31 Ocak 2014 Cuma

12 SANİYE
Eğer FENERBAHÇE’ye 
PFDK tarafından verilen
saha kapatma cezası
gerçekten de
gerekçede belirtildiği gibi
maç sonunda
Galatasaray’a
12 saniye süresince edildiği iddia edilen
küfür nedeniyle
verildiyse
o zaman
Biiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii
iiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii
iiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii
iiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii
iiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii
iiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii
iiiiiiiiiiiiiiiiiiii
iiiiiiiii
iiippp!

NOT : Bu yazının okunması toplam 12 saniye sürmektedir!

28 Ocak 2014 Salı

10BİNMİLY10CUK
Gücümüz gücünüze gitti
atraksiy10lu
yalan dolan sallamasy10lu
operasy10 yaptınız;
olmadı!

Ateş üflediniz,
uydurduklarınızı
ispiy10ladınız,
şantajladınız, m10tajladınız;
gene olmadı!.

Tarlaya, inşaata
gıcıklandınız da
demir profillere, balıklara,
pantol10lu çocuklara
bi şey diyeniniz çıkmadı..

Bin parçaya bölünüp
mutasy10a uğradınız,
dört bi koldan saldırdınız
yine de bu camia
boyun eğmedi!.

Piy10larınızı sahaya sürüp,
patr10larınızın
mabadlarını yaladınız,
o da tutmadı..

İşinize gelince köçek havası
gelmeyince çarlist10un kralını yaptınız
ama
bi türlü
minare çuvala sığmadı!

Kendi taraftarınızın sırtından,
devletin kasasından
mily10ları,
trily10ları götürdünüz,
hala gözünüz doymadı!

İddialarınız bal10
faturalarınız nay10 çıktı,
yine de
yüzünüz kızarmadı!

Mahkemede iftira,
medyada palavra,
Trabz10’da sahaya d10 attınız,
hiçbir işe yaramadı!

Her defasında
adına FENERBAHÇE denen
o bet10’a çarpıp
aband10e oldunuz,
ALLAH için
biriniz ders almadı!

Sonunda depresy10a girip
c10taları yaktınız,
o üç kuruşluk aklınız da
kalmadı!

Kabadayılığı siz yaptınız
rac10u her zamanki gibi
FENERBAHÇE kesti!

İşte hiçbir şey
size bunun kadar koymadı!

Not:
Yazıdaki rakamsal ifadeler imla hatası değildir!
Hala anlamamızlıktan gelenlerin gözlerine sokmak için bilhassa metne konulmuştur!

24 Ocak 2014 Cuma

3 TEMMUZ’UN SORUMLULARI LİSTESİ
Mevzu 3 TEMMUZ olunca
herkes sütten çıkmış
ak kaşık
mübarek!

Artık o sütü
hangi inek veriyorsa?

Sorumlular
sabit aslında..
Hiç evelemeye gevelemeye
gerek yok!

Öncelikle
2 Temmuz 2011 günü suçlu..
Hiç bitmeyeydi olmayacaktı
bütün bunlar..

Daha da öncesine bakarsan
Antalya maçında
gol olan topta
bütün kabahat!
Herşey onunla başladı çünkü..

Öyle döne döne kaleye gitmeyip
auta çıkaydı
ne güzeldi her şey;
oh mis!

Almeida’nın kramponuna
ne demeli peki?
Tam vuracakken bağcığı gevşemeyeydi
3’ü bulacaktı Beşiktaş!
Ondan sonra
oo-ooooo!

Ama aslında en büyük suç
Antep maçında
STOCH’un şutunu karşılayıp
SANTOS’a pas olarak uzatan
sağ kale direğinde..
O ne biçim asistti be kardeşim!

SARACOĞLU’nun çimlerinde de
az kabahat yok hani!
Her koşan topçu
kayıp düştü,
Artık mevzuata aykırı mı suladılar ne?

Peki ya Buca kalesinin
gol çizgisi?
Accık geride olaydı
hiç olmazsa şöyle bir iki adım,
GUİZA’nın topu
gol olur muydu hiç?

Ankaragücü maçındaki
fileler de bir tuhaftı ama..
Geleni aldı
gideni aldı!
Ulan bi tanesini de
görmezden gel, di mi?

Sivas maçındaki
korner direkleri de
yamuk muydu ne?

Ulan hani sahaya yansımamıştı?
Bal gibi de yansımış işte!

Bir de utanmadan
hala suçluyu, sorumluyu
dışarıda arıyorlar!

Ayıp be!

22 Ocak 2014 Çarşamba

-Bir Karşılama Hikayesi-
HEPİMİZ ORDAYDIK!
Ordaydık..
Hepimiz ordaydık..
Yanındaydık..

Hem tutkulu aşkımızın..
Hem de
o sevda uğruna
esareti göze alan
kahramanın!

Hani o buram buram
köfte kokusunu bildin mi?
Sonra meşale kokusunu?
Ya sevda kokan tezühüratları?
Yani
SARACOĞLU kokuyordu
SABİHA GÖKÇEN dün akşam
anlayacağın!

Kolkolaydı
dava, inanç, isyan,
tutku, gözyaşı, gurur,
Hababam Ruhu..

Babasının omzundan
bayrak sallayan miniğin
gözlerindeydi
FENERBAHÇE!
Altın formasıyla
gecenin soğunu
sımsıcak gülüşüyle yırtan
teyzenin
öpülesi ellerindeydi!..

“Hepsi manyak la bu FENER’lilerin”
sözünü doğrularcasına
ağacın tepesine
 çıkan da vardı,
daha inmeden
BAŞKAN’ı getiren uçağı
kucaklamak istercesine
direğe tırmanan da..

“Çok şey kaçırdık” diye hayıflanan
gurbetteki SARI LACİVERT yüreklerin
ahlarında vahlarındaydı
FENERBAHÇE!
“Orda olmasaydım
ne derdim ilerde çocuklarıma” bilinciyle
evlada miras bırakılacak sevdanın
onurundaydı..

Bahşiş yoktu ha,
market torbası,
beleşe metrobüs yoktu!
Kendi alınterinden gayrısını
haram sayan
inanmış yürekler vardı
sadece..

Gecenin bi yarısı
evine nasıl döneceğini bile hesaplamadan
İstanbul’un öbür ucundan,
ne İstanbul’u;
ta Ankara’dan, Bolu’dan,
Düzce’den, Zonguldak’tan,
Antalya’dan, Muğla’dan
koşa koşa gelen
deliler vardı!

Ne onlar
ellerine verilen yazılı kağıtlardan
kopya çektiler
ne de BAŞKAN
prompter’a bakarak konuştu!
Kalptendi her şey..
Sadece kalpten..

Hiçbir fotoğrafta çıkmadı ama  
Kıvırcık saçlı YULA ordaydı..
Sonra LEFTER!
Arnavut PRENS!
Biz gözlerimizle gördük;
ZEKİ RIZA ordaydı!..

Huzur yollandı ruhlarına
“Emanet bizde” dualarıyla..

Ne o’su ne bu’su
tam bağımsız FENERBAHÇE yolcusuydu
herkes!

ALİ İSMAİL’in de kulağı çınlatıldı sevgiyle
BURAK YILDIRIM’ın da..

Alayına meydan okuyan
BAŞKAN’ı görünce
“Bu dünyaya bi daha gelirsem
FENER’li olcağım bu adam yüzünden” diyen
BEŞİKTAŞ’lı baba ağlattı
FENER’li evladını..

Kalenin yıkılmayacağını haykırdı
onbinlerce yürek
bir FENERBAHÇE’linin
mahpus kalacağı tek şeyin
çubuklunun ardı olduğunu
dosta düşmana ilan ederek!

Ordaydık!
Hepimiz ordaydık!

Kaçırdıysanız üzülmeyin!
Sadece fragmandı bu!

Film daha yeni başlıyor!


Not: Bu yazı #DünAkşamSabihaGökçende etiketiyle izlenimlerini paylaşan aşağıdaki twitter hesaplarını kullanan dostların katkısıyla yazılmıştır.. Her birine çok teşekkürler..


@YmNErp
@abdny1907
@BusiAydin
@GROLALTINKAYA
@ocerim
@smyrna1907
@beyazkarebodur
@Cetincelik
@11_1907_
@Pep1907
@faikapaydin
@_mahmutesat_
@kalendersev
@GrupFriends1
@tolga_________
@SEDATKIZILASLAN
@kazokochis
@tuerkmengoekhan
@tulay_1907
@EsraAkburak
@ismysn
@EBRUKLC
@BehcetUstun
@ofluabi
@idriskocaman_FB
@CemlCetin
@cnnspor
@bariskoroglu
@deniztaskin10
@Nizo_FB
@LUCASLENNON
@MaykVazowski
@Feneristcom
@serkoFB
@DncrTZNR
@unknwn_artist



21 Ocak 2014 Salı

SEN HİÇ SARI’YLA LACİVERT’İ YANYANA GÖRDÜN MÜ?
Sen, FENERBAHÇE’yi
iki haftada bir Şükrü Saracoğlu’nda
omuz omuza tezahürat yapan
55 bin kişiden mi ibaret sanıyorsun?.

Sen SARI’yla LACİVERT’i
Bağdat Caddesi’nin renkleri olarak mı biliyorsun?

Sen bu AŞK’ın
kupalara, şampiyonluklara
değişilebileceğine mi inanıyorsun?.

Sen 12 NUMARA’yı
“höt” deyince tırsıp kaçan,
tarihinden, ilkelerinden taviz veren
bir kalabalık olarak mı görüyorsun?

Yanılıyorsun!.

FENERBAHÇE,
 tan vakti denizin rengi laciverde döndüğünde,
o denizin üzerinde doğan sapsarı güneşin yarattığı
“hayat” manzarasıdır.

FENERBAHÇE,
senin rüyanda bile göremeyeceğin bir onuru,
omuzlarında taşıdığı vatan sorumluluğuyla
ilmek ilmek ruhuna dokumuş
efsanenin adıdır.

FENERBAHÇE,
siyasi, dini görüşü,
hayata bakış açısı ne olursa olsun,
üzerlerinde taşıdığı kutsal formayla
herkesi “kardeş” yapan
erdemin ta kendisidir.

Sen hakikaten
FENERBAHÇE’yi bir spor kulübünün 
adı mı sanıyorsun?

Bu renkler
sadece formada yakışıklı duran
bir ahenk mi sence?

Dur bir saniye!.
Sen hiç SARI’yla LACİVERT’i yan yana gördün mü?

Gören son adamın adı Harrington’dı..
Ona sor desem,
çoktan göçtü bu dünyadan,
anlatamaz sana..

Sen en iyisi 21 Ocak akşamı
Sabiha Gökçen Havaalanı’na bir bak!..
Yetmezse
çevir başını
geceyi yakan yüreklerin sevdasına
iyice bak! 

Anlamasan da
hiç olmazsa ömrü hayatında
SARI’yla LACİVERT yan yana gelince
ne oluyormuş görmüş olursun!.


20 Ocak 2014 Pazartesi

PES ETMEK YOK!
Ben FENERBAHÇE’yim..
Çok hırpalandım 
neredeyse 2 buçuk yıldır..
Çok canım acıdı..
Yüreğimi yaraladı
gözyaşlarımın kırık uçları!.

“Şikeci” deyip
çamur attılar..
Rahatsız oldular benden..
Gergin dediler,
çapulcu dediler,
hatta terörist bile dediler..

Zulmettiler
milyonlarca sevdalı kalbe..

Gaz bombaları da attılar,
plastik mermi de..
Biber gazı da sıktılar
çoluk çocuk demeden..

Dövüldük, bıçaklandık, vurulduk
ailece..
Yine de dimdik durdum
doğrultulan silahın karşısında..
Boyun eğmedim..
Eğmeyeceğim..
Boyun eğmez FENERBAHÇE!

FENERBAHÇE’yim ben!
Kalbim SARI
Ruhum LACİVERT!.

FİL ZİYA’yım ben..
ENVER NECİP’im, AYETULLAH’ım..

KULAKSIZ GALİP derler bana,
ZEKİ RIZA diye yazarlar adımı..
EMİRZADE ARİF’im,
TEĞMEN NURETTİN’im ulan ben!
ÜSTEĞMEN SADIK’ım..
Vatan için akıttığım kanın izi duruyor
hala formamda!

DAĞLAROĞLU RÜŞTÜ’yüm
alayına kafa tutan,
SARACOĞLU ŞÜKRÜ’yüm
payeleri umursamayan..

BASRİ’dir bir adım da..
kafası, gözü dağılmış
yine de sahada
dimdik!

ARNAVUT PRENS’im ama
adım İSLAM’dır!
Delikanlıysan çık karşıma da
ne demekmiş
şu “büyüklük” denen meret
anlatayım sana!

LEFTER diye yazar
tarih kitaplarında adım!
Okuman yazman varsa
bakıver bi zahmet!

RIDVAN’ım ben..
Ne kadar tekme atsan da arkadan
inatla
diklemesine
kaleye giden..

Adım AYKUT’tur ama
KOCAMAN’ı da var!
Sen kısaca
EFSANE diyebilirsin!

Başınıza düşmesinden
ödünüzün patladığı YILDIRIM’ım ben!
aşık olduğu renklerin,
temsil ettiği onurun
AZİZ savunucusu!

Boyun eğmektense
ölmeyi yeğleyen karakterin sahibiyim,
MUSTAFA KEMAL’im ben!

107 yıl boyunca
bükülmedi boynum..
Damarlarımda özgürlük
yüreğimde şerefle kaldım ayakta,
Yıkılmadım..
YIKILMAZLIK oldu adım!..

El etek öpmek,
biat etmek yazmaz
kitabımda,
yazmayacak da!

Ne sanmıştın ulan?
Benim adım FENERBAHÇE!.

Pes etmek yok!

17 Ocak 2014 Cuma

“PARALEL” KENAR
Teğet geçeni
az çok biliriz de
“paralel”e
iyiden iyiye aşinayız zaten
biz FENERBAHÇE’liler!

“Ertelenmeyecek”
dediği ligi erteleyen
“oynanacak”
dediği kupa finalini 
hokus pokus yapan
aynı kişiydi mesela!

Hani şu birilerine
“her şey yolunda” klarkı çakıp
kameralar önünde
“durum vahim” ağlamasıyla
paralel kavramına
rahmet okutan zat!

Sonuçları bilip
gülerek izleyenler de
“3 ayda unutulur sandık ya la”
dememişler miydi
vakti zamanında?

“Bu ateş üflemeyle sönmez”deyip
önlerine gelene
püfür püfür üfleyenler
kimlerdi peki?

 “Yüzde bir bile
yapmamış olma ihtimalleri yok mu”
sorusunu
“Yok valla,
yüzde yüz yaptılar”
iftirasıyla yanıtlayanlar
daha az mı paraleldi?

Daha ilk günden
“doksandan çakanlar”,
çamura yatanlar değil mi
iş sıkıya gelince
övgüler düzmeye başlayan?

Şike mi,
silahlı örgüt mü,
dolandırıcılık mı
bir türlü karar veremeyen sistem
hangisiydi acaba?

300’e dua okuyan hocayı
normal gören
ama “inşaat” sohbetini
şike delili sayana
ne demeli?

Zamanında
“Terörist la bunlar” dediklerine
şirin görünmek için
“Ben yapmadım la, kedi yaptı”
ayaklarına yatanların samimiyeti
ne kadar paralel hacı?

Biz şerbetliyiz baba,
bu paralel, yamuk
işlerine?

Vız geldi tırıs gitti
bundan ötürü!

Ha diyeceksin ki;
“neden kenar”??
O da
bu paralelogların
nezdimizdeki
kıymeti harbiyelerinin
derecesine binaen!

12 Ocak 2014 Pazar

LEF“TERBİYE” EFSANESİ!
FENERBAHÇE Dereağzı Tesisleri’ne 
yolu düşen
genç taraftarlar
kapıdaki
“LEFTER KÜÇÜKANDONYADİS”
ismini gördüklerinde
“Şu tesise 
daha kısa bir isim verilemez miydi”
diye düşünmüş olabilirler..

Adı efsaneyle eş anlamlı 
bir devin ismi 
nasıl kısa olsun ki?

Bir Rum balıkçının oğlu olarak doğdu 
Cumhuriyet henüz iki yaşındayken..

Bu ülkenin futbol tarihine 
“tarih” olabilme vasfı kazandıranlardan 
olmasına rağmen 
adının önündeki 
“Rum” patenti yüzünden çekti 
ne çektiyse..

Yeri geldi 
en çok milli olan oyuncu olmasın diye
bir başka isim
daha fazla oynatıldı milli takımda;
gıkı çıkmadı..

Yaşamının her zerresini adadığı
bu topraklarda
sırf Rum olduğu için
“vatan haini” diye evi basıldı 
ama
evinin önünde toplanan FENERBAHÇE taraftarı
“Sana el kaldıranı söyle, bitirelim işini” 
dediyse de
“işim intikam değil benim” diyerek 
gammazlamadı komşularını..

Adını söylemekte zorlananlara inat 
kariyeri boyunca attığı 
832 golle 
ismini her futbol sohbetinde 
söylenmek zorunda bıraktı..

Bugün FENERBAHÇE’liler için
İstiklal Marşı’ndan hemen sonra gelen
FENERBAHÇE Marşı’na
adını yazdırıp
ölümsüzleşti..

“Ordinaryus” dediler ona 
verebilecekleri daha üst düzeyde
bir ünvan olmadığı için..

Adı, yaptıkları
kitaplara sığmazken
“ALEX benden iyi topçu” diyecek kadar
alçakgönüllü oldu..

Elini öpmek
bir tarihe dokunmak demekti 
FENERBAHÇE’liler için..
Hastalandığında 
evinin önünde sabahlayanlar da oldu
yurdun her yanında
dua edenler de..

Atina’da rahatsızlanınca 
“Beni ülkeme götürün” ricasını
emir kabul edip
ambulans uçak gönderdi
sevdası uğruna 
özgürlüğünden olan adam..

Kuşdili Parkı’nda dikilen heykeli bile
martılara şefkatle açtı kollarını..

Bugün 2 yıl oldu 
onu uğurlayalı!.

Sadece FENERBAHÇE’liler değil
penaltı atan her futbolcu
bir dua göndermeli ruhuna..
Çünkü
bugün adı Süper Lig olan ligin
ilk penaltı atan futbolcusu O!.

Yabancı ülkelere transfer olan
her Türk oyuncu
saygıyla anmalı ismini..
Çünkü kulübüne 
bonservis ücreti kazandırarak 
yurt dışına transfer olan 
ilk futbolcu da O!

Onun adı 
efsaneyle eş anlamlı!
FENERBAHÇE’yi
FENERBAHÇE yapan 
değerlerden biri O!

Huzur içinde yat LEFTER!
Yazdığımız defterlerde
adın
hep baş sayfada!





8 Ocak 2014 Çarşamba

DELİK DE’ŞİKE!
Neymiş efendim
FENER şike yapmamışmış..
Yok daha neler..
Bütün dünya kabul etti bilader!
UEFA, FIFA,
HAVA, CIVA hatta PAPA bile
mührü bastı bi kerem!

Ne yani,
yalan mı söylüyor şimdi
bütün koskocalar?

EMENIKE’nin
çil çil paraları sayarken çekilen vidyosu
tirend topik olmadı mı?

19 maç için 19 topçu
19 bin kere yemin etmedi mi
“ekmek musaf çarpsın ki
şike yaptık” diye!

Trabzon’un tapelerindeki balıklar hamsi,
demirler emir,
pantolonlar don çıkmadı mı?

Değil tapelerinde
Göktürk Kitabelerinde bile
“Aziz Yıldırım şike yaptı”
diye yazmıyor mu?

Neymiş,
UEFA ile TFF
mektuplaşmışmış..
Sevenler mektup yazamaz mı
birbirlerine
Kardeşim?

Kazılınca
şike eyleminde kullanılan
toplar, kramponlar, eldivenler
çıkmadı mı
sürülen, ekilen tarlalardan?

İnşaatlara, havuzlara suçüstü yapılıp
bütün şikeciler
iş üstünde
yakalanmadı mı?

Ayakkabı kutuları
çıkmadı mı ulan
evlerinden bu adamların?
(yok o başkaydı galiba,
bunu yazmayalım Zeko!)

FENERBAHÇE’yle şike yapan takımların topçuları,
hocaları, başkanları
topyekun çıkarılmadı mı
mahkemeye?

Her gol yiyen kaleciye
bi araba vermiyo mu
şimdi bu FENER?

Tutturmuşlar
bir Arıboğan, Helvacı!
Yahu ayıptır, günahtır,
ne istiyorsun
elin gariban arıcısından,
helvacısından?

Bunlar aralarında
“Doğan moğan” deyince
doğan görünümlü şahini dinlemişler..
E,  n’apacaklardı ya topraam,
Ferrari’yi mi
dinleyeceklerdi?

O da sattı gitti Beşiktaş’ı ya, neyse..

“Meclis’ten yasa çıkmasaydı
basit bi dolandırıcılık vakası gibi
ifade alıp bırakacaktım”
demedi mi savcı?
E, yasayı Aziz Yıldırım’ın çıkardığını
herkeşler biliyor..

Şimdi bu Aziz Yıldırım
İbrahim Akın’ın atını
elbise poşetine koyup
bagaja kapatmadı mı?

Ya bırakın Allahaşkına,
tabancalarla
dışkın dıkşın filmleri
çıkmadı mı
bu adamın yahu?

Bir biz mi anlamıyoruz yani?
Basın toplantısında
yüzümüze söylense de mi
anlamıyoruz?
Ülke
hukuk şikeleriyle çalkalanırken
bile de mi anlamıyoruz?

Oh iyi yapıyoruz?

Ağababalarımız var olsun!


NOT: Yazıda bu fikirdeki meczupların zeka seviyesine uygun imla hataları yapılmıştır. Lütfen alıcınızın ayarıyla oynamayın!

3 Ocak 2014 Cuma

-BURAK YILDIRIM'ın anısına-
FENERBAHÇE HAYATTIR
107 yıllık ölümsüz bir sevda
FENERBAHÇE tarihi..

Kimi attığı golle,
kimi kaldırdığı kupayla,
kimi akıttığı terle
kimiyse düşlerindeki özgür dünyayla
yazdırır adını
bu tarihin sayfalarına..

Kimi de
üstündeki forma yüzünden
olduğu canıyla..

Onun adı BURAK YILDIRIM!
Bir Mayıs günü
futbola bulaştırılan şiddet
aldı onu aramızdan..

YILDIRIM gibi bakan gözlerine
ağladık hepimiz..

Eksik kaldık,
yarım kalan hayalleriyle..

“FENERBAHÇE Tribünü Hayattır”
yazılı atkısında
takılı kaldı hayatlarımız..

Ateş yine düştüğü yeri yaktı ama
SARI LACİVERT sevdanın ruhunu da
yakıp geçti bu kez..

Her gol sevincinde
buruldu yüreklerimiz..

Gidişinden 10 gün sonra kazanılan kupayı
ona armağan ettik..

Ettik de ne oldu?
Hangi kupa telafi edebilir ki
19’unda yitip giden bir canı?

O belki
artık bilet almadan geliyor
SARACOĞLU’na..

Belki her deplasmana gidiyor,
otobüssüz..

Belki de
sadece kendimizi kandırıyoruz!

ALİ İSMAİL’e tribünde yakılan ağıtı
dinlerken
BURAK için de
bir şeyler söylemek isteyenler
bilmiyor aslında..

O şöyle sesleniyor bize uzaklardan
aynı ağıtın ezgisiyle:

“Üstümde çubuklu formam
Göğsümde o kutsal armam
SARI LACİVERT sevda
Bu hayatta son hatıram

Adım BURAK YILDIRIM
FENERBAHÇE’yle yaşarım

Adım BURAK YILDIRIM
Hep 19 yaşındayım..”