29 Haziran 2015 Pazartesi

ÖLMEDİĞİMİZ İÇİN ÖZÜR DİLERİZ(!)
Tüm spor kamuoyundan
özür dileriz(!)

4 Nisan 2015 günü
toplu olarak
ölmediğimiz için..

Filmlere, gizli servislere
taş çıkartacak bir suikast planının
başarısızlıkla sonuçlanmasına
sebep olduğumuz için..

Çarptığımız saçmaları
kullanılmaz hale getirdiğimiz
ve saldırganların zararını
tazmin etmediğimiz için..

Atılan üç tane
masum saçmacığı
abartma saçmalığımız için..

“Ne kurşunu, ne saçması,
taştı o yahu”
diyemediğimiz için..

Bir otobanda
otobüsle seyretmek suretiyle
ağır tahrik unsuru
oluşturduğumuz için..

Basit, önemsiz,
sıradan bi meseleyle
gündemi
gereksiz yere
meşgul ettiğimiz için..

Can havliyle
son anda
o frene bastığımız için..

Şampiyon olmak,
kupa kazanmak,
alın teriyle mücadele etmek gibi
ağır ve affedilmez suçlar
işlediğimiz için..

Vurularak
birilerinin
rahatını kaçırdığımız için..

Mal edilmesi
mümkün olmayan
bir mallığı
göz de çıkarabilen
fazla mallara
mal etmeye
çalıştığımız için..

Onca küfre, hakarete
hatta kurşunlanmaya rağmen
hala utanmadan
futbol oynama küstahlığında
bulunduğumuz için..

Rakipler için çıkışı olmayan
SARACOĞLU’ndan
sporcu cenazeleri
çıkaramadığımız için..

Şarampole yuvarlanmadığımız,
hayatta kaldığımız için..

Kendi kendimizi 

"kasten yaraladığımız" için..

Ölüp de
birilerini
sevindiremediğimiz için..

Kısacası
tüm spor kamuoyundan,
kamuya oynanan
bu çirkin oyundan dolayı
biz özür dileriz(!)


19 Haziran 2015 Cuma

HER GİDEN
Her giden
bir gol sevinci kadar kısa
ama bir ömür boyu
hatırlanacak kadar da uzun
anılarımızı
hafıza albümümüze kaldırır
giderken..

“Keşke bi işe yarasaydı”
dediği
kurtardığı penaltının
şampiyonluk demek olduğunu
bilmeden
adını
“yüreklerimizin merkez soluna”(*)
yazdıran çocuğun
güzel yüzüdür
işte o an!

MABED’de anons edilirken bile
cimri davranılan
adının sonuna
Marsilya filelerini röveşatayla döverek
“OVİÇ”i ekleten adamın
hepimize attırdığı
sevinç çığlığıdır o an!

FENERBAHÇE kalesine gelen toplara
hatta tekmelere
uzattığı kafasını
Benfica kalesine uzattığında
ismiyle birlikte
milyonlara
“FENERBAHÇE YIKILMAZ”
tezahüratını söyleten adamın
cesaretidir o an!

ÇUBUKLU’yla attığı
22 golün 22’sinde de  
ama itiraf edelim
en çok da
şampiyonluğun
kilometre taşlarından
biri olan
90+2’deki
Kasımpaşa golüyle
yüzümüzü güldüren
bir “aziz”in
gülümsediği andır o!

Vurduğu yerden
kaleye taksi tutulsa
kaç lira yazar
esprilerini başlatan,
TOPUK YAYLASI’ndaki
gözyaşıyla
hepimizin
yanaklarını ıslatan
andır 
21 numaranın 
belleklerimize kazıdığı!

Her giden
bir iz bırakıp gidiyor işte,
asla unutulmayacak!

Öyle izler ki,
bir araya geldiklerinde
FENERBAHÇE’yi
FENERBAHÇE yapan!

SARI LACİVERT’in
göğsünde nefes alır
vefa dediğin şey..

Ve o vefa
sonsuza dek sürecek yolun toprağına
ter akıtan yolculara
ayrılık vakti geldiğinde
haklarımızı helal edip
içten bir
“uğurlar olsun”
 demeyi emreder!.

----------------------
(*) Bu olağanüstü tabirin yazarı 
FERYAL PERE'nin 
hoşgörüsüne ve affına sığınarak..

16 Haziran 2015 Salı

2 MİLYON 23 BİN LİRA!
Yeni bomba transferin
bonservis bedeli değil
bu rakam!
Alacağı yıllık ücret
hiç değil!

Geçen sezon
PFDK tarafından
FENERBAHÇE’ye
kulüp, başkan
ve futbolcu bazında kesilen cezanın
toplamı!

Bu cezanın
1 milyon 750 bini kulübe,
127 bin 500’ü futbolculara,
145 bin 500’ü de AZİZ BAŞKAN’a
verildi!

Cezadan çok haraca dönen
bu rakamın toplamıyla
FENERBAHÇE neler yapardı,
hiç düşündünüz mü?

Örneğin kulübün
1 yılda kamuya ödediği
toplam kira bedelinin
yaklaşık üçte biri
karşılanabilirdi rahatlıkla!

Tam üç buçuk yıl boyunca
hukuki giderlerimiz
ödenebilirdi
mesela!

Kaba bir hesapla
TOPUK YAYLASI’nın
tamı tamamına 10 yıllık masrafı
cepte kalırdı!

2 senelik
sporcu eğitim giderlerimiz için
başka bir bütçeye
gerek duymazdık!

MABED’in
4 yıllık elektrik ve su parasını
yatırmış olurduk,
hemi de keş!

14 sene boyunca
sahanın bakımı için
tek kuruş çıkmazdı
kasamızdan!

Yakıtından, güvenliğine,
bakımından tamirine,
yemeğinden elektriğine, suyuna kadar
CAN BARTU Tesisleri’nin
tüm yıllık masraflarını karşılar,
278 bin lira da
tasarruf ederdik!

Yaklaşık 340 deplasman maçının
konaklama ücreti de
hallolmuş olurdu!

Boks Şubesi,
Yelken Şubesi
ve hatta
Avrupa Şampiyonu Masa Tenisi Şubesi’nden
en az birini
bedavadan finanse etmekle kalmaz,
DEREAĞZI’nın
1 senelik güvenlik masrafı kadar bir parayı da
artırmış olurduk!

Bu liste uzar gider..
Kısalan
bizim geleceğimiz sonuçta!

Yeni sezonda
“FENERBAHÇE’ye
bilmem ne kadar ceza” diye
bir haber gördüğümüzde
o cezanın
aslında nelere mal olduğunu
bir kez daha
düşünmemiz lazım!

11 Haziran 2015 Perşembe

UZADUYUM
O geliyor, şu gidiyor,
bilmem kim an meselesi..
Sezonun son düdüğü çalar çalmaz
bir duyum borusu üfleniyor
kulaklara..

Ya bırak
duyumu falan da
duyup,
gördüklerimize bak
sen asıl!

68 gün oldu misal
FENERBAHÇE’ye
katliam yapılmak isteneli..
Kurşun izlerini
gözlerimizle gördük,
“taştı, münferitti” teranelerini
kulaklarımızla işittik..

Gözlerimizin önünde
devam etti hayat
hiç bi şey olmamış gibi..

Bundan mutluluk duyanların
attığı kahkahalar
kulaklarımızda çınlıyor hala!

Aynı yolda
şoför koltuğuna geçip
pişmiş kelle gibi
direksiyon sallayan
yönetici bozuntularına
şahit oldu gözlerimiz..

“Sahaya çıkmayız” dediğimizde
“çıkmazlarsa
sonuçlarına katlanırlar”
diyenleri de duyduk,
hem de çok net!

Saray yollarını
yalayanları gördük,
“ziyaret bize tüm kapıları açtı”
itirafını duyduk..

Elini, kolunu uzatmayanları,
düdüğü çalmayanları,
görüleni görmeyenleri
gördük..

Şubeyi taşla, sopayla,
satırla basanları,
ÇUBUKLU’nun kaptanına saldıranları,
alnına nişan alan
bir sniper tüfeğiyle
manşette
hedef gösterenleri gördük!

3 Temmuz’dan beri
gördüğümüzü,
duyduğumuzu,
şahit olduğumuzu
saymıyorum bile!

Senin duyduğun acıdan
haz duyanlar,
aynı oksijeni almaktan bile
utanç duyduklarınla
gurur duyanlar
senin işini bitirmek için
elleri tetikte beklerken,
sen duyum alsan ne;
almasan ne!

Sen FENERBAHÇE'lisin!
Duyumcu önsezisiyle değil
kuyumcu terazisiyle
tart gerçekleri!


5 Haziran 2015 Cuma

62 TAVŞANI!
Kimilerine her yer
kendi şehridir..
Seninse nefes aldığın yer
namlunun ucu..

“Gerekirse
gerçek mermi kullanabilirsiniz”
dediler,
gerekince(!) de kullandılar
çünkü!

Çünkü boyun eğmedin,
biat etmedin
diğerleri gibi..
Çünkü kaybetmeni değil,
ölmeni istiyorlar!

Kurşunları adres sormuyor,
Çünkü istikamet belli;
ÇUBUKLU FORMA
ve onu giyen herkes!

Tetiği çeken parmak
suçlu değil;
kahraman!
Bu nefretin cezası yok,
ödülü var!

Arpacığını, gezini
SARI LACİVERT alerjiyle
kalibre edenlerin gözünü
kan bürümüş artık..

İftira yemedi,
hapse attılar yetmedi,
gaz, cop etki etmedi!
Ölmen lazım senin!

O hep dik tuttuğun başın
ezilmesi lazım!

Bak, 62 gün geçti
bi numara yok ortada!

620 gün daha geçse de
olmayacak zaten!

Suçun faili
meçhulse aranır çünkü..
Biliniyorsa, belliyse
neden aransın?

E sen bilmiyor musun sanki
o tetiği çeken elleri?

3 Temmuz’dan beri
gözyaşlarına kim sebep olduysa o!

Kafanı, gözünü
kim yardıysa,
çoluğunu, çocuğunu
kim gaza boğduysa o?

Manşetlerde,
sahte belgelerde,
tutanaklarda,
iddianamelerde
sana kim çamur attıysa o!

Penaltını, golünü,
puanını,
şampiyonluklarını
kim çaldıysa o!

Koltuklarına aşık kıçlardan
uydurulan talimatlarla
kim ceza verdiyse o!

Şerefine, namusuna,
tarihine
kim dil uzattıysa o!

“O kurşun onlara değil
bize sıkılmıştır”
deyip
kim göbek attıysa o!

“Taştır, münferittir,
falancaya mal edilemez”
teranelerini
kim sıktıysa o!

Aramaya,
araştırmaya gerek yok!
Suçlu kabak gibi ortada!

Tavşanın suyunun suyu
çıktı artık!

Senin nefes aldığın yer
namlunun ucu..
Çünkü sen
FENERBAHÇE’lisin!
 
Ya ellerini kaldırıp
teslim olacaksın
ya da doğrulttukları o namluyu
sokacaksın bi taraflarına!