazini vermediğin,
peşkeş çekilmesine
isyan ettiğin için
suçlusun!

Herkes pisliğe batmışken
temiz kalmaya çabaladığın için
suçlusun!

Senin adın FENERBAHÇE!
Soyadın CUMHURİYET!

Daha isminin anlamını bile
öğrenemeyen köhne zihinlere
o anlamı kanırta kanırta yazmazsan;
işte o zaman
gerçekten suçlusun!

26 Nisan 2015 Pazar

FENERBAHÇE’LİYSEN!
Yok arkadaş,
FENERBAHÇE’liysen
kolay diye bi şey yok!
Rahatı mahatı
geçeceksin zaten!

Ne zaman
başını kaldıracak olsan
mutlaka
aşağıya çeken olur..

Kumpasçısı, yardakçısı,
hakem müsveddesi, medya maymunu,
paraleli, teğeti
fırsat kollar
yoluna taş koymak için..

Otobüsüne mermi,
futbolcuna çakı,
şubene taş atanlar da cabası..

Hiç bi şey olmazsa
n'apar eder
kendi kendine
baltayı taşa vurursun..
Sonra ayıkla dur
pirincin taşını..

Pazartesi sendromun
Pazar keyfine döner,
sevincinden çıldırırsın..
Hooop Pazar günün
Pazartesinden beter olur
bir hafta sonra!

Dil altı, tansiyon hapı olmadan
maç seyredemez olursun,
totemlerin
biri gider biri gelir!

Sen “şampiyonluğa gidiyoruz” derken
kaleye bile gidemez bazen
topçuların..

Dua eksik olmaz dilinden
ama sürekli sınanır
sabrın da, sevdan da..

Seni zora koşanlara,
“aklından zoru var” diyenlere inat,
zorun müptelası olursun
farkına varmadan..

Hayaller her maç 5-0,
20 puan fark,
hayatlar hep son dakika,
son saniye,
yürek ağızda..

“Üst üste 3 hafta sıkıntısız geçsin
kurban keseceğim” diye
adaklar adarsın,
daha adağını yerine getirebilen de
vaki değil!..

Son hafta kıl payı
3 şampiyonluğun çalınır,
travmatoloji kitaplarına girersin!

Kanırta kanırta
her şampiyon olduğundaysa
mutlaka
başına bi felaket gelir!

Yani FENERBAHÇE’liysen
sana rahat yok,
kolay kazanmak yok
Kardeşim!

Ama FENERBAHÇE’liysen
pes etmek de yok,
vazgeçmek de..
Canın acısa da
damarındaki kan
müsaade etmez!

FENERBAHÇE’lisin sen,
yapacak bi şey yok;
bu böyle!

24 Nisan 2015 Cuma

BAŞ’VURAMADIKLARIMIZDAN MISINIZ?
Vur uşağum vur,
Vur patlasın elinde,
çal oynasın dilinde!

Belli ki
başvura başvura
afyonun başına vurmuş..

UEFA, FIFA kesmez seni ama,
TUFA’ya da başvur..
Olur olmaz herkesin gazıyla
sık sık geldiğin tufaya..

Uzayda kupa varmış diyorlar,
istersen NASA’ya başvur..
O da yemezse MASA’ya başvur..
Ne de olsa dört ayağı var,
kullanırsın!
Baktın olmadı
KASA’ya başvur..
Hani şu kimin doldurduğu belli olmayan
ama kimin boşalttığı
kabak gibi meydanda olan
kasaya..

Sen en iyisi BAĞKUR’a başvur, 
yıllarını verdin başvuru işine,
maaşa bağlasınlar bari..
Ama önce İŞKUR’a başvur da
adam gibi
bir iş güç sahibi ol..
Ya da ÇAYKUR’a başvur,
demli bir bardak çay içersin işte,
fena mı?

Bi HAMAM’a başvur,
gusül farzdır!
İMAM’a başvur,
300’e dua okuttuğunuz hani..

Kafan yatmazsa interneyşınıl takıl,
İNTER’e başvur!
Ordan da dosdoğru git
İNTERPOL’a başvur..
Bakarsın arananlar arasında
bir kupa ikilisi falan bulurlar..

Yok yok,
sen CIA’ye başvur,
aman diyim FBI’a başvurma ama..
İçinde FB var,
n’olur, n’olmaz!

KOBİ’ye başvur mesela,
küçük işletmeler için;
tam senlik..
Hatta HOBİ’ye başvur,
misal marangozluk..
Sizde odun çok,
iyi iş çıkar..

Avrupa’da epey işin oluyor,
yabancı dil kurslarına başvur
diyeceğim ama,
sen önce TÖMER’e başvur,
daha iyi..

Amaaaan,
boşver sen bunları!
En iyi yaptığını yap,
şiddete başvur..
Don, taş, tuğla, direk
hatta mermi atmışlığın var,
ar gelmez sana..

Başkalarının
üflemeye doyamadığı ateş
senin başına vurmuş..
Şuursuzluktan
başın kıçına vurmuş..

İlla başvuracaksan
şöyle okkalı bi taş ara..
Bu kafayla gidersen
başını taşlara vuracağın
kesin çünkü!  

21 Nisan 2015 Salı

FAYNIL FOR’S!
Yemin ediyorum
bu FENER’lilerin alayı manyak!
Bi görsen
forslarından geçilmiyor..
Neymiş efendim
“faynıl for”muş..
Gören de
Avrupa’da finale kaldılar
falan sanacak!.

Adı da “Final 4”..
4 takımlı final mi olur lan,
kimi kandırıyorsunuz?
Sıkıysa ilk ikiye girin!

Tarihinin en kötü Maccabi’sini
yenmişler deplasmanda,
caka satıyorlar..
Ondan önce de
tarihinin en kötü CSKA’sını,
tarihinin en kötü Olympiakos’unu,
yine tarihinin en kötü Barcelona’sını
yenmişlerdi..
N’olmuş yani, iş mi bu?
Onları babam da yener..
Ne??
Zaten babam mı yendi?

Sanki VESELY’nin bloğunun penaltı,
GOUDELOCK’ın üçlüğünün
ofsayt olduğunu da
görmedik..

Ofsayt demişken,
sadece 11 santim ofsayt olan pozisyona
ofsayt verdi lan hakem!
Ulan 11 santimden n’olur?
N’olmuş yani
Bursalı 11 santim ilerdeyse?

Otobüsüne yediği kurşuna
taş denilmiş
bu ülkede FENER’in..
Bi ofsaytın lafı mı olur be!

Hem WEBO’nun golünde
SOW adamı itmiyor mu?
Peki itmiyor,
top eline de değmedi mi?
Tamam, değmedi..
Kaleciye faul de mi yok?
Temiz mi lan gol?
Harbiden mi?

Hiç bi şeye değilse
Bursa’nın filozof hocasına
yazık yahu!
Adam adalet diyor,
şiddet diyor,
bi şeyler diyo yani..
Tamam anlaşılmıyor,
alt yazı falan gerek ama
Fransız sanat filmi gibi adam
sonuçta!

Bi de lider oldular ya
hakem sayesinde..
Bu Göçek’in
FENER formalı fotoğrafları
yok muydu zaten?

Ayrıca pankarta
yanlış padişah koydukları için de
Trabzon’daki maçın
tekrarı gerekir!
Tarihleriyle matrak geçilince
etkilendi sahadaki topçular
kardeşim!.

O kadar da otobüs sürdük,
direksiyon salladık,
niye bizi sallamadı kimse ya?

Adamlara
“FAYNIL FOR’S”
bize hep mors olmak düşüyor,
iyi valla be!

19 Nisan 2015 Pazar

DÜT DÜT!
Otobüsün kaptan koltuğuna oturup
pişmiş kelle gibi sırıtmakta değil iş aga!
Senin otobüsünün
yolu yol değil bi kere,
güzergahın karanlık..

Direksiyonu tuttum sanıyorsun da
tuttuğun başka bi şey aslında!
Koltuk değil
kucak o oturduğun!

Ayrıca bi tekeri patlak birader
senin otobüsünün..
Yalpalaya yalpalaya gidiyor..
Kah çıkıyor yoldan,
kah karışıyor şeritler..
Kural mural da
hak getire..

Nabza göre şerbet ikram ediliyor
senin otobüsünün
koridorlarında!
Yanında yediğiniz haltlar da
cabası tabi..

Frenlerin tutmuyor
çoğu zaman..
İlla çarpa çarpa duruyorsun..
E haliyle
şanzıman da darmadağın!

Sen hep
onun bunun gazıyla
yürütmeye alışmışsın
otobüsünü!
Biri köklemese gazı
halin perişan!

Düzenbaz rampaların atmacası
alengirli yolların ustası
hatalı sollamaların hastası
olmuşsun maşallah!

Nerde izbe karanlık bir tesis var,
orada mola verir
otobüsün!
Çaylar da, çayın şekeri de,
karıştırıcısı da
“şirket”tendir daima!

Durduğun  duraklar da,
oturduğun kucaklar da
herkesin malumu!

İndirip bindirdiğin yolcular da belli,
yelkenleri indirdiğin
sırtına bindirdiğin de..

Kural tanımazlığına
göz yumarken sistemin çarkları,
yolundan çevirip
“itinayla” tek ceza keseni de
iyi tanırsın!

Hep kıyak geçenlerin
ceza kesmesine
böylesine kudurman da
bu yüzden işte!

Hasılı kelam
turp bile sıkılamayacak aklınla
kurşun sıkılanlarla
dalga geçmeye yeltenirsen
o attığın kuru sıkılar
döner kıçında patlar
muhakkak!


15 Nisan 2015 Çarşamba

BAK BU ATEŞ
ÜFLEMEYLE SÖNMEZ İŞTE!

Nefret kıvılcımlarıyla
ortalığı yangın yerine çevirmek isteyen
odun taşıyıcıların
dillerinden düşürmediği
bir söz vardı
3 Temmuz kumpası için:
“Bu ateş üflemeyle sönmez!”

İlla üflemeyle sönmeyecek
bir ateş aranıyorsa
FENERBAHÇE otobüsüne açılan ateş,
o ateş işte!

Üflemeyi bırakın,
okuyup üflemeyle de sönmez!
“Aman bi daha olmasın,
kem gözlere şiş” misali..

Ha okumak demişken,
bela okumakla da,
bildiğini okumakla da,
hariçten gazel okumakla da sönmez,
bilesin!

Tükürmekle de sönmez bak!
Tükürdüğünü yalamakla
hiç sönmez..
Hele sağa sola balgam tükürenlerin
kıçlarını yalamakla
sönmesinin
mümkünatı yok!

Ocak söndürüyorlardı baba!
Öyle yalapşap
kıçıkırık “geçmiş olsun”larla
nereye sönüyor?

İçin için pis pis sırıtanların
akıttıkları
timsah gözyaşlarıyla da
sönmez o ateş!

Kollanmayla, ellenmeyle,
yalandan celallenmeyle,
imama güvenip yellenmeyle de sönmez!

Erteleyip, öteleyip
“çıkmazlarsa sonuçlarına katlanırlar”
tehdidiyle
söneceği varsa da sönmez ulan!

El altından malı götürenlerin,
“falancaya mal edilemez”li
mallıklarıyla da
sönmez kardeşim!

“Taştır, kumdur,
gözünüze toz kaçmıştır,
abartmayın, büyütmeyin”lerle
sittin sene sönmez!

Tasvip etmemekle,
hoşa gitmemekle,
“Aaa ne kadar çirkin,
tu kaka” demekle de sönmez!

Bir küçük su dökmekle,
af buyrun hacet giderip sıvamakla
söner mi sanıyorsun?

Şayet samimiysen söndürmekte,
o ateşe çakmağı çakan eli,
tetiği çeken parmağı
bulup
kıracaksın!
Lamı cimi yok!
Bunun başka yolu yok!

Ha, milyonlarca yürekte
cayır cayır yanan FENER ateşi
söner diye bekliyorsan,
hiç bekleme;
işte o oteş
ilelebet sönmez!

9 Nisan 2015 Perşembe

YAYLIM ATEŞİ!
Geçen Cumartesi akşamı
FENERBAHÇE’ye
iki el ateş edildi!
“O mermiler bize sıkılmıştır” diyen
Türk Futbolu denen garabetse
hala devam ediyor
ateş etmeye!

Camdaki delikler
“biz mermi iziyiz” diye
bas bas bağırırken
“taş atılmış, abartmayın” denilebiliyor
en yetkili makamlarca!

Ölümden
bir mucize eseri dönmüş takıma
“sahaya çıkmazlarsa
sonuçlarına katlanırlar”
diyebiliyor
ne işe yaradığı belli olmayan
Kulüpler Birliği Başkanı!

“Hoş değil, çirkin bir olay”
diyebiliyor sadece
imza attığı çirkinliklerin
hesabı bile tutulamayan
ülkenin futbol direktörü!

O malum takımın
eski malum kalecisi
ve şimdilerde
başka bir büyük(!) takımın
kaptanı olan zatın
dudaklarından dökülen tek cümleyse şu :
“Olayla ilgili
bir yorum yapmak istemiyorum”

Hiç bir süper lig ekibi
internet sitelerindeki
uyduruk kınamalar hariç
adam gibi bir tepki
koyamadı ortaya!

Bir hafta oldu nerdeyse
ama bir tane milli futbolcu bile  çıkıp
“N’oluyor lan”
diyemedi!

“Marka değeri” diye
kıçlarını yırtan
TFF ve yayıncı
“çay markaları” kadar bile değeri olmayan
cılız sesler çıkarabildi ancak!

Ülkenin süpersonik medyası
ölümden döneli
5 dakika bile olmayan sporcuyu
“küfretti” diye manşetlere çıkardı.
Kan izleriyle
ve muhtemelen delillerle dolu
şoför mahalline
kameralarını soktuklarını
söylemeden elbette!

Aynı medya
yabancı futbolcuların ağızlarından
her biri birbirinden acayip
ülkeden kaçış senaryoları uydurup
haber diye servis etti..

Nerdeyse
“ölmediğiniz için özür dileyin”
diyecekler!

Yani kısacası
FENERBAHÇE’ye açılan yaylım ateşi
tüm hızıyla devam ediyor!

Tıpkı 3 Temmuz’dan sonra
olduğu gibi..
Silahların tipi değişse de
tetiği çeken eller
aynı çünkü!

5 Nisan 2015 Pazar

DEĞİLDİR O!
Neymiş,
FENERBAHÇE takım otobüsü
kurşunlanmışmış..

Hadi canım,
ne kurşunu?
Taştır o taş!
Taş da değil kum tanesi,
hani böyle miniminnacık!.

Otobüs de değildir o!
Dolmuş falandır..
Hatta dolmamıştır..

Trabzon’da olmuşmuş..
Trabzon değildir orası,
Papua Yeni Gine’dir,
Eski Gine’dir..

Hem olsa bile
Trabzon’a mal edilemez ki,
yeterince mal var zaten!

Viyadük de değildir ha
olay yeri..
Yayladır, ovadır,
kırlar, kuşlar, kelebekler;
falan filan..

Şarampole yuvarlanacakmış da otobüs,
yok daha neler..
Şarampol değildir o,
düşük bankettir,
kaldırımdır,
park yeridir!

Sorumlusu da
dış mihraklardır bi kere..
İçimizde hiç mihrak yok bizim..
Tertemiz içimiz;
oooo, cillop gibi..

Ön cama 5 mermi isabet etmişmiş..
FENERBAHÇE de 5 gol attı
mermi gibi,
biz ona bi şey diyor muyuz?

Pompalı tüfekle ateş edilmişmiş..
Oyuncak tüfektir abicim o,
su tabancasıdır,
dıkşın dıkşındır!.

Şoförün başında
mermi yarası varmış..
Direksiyona kafa atmadığı
ne malum?
TOMA’ya atmışlıkları var
nihayetinde..

Burnundan ağzından
kan gelmişmiş..
Kan değildir o, kızılcık şerbetidir,
vişne suyudur!

Magnumla vurulmuş gibi
kendini yere atan hocalarının sırtına da
taş değildi ki atılan;
yastıktı..

2004’te
yine takım otobüsüne
tuğlayla saldırıldı dediler,
o da gofretti misal..

Bi keresinde yine
otobüse silah çekildi diye
bastılar yaygarayı..
O da kurusıkıydı,
şakacıktandı,
masuscuktan oğlum!

Sahaya atıldı dedikleri çakıyı da
VOLKAN eldiveninde içeri sokmuştu!

Tamam, bi meşalenin
VOLKAN’ın bacağının dibine
düşmüşlüğü var!
Ama adam mı öldü ya,
n’oldu ki?

E şimdi var mı ölen?
Yok!
Ne abartıyorsunuz ya!?

Gömün kafalarınızı kuma,
oh her yer
güllük gülistanlık!