23 Ekim 2017 Pazartesi

OTUR, SIFIR!
Hanımlar Beyler,
lütfen
alıcılarınızın ayarıyla oynayın!
Çünkü izledikleriniz, gördükleriniz
gerçek değil..
Siz derbiyi
0-0 bitti sanıyorsunuz ama
kazın ayağı öyle değil işte..

Hakem tertemiz maç yönetti mesela..
Oh mis.. Cillop gibi..

FENERBAHÇE’nin golü verilmez tabi..
JANSSEN bacağını kırdı orda adamın..
Zaten çocuk
sakatlandı çıktı sonra..
Futbol hayatı bitecekti nerdeyse..
JANSSEN adam yaralamadan
yargılanmalı abicim..
Az bile yaptı hakem,
oh olsun..
Ayrıca röveşata golüne
faul çalmış hakemden bahsediyoruz,
pardon yani..

Penaltı dedikleri zaten tırışka..
Ne yani,
eliyle mi tutmuş çocuk,
planjon mu yapmış..
Eeee?

Ama bak HASAN ALİ’nin ki penaltı!
Avcuna alıp tarttı topu resmen..
Valla bak!
Bana mı inanıyorsunuz,
görüntülere mi allasen..

Ha bi de DENAYER’e sarı verdi ki,
o yanlış işte..
Çocuk munisçe topa dokundu..
JANSSEN attı kendini..
Çek sarıyı JANSSEN’e
bak bi daha yapıyor mu?

BELHANDA’ya kırmızı
külliyen saçma..
KAMENI kündeye aldı orda çocuğu..
Ne kırmızısı ya?
Penaltının amcası..
Amca baba yarısıdır ya,
o açıdan..

BELHANDA’nın kartı iptal edilip
tez özür dilenmeli,
KAMENI de yabancı şubeye çekilip
sorgulanmalı..

Hakemin kafaya su atmışlarmış..
Napsınlar,
susamış hakem,
su da mı ikram etmesinler..
Ne kadar vicdansız oldu bu toplum ya..

Koreografiyi de ne abarttılar ha..
Senelerce kucağa oturarak
işini gördüren camianın
“ayağa kalk” diye
mevzuyu protesto etmeleri
normal değil mi
gözünüzü seveyim..

Hem “dualarla himmetlerle
ayağa kaldırıcaz” derken
bodoslama gelmiyor da
“ayağa kalk” deyince mi
subliminal oluyor?

Rocky mi battı yoksa gözünüze?
E bi daha ki maçta da
Rambo’nun resmini kaldırıp
“bu bizim savaşımız değil” yazarlar
olur biter yahu..

Mesele ayağa kalkmak
değil ki zaten..
Oturulan kucaktan
nasıl ayağa kalkıldığı
seyirlik aslında.. 

Lütfen oynayın
şu alıcılarınızın ayarıyla
o yüzden..
Çünkü mevzu
hakkaten göründüğü gibi değil..




16 Ekim 2017 Pazartesi

BU HAFTA
O sene bu seneciler
geri dursun ama
o hafta bu hafta işte..

Kimilerinin
hoş hatıralarla andığı,
kimilerinin de
hafızalarından kazıyamamanın
derdine yandığı
mevzuların haftası..

0-3’den 4-3 yaptığımızı,
6 tane attığımızı,
ceza sahasına girmeden taktığımızı,
Samiyen’i kapatıp
arenayı açtığımızı
unutamayanların haftası..

Taksimetrenin
30 lira yazacağı mesafelerin
futbol literatürüne
girmesinin haftası..

Birbirine
“cansın be abi” demekten bile
imtina eden kankaların,
kızlarına “cansın” adını vermeyi
aklına bile getirmek istemeyen
babaların haftası..

“Kaleleri kaldırıp pota koyalım”
dedikten sonra
hukşat basket olanların haftası..

Alex, Devid ve Josef’den sonra
DE SOUZA soyadından
komple nefret edenlerin haftası..

KPSS’de
öğrenme teorilerindeki kavram sorusuna
konu olanların haftası..

Her ayı tastamam geçirip
Kasım ayını
29 gün yaşayanların haftası..

“Inının ınının” diye başlayan
Hababam Sınıfı müziğinden
hazzetmeyenlerin haftası..

Tükürüp ayran attık diyenlerin,
20 bin kişilik tribünden
sahaya 10 bin pet şişe atanların,
kederlerinden dibini buldukları rakı şişesini
rakip topçuya fırlatanların haftası..

Ayva çiçek açmış
yaz mı gelecek türküsünü
repertuarlarından çıkaranların haftası..

“Geldik, gördük, yendik”i
Sezar’ın bir sözü olarak
hatırlamak isteyenlerin haftası..

Maçtan sonra
kendi kanallarında
“ama bizim uefa kupamız var” belgeselini
yayına sokanların haftası..

İçerde dışarda İstanbul,
Ankara, Manisa,
Almanya falan derken
uzayda hayatın başlamasını
hiç mi hiç
arzu etmeyenlerin haftası..

Ama öte yandan da
o kadar bardağa su koymayanların,
aslan sütü içenlerin haftası..

O sene bu sene mi belli değil,
olamaz..
Ama bu hafta kesin o hafta..
Ha bazıları
bayram haftasını
mangal tahtası olarak anlar,
o ayrı mevzu..