31 Ağustos 2015 Pazartesi

KERPETEN
Seni gidi
bir ayağı çukurda,
murdar,
güdük sistem!
Ne dolaplar çevirirsen çevir
FENERBAHÇE’nin karşısına
hakkıyla mücadele eden,
adam gibi bi rakip
çıkaramazsın!

Yeteri kadarına
sokuyor zaten
SARI LACİVERT’in gücü!..
Siyasete, hamasete
sokmaya çalışma..
Yoksa ömrü billah
çıkaramazsın!

Öyle bir pisliğe bulanmışsın ki,
istediğin kadar kıvır
kendini
temize çıkaramazsın!

Kokartın elinden alınıp
profesyonel(!) üniforma giydirilse de üzerine
o tenine işleyen
kirli formayı
içinden çıkaramazsın!

Boş yere kürek çekme!
Fırıldaktan adam,
yalakadan başkan,
sahtekardan sporcu,
kediden aslan
çıkaramazsın!

Darağacında söyleyecekleri
son sözü bile belli olanları
o iskemleye çıkarmak
göz ister;
çıkaramazsın!

Mazisinde tarih yatanların
yazıp her defasında
eline verdiği o kitabı
okuyup da
mümkün değil
kendine bir ders
çıkaramazsın!

Karşında FENERBAHÇE oldukça
katakulliyle kazandığın kupaların
tadını, keyfini
çıkaramazsın!

Bak dedikodu çıkarırsın,
rezalet çıkarırsın,
bela çıkarırsın
hatta
donunu bile çıkarırsın ama
o yılların kuyruk acısını
sittinsene
aklından çıkaramazsın!

Soğuk tarafından
öyle bir girmiş ki buz gibi,
istesen de
sıcak tarafından tutup
çıkaramazsın!

İtinayla monte edilen tıpa
tam da cuk oturduğundan
yellensen bile
artık
gaz çıkaramazsın!

Bazen bağıra çağıra
ağlamak istersin ama
senelerdir
kursağında kalan heveslerin korkusuyla
sesini bile çıkaramazsın!

Hele NANİ’nin
o 90+7’de
Antalya kalesiyle beraber,
topunuzun ağlarına yerleştirdiğini
kerpetenle bile
çıkaramazsın!


26 Ağustos 2015 Çarşamba

SIFIR TOLERANS
3 Temmuz kumpasçılarının
zeka ve karakter seviyelerine “paralel” olarak
dillerinden düşürmedikleri
bir kalıptı
“sıfır tolerans”..

Hani şu
“yüzde bir bile
suçlu olmama ihtimalleri yok mu”
 sorusuna
“yüzde yüz suçlular abi”
cevabını veren kafa!

O tezgahla
FENERBAHÇE’ye
3 yıl Avrupa kapısını kapatan
UEFA ve CAS
daha dün
ülkesinde şikeyle yargılanan
Olympiakos’un
Şampiyonlar Ligi’ne katılmasına
izin verdi.

Çünkü
“mahkeme henüz sonuçlanmadı” dedi
hem UEFA hem de CAS!

Deliller
“yeterince inandırıcı değil” dediler
inceleme sonunda..
Hatta
“telefon görüşmesi
delil sayılamaz” da dediler..

“Gazete, internet, televizyon
haber ve kupürleri
resmi bilgiler olarak
görülemez”
yazıyordu kararda
koca puntolarla!

Üstelik Yunan Federasyonu
polis tapelerinin
3. şahısların konuşmasından dolayı
yeterli bulunmadığını,
savcı iddianamesinin
kesin sonuca varmadığını
ve suçlamanın
iddia boyutunda olduğunu
bildirmişti
UEFA’ya gönderdiği
raporda!

Peki öyleyse,
yani hukuk kuralları tekse,
FENERBAHÇE
neden 3 yıl Avrupa’ya gidememekle
cezalandırıldı?

Bugün
yazanlarının tamamı
azledilmiş ya da hapiste olan
polis fezlekeleri
yüzünden!

Yine bugün
hazırlayanlarının tamamı
görevden alınmış,
meslekten atılmış
ya da kırmızı bültenle aranan
copy paste iddianameler
yüzünden!

Delil sayılan
hatta tek delil olan 
ekleme çıkarma 
polis tapeleri yüzünden!

Gazete, internet, televizyon
haber ve kupürlerini
delil olarak
UEFA müfettişine sunan
federasyonun
yalancı jurnalcileri
yüzünden!

Durumu çok vahim bulup
“aklanırlarsa
45 milyonu cebimden veririm” diyen
federasyon başkancığı
yüzünden!

“Sanat eseri gibi soruşturma”
“O savcıların heykeli dikilmeli”
gazını veren
pişpirik yardakçılar
yüzünden!

Bütün bunlara rağmen
hala bunu
“şike davası” gibi
göstermeye çalışan
dümbükler var!

“Toleranssızlık,
kendimize ve davamıza
güvenmediğimizin işaretidir” der
Mahatma Gandhi!

“İndiragandi” zihniyetini
yaşam biçimi 
haline getirenlerden
meseleyi anlamalarını 
beklemek de
abesle iştigal
haliyle!


24 Ağustos 2015 Pazartesi

GECE SİLAH GÜNDÜZ KÜLAH!
Ne ALPER’in hatalı pası,
ne golü
kendi kalesine atan KJAER!
Asıl mesele
takıma
“Gece güvenliğinizi sağlayamayız,
gündüz şehirden çıkın”
denmesi!

Gece silahını, taşını, 
direğini, donunu kapan
sokağa çıkıyor
demek ki..

Maazallah,
yorgun bir mermi 
denk gelirse
layıkınca ağırlayamamaktan
korktu belki de 
emniyet..

Karanlık çökünce
karabasanlar basıyor belki de
kimbilir
o şehrin
“hiçbir şey mal edilemeyen”
insanlarını..

Cama
kendiliğinden çarpan saçmalar
gece olunca
huysuzlanıyorlar galiba!

Viyadükler
gece kıpraşıp
yoldan mı atıyor acaba
üstünden geçen araçları?

Meteor yağmuru gibi
kurşun yağıyor falan da olabilir
gece vakti..

Belki de
hava kararınca
uçamıyordur uçaklar,
olamaz mı?

Hem gece gözü
kör gözüdür..
Gündüz vakti
sepete mi girdi kardeşim?

Çok sorumlu(!) yetkililer
gecelerini
gündüze katmak da
istemiş olabilirler
pekala!

Hem böylelikle
felekten gece çalınmasının da
önüne geçilmiş olur
çok şükür!

Ayrıca gündüz FENER’i diye
bir deyim var!
Boşuna mı demişler yani?
Ne gerek var
durup dururken
gece FENER alayına!

Neyse,
boşver gitsin!
Sen “şunun hatalı pası,
ötekinin kaçırdığı gol” diye
dertlenmeye devam ettikçe
gece silahlanıp
gündüz daha çoook
masal anlatırlar
külahına!


20 Ağustos 2015 Perşembe

BU BİR!
Şiir gibi miydik?
Hayır!
Ama “dört”lüklerini unutanların
kafiyeleri fena şaştı,
o ayrı!

Sağlı sollu
aktık mı kanatlardan?
Hayır!
Ama birilerinin
bi taraflarından
ılık ılık aktı ki,
sorma gitsin!

Parçaladık mı rakibi
şöyle lime lime?
Hayır!
Ama fena halde
mabadlarını parçalayan
parçalılar var!

Kabus gibi çöktük mü üzerine
Yunanlıların?
Hayır!
Ama  Fransızların
kabuslarını hortlattığımız
kesin!

150 kilometre mi
koştu takım?
Hayır!
Ama balatayı yaktı
kirli hesaplar peşinde koşanların
sıfır kilometre akılları..

Futbol şahane miydi!
Hayır!
Ama ota boka bahane uyduranların
canını sıktığına
şüphe yok!

Titrettik mi Avrupa’yı şimdi?
Hayır!
Ama başkasının hakkına konup
aynı sezonda
Avrupa’da elenmeye
doyamayanları
bi titreme aldı
inceden..

Destan mı yazdık?
Hayır!
Ama iki satır
doğru haber yazamayanların
manşetleri patlamıştır
ellerinde!

La oğlum bi durun,
huysuzlanmayın hemen!
Hakeme bağlamayın!
O kafa size girmiş gibi
bağıra çağıra
ağlamayın!

Mızıkçılık yok!
Uslu durun azıcık,
sıra size de gelecek!

Daha yeni başladık!
Bu biiirrr! 

18 Ağustos 2015 Salı

ÇATAL
Hani “sanat eseri kıvamında”
bir soruşturmaydı ya;
bırak sanat eserini,
bu düzmeceyi başlatanların
yerinde bile
yeller esiyor şimdi!

Ne acemi çıraklar gördük,
gülerek izleyip
iki satır
iddianame bile
yazmayı beceremeyen!

Siparişle aldıkları
özel yetkileriyle 
kurulan
tezgahları bile
devirdiler
baş kesenin
boş kalfaları!

Bir de sözüm ona
usta’ları var
bu paspas olan kumpasın!

21 cm ofsaytı
ballı börek gibi gösteren,
sonra da afiyetle yiyen,
yediren!

Cirosunu
FENERBAHÇE üzerinden yapıp
pierosunu
saray soytarılarının
hizmetine veren!

İspiyonculukta markalaşıp,
UEFA kriterleri
kendini kasınca
utanmadan
destek isteyen!

Transfer açığını
baş hakem müsveddeleriyle
kapatan!

Doping yapan oyuncuyu
sırf FENERBAHÇE’nin rakibi diye
görmezden gelip,
bi de üstüne
FENERBAHÇE’yi
suçlu çıkaran!

“Bu saldırı
Türk futboluna yapılmıştır”
masalının arkasına sığınıp
geri planda
pişmiş kelle gibi sırıtan..

Yorgun mermi,
dargın saçma,
kırgın taş,
süzgün çakı
efsanelerini(!) uydurup,
aklı evvellere yutturan!

Sömürdükleri,
tahrik ettikleri güruhu
gazlamak için
FIFA, CAS,
“bu iş daha bitmedi”
teranelerine sarılan!

Bu kadar yırtınma boşa!
FENERBAHÇE yükseldikçe
melul melul bakmaya
devam edeceksiniz..

Bakmakla da "usta" olunsaydı
kasap olurdu
bütün kediler!

Yalnız marifet
“usta” olmak da değil,
çatalı göstermemek!.

Ve çatal da
kabak gibi ortada,
uyandırayım!
İyice çatallanmadan mevzu
mabadı garantiye almakta
fayda var!


14 Ağustos 2015 Cuma

BAŞLIYORUZ!
Yeniden, yeni baştan,
bir kez daha..

17’ye karşı
tek başımıza savaşıp,
başarmak için
rakibi, hileyi,
kumpası, sistemi
yenmeye çalışacağımız,

1 metre çizgiyi geçen topumuza
gol verilmeyeceği,
kabak gibi
penaltılarımızın 
es geçileceği,

Söylenmeyen “Lan”lar,
hakem görünümlü sırtlanlar yüzünden
kırmızı karta
doyacağımız,

Çifte standarda bile
rahmet okutacak kararlar sayesinde
kafayı sıyıracağımız,

Tansiyon ilacı, dil altı hapı,
sakinleştirici iğne stoklarıyla
eczacıları
zengin edeceğimiz,

Tribünlerimizdeki en ufak uğultuya
okkalı, cukkalı
cezalar kesileceği,

Buna rağmen
rakip tribünlerden gelen
sinkaflı küfürlerin
sevimli şarkılar sayılacağı,

Futbolcumuza, hocamıza,
yöneticimize, başkanımıza,
hatta doktorumuza,
malzemecimize,
fizyoterapistimize,
tercümanımıza bile
fütursuzca saldırılacağı,

Takımın kurşunlanıp,
“taştır, yorgun mermidir”
denileceği,

Alın terimize, emeğimize
çamur atılıp,
bileğimizin hakkına
göz dikileceği,

ÇUBUKLU giyenin
suçlanacağı,
saray soytarılarının
kollanacağı,

Dudak kameraları,
piero çizgileri,
yavaşlatılmış görüntülerle
yakından
haşır neşir olacağımız,

Ağızları salyalı tetikçiler,
satılmış kalemler,
üç kağıtçı dümbüklerce
yerden yere vurulacağımız,

Mahkemelerden çok,
ekranlarda,
manşetlerde,
sütunlarda
yargılanacağımız,

Ama yine de susmayacağımız,
vazgeçmeyeceğimiz,
alayına
FENERBAHÇE’nin gücünü
bir kez daha göstereceğimiz,

Bir sezona daha başlıyoruz!
Hazır mısınız?

Bu daha başlangıç,
mücadeleye devam!


12 Ağustos 2015 Çarşamba

YORGUN MERMİ
Susun, konuşmayın!
Kabul edelim artık!
Say say bitmez
sabıkamız!

Çakıyı eldivenin içinde
biz soktuk sahaya!
Kendi başımıza yüzümüze falan
meşale attık!

Gözümüze gözümüze
biz sıktık biber gazını,
tazyikli suya
kendimizi
biz boğduk!

TOMA’ya kafayı
biz attık ulan!
Kendimiz kırdık
copları belimizde!

Kimseyle anlaşmadan
kendi kendimize
biz şike yaptık
19 maçta!

Gevşek örgütü biz kurduk!
Havuzu biz bozduk..
Tarlayı biz ektik!

Biz aldık 
kalecinin
olmayan kız kardeşine
arabayı!

Topu elle tuttuk hep,
ceza sahasında
kendimizi yere attık..
Gollerimizin tamamı
ofsayt zaten!

Şubemizi kendimiz bastık
sopalarla,
döner bıçaklarıyla..
Kaptanımıza
feribotta
kendimiz saldırdık!

Türkiye’nin her stadında
kendimize
kendimiz küfrettik
koro halinde!

Otobanda gece vakti
saçmalara biz çarptık!
Saçma mı geldi size?
İyi, taş olsun o zaman!

Başka bir otobanda,
bu sefer gündüz vakti,
üzerimize tesadüfen gelen mermiyi de
biz yorduk!

Sadece mermi olsa gene iyi..
Bunca zamandır
gündemi de biz yorduk
boşu boşuna..

Mahkemeyi, hakimi,
savcıyı, polisi,
basını, onun bunun başını
biz yorduk hep..

Futbolu, federasyonu,
UEFA’yı, Tahkim’i,
CAS’ı, PFDK’yı,
hakemi, yan hekemi, yancıları..
O-hoooo!

Topu, copu,
kupayı, sopayı,
takkeyi, cukkayı
hep biz yorduk kabul!

Yorgun öküzün
ıslık canına minnet ama
biz daha çalmadık
o ıslığı!

Hepinizi yorduk
ama biz yorulmadık daha,
yorulmayacağız!
Yorgunluk kahvelerinizi
boğazlarınıza
dizene kadar!


11 Ağustos 2015 Salı

TU KAKA!
Neymiş efendim,
transferin şampiyonuymuş
FENERBAHÇE de,
aldığı topçular
harikaymış..
Hadi canım sen de..

Misal VAN PÖRSİ..
Adam iyi olsa
TU PÖRSİ, TRİ PÖRSİ falan olur
bi kere..

İngiltere’de oynamışmış..
Oynamış da
Arsenal da
Mençıstır da mı oynamış?
Oynamış mı?
Hakket mi yav??

Hem UÇAN HOLLANDALI
diyolar adama..
Uçan futbolcu mu olur kardeşim?
Kuş mu bu?
İyi topçu olsa
KOŞAN HOLLANDALI derlerdi..

Bi de NANİ diye birini almışlar..
Ambulans sireni gibi
futbolcu adı mı olur yahu?
Volkan Konak’ın
şarkısından tanıyoruz
kendisini biz..
Yıldız olsa
Mençıstır’dan tanırdık..
Neee?
O da mı oynadı Mençıstır da?

Ayrıca adamın adı
Luis Carlos Almeida da Cunha!
Hani nerde NANİ??
Besbelli
kandırmışlar işte FENER’i..

Hele KAYER diye
bi topçu aldılar ki
tam skandal ha!
Herif bildiğin miss world!
Ama ALLAH’ı var,
bizim kızlardan güzel valla!
Kız gibi araba alınır oğlum,
kız gibi stoper alınır mı lan?

Hem daha
adı nasıl okunuyor,
onu bile bilmiyoruz..
BU KAYER’le FENER çok gol yer
diye espri de yapayım da,
tam olsun!

COZEF DE SOUZA da
FENER’de nicedir boşta olan
DE SOUZA kontenjanından
alınmış belli..
Bi numarasını
görmedik daha..
Ha bak,
6 numara giyiyor,
o biraz korkutmuyor değil!

O FERNANDAO ne peki?
Amerikan güreşçisi almışlar lan
topçu diye?
Nerden buldular
bunu acaba?
Neee?
Geçen yılın gol kralı mı?
Nerdee?

BA diye bi stoper var ki,
çırpı bacak oğlum adam!
Cin Ali gibi lan..
Üflesen yıkılır,
ki biz üflemeye de
alışığız zaten..
Ama bak,
adı kolay söyleniyor,
zorlanmayız en azından!

Zaten VOLKAN bitik..
Sakalları da kestikten sonra
hayır gelmez ondan..
Kesme demişken,
gör bak,
Brezilyalı kaleci
keser onu!

GÖKHAN hepten finito..
Neymiş,
Türkiye’nin en iyi sağbekiymiş..
Hadi be..
En iyi sağbek
ŞENER bi kere..
Neee??
Onu da mı aldılar??

MEHMET TOPAL zaten,
DİEGO kör,
CANER de sağır!..

Yok birader,
bu sene FENER’den
bi cacık olmaz!
Hıyarlar bize kaldı yani..
Nasıl kullansak acaba?


1 Ağustos 2015 Cumartesi

FRED FENERBAHÇE’Lİ OLSAYDI?
Adın FENERBAHÇE’yse
dopingli olduğu belirlenen oyuncuyu
oynatan
rakibin karşısında
hakkını aramak bile suç
bu ülkede!

Oysa o oyuncu
FENERBAHÇE forması giyiyor olsaydı
olacaklar çok belli!.

Alevli topların cirit attığı
manşetler süslerdi
çok kıymetli(!)
spor medyamızın
sütunlarını..


Sonra
19 maçta
doping tespit edebilirdi(!)
emniyetin paralel yamukları!.

Doping yapıldığını
gülerek izleyen(!)
bir savcı sırıtabilirdi
gevrek gevrek..

Üst düzey bir alçak sorumsuz
“durum çok vahim” açıklamasını
yapıştırırdı hemen..

Bir UEFA müfettişine
boğazda rakı masalarında
“yüzde yüz doping” konulu
masallar anlatılırdı..

“FENERBAHÇE’ye en az 3
milli takımlarımıza
en az 7 yıl men kapıda”
diye böğürürdü
spor hukuku uleması çakallar!

Hasan Şaş başkanlığında
bir “doping araştırma komisyonu”
kurulurdu mesela..

“Doping yapsanaaa”
tezahüratları yükselirdi
diğer 17 takımın
tribünlerinden..

Trabzonspor
UEFA, FIFA, NASA
ve hatta PAPA’ya
başvururdu kesin!.

Doping yaparken çekilmiş
görüntü palavraları
havada uçuşurdu!

Doping numunelerinin
elbise kılıflarında,
olmadı çorap, tozluk içinde olduğu
iddia edilebilirdi
rahatlıkla..

BAŞKAN’a telefonda söylenecek
“tansiyon ilaçlarını aldın mı,
şeker hapın var mı,
rahat mısın” gibi sözler
doping delili
sayılabilirdi..

Dopingli oyuncu oynatmaktan
PEREIRA 3 yıl sürgün,
BAŞKAN da 7 yıl kürek cezasına
çarptırılırdı
“hakkınızı helal edin”
denilerek..

Çünkü
çirkeflikle nefes alan
sağlıksız organların oluşturduğu
bu vücudun
asıl “yasaklı madde”sidir
FENERBAHÇE!

Bu ülke futbolunun
bir türlü geçmeyen
FENERBAHÇE alerjisi de
çaresi de
ortada..

Çakacaksın sahada
3-4 tane
fototerapi niyetine,
alayının
FENERBAHÇE ışığından
beyinleri yanacak!