30 Mayıs 2016 Pazartesi

DEĞİL
Söz konusu FENERBAHÇE olunca
hiç bi şey
ne olduğu
ne de göründüğü gibi değil
aslında..

Yok yok, öyle değil..
Kazın ayağı
bildiğin gibi değil..

Penaltı değil,
nizami şarj..
Gol değil, ofsayt bi kere..

Faul değil,
dokundurmaca yahu,
el değil, kaydırmaca…

El kol hareketi değil,
yerel halk dansı..
Küfür değil, türkü, terennüm..

Yumruk değil, makas abisi..
Tokat değil, okşama…

Kumpas değil, tape..
UEFA değil, sopa..

Eyyam değil,
hakem hatası..
Hödük değil, düdük..
Hem de ne düdük,
öttüren öttürene..

Mecbur kılan
korkaklık değil,
asalet..
Esasen ıslanan forma değil,
don, atlet!

Nalga değil, dalga..
Ceza değil, ödül..

Doping değil, aferin..
Yuh artık değil, bravo!

Vurgun değil,
sermaye artırımı..
Kelek değil, çilek..

Kundakçılık değil, üfleme..
Jurnal değil, faks..
Rakı sofrası değil,
yüzde bir..

Saldırı değil, tesadüf..
Mermi değil, yorgun..
Kurşun değil, taş..

E sonuç olarak
tükürük de değil, ayran..
Aslında ayran da değil,
yoğurt..
Yoğurt da değil bak, cacık..
Cacık da değil ha,
hıyar!

İşte FENERBAHÇE’nin
rekabet(!) ettiği sistem bu..
Sistem de değil,
kepazelik!




26 Mayıs 2016 Perşembe

SADECE BİR KUPA DEĞİL!
Bu akşam maçı aldığınızda
tek kazandığınız
bir kupa olmayacak!

Sadece
bir sezon boyunca döktüğünüz
alın terinin ödülü,
yapılan hataların,
karşılaşılan şanssızlıkların
telafisi olmayacak
o kaldıracağınız kupa..

Kazanacağınız
yalnızca kupa primi olmayacak!

Galibiyet sadece
bir nebze olsun huzurlu bir tatil,
biraz da olsa
rahat bir yaz
demek değil..

Atacağınız gol
sadece rakip ağlara girmiş
bir top olmayacak..

90 dakika, 120 dakika olmayacak
siz sahadayken
geçecek zaman!

Tekme yediğinizde
sadece sizin canınız yanmayacak!

Sevindiğiniz an
yalnızca takım arkadaşlarınız,
tercümanınız, doktorunuz,
hocanız, başkanınız olmayacak
size sarılanlar!

Siz belki hiç görmeyecek,
hiç duymayacak,
hiç bilmeyeceksiniz
zaferinizi ilan eden
o son düdük çaldığında
yaşanacak olanları..

İşte siz o an
adınızı
sadece ilk 11’e, 18’e,
skorborda,
gazetelere
hatta tarihe de değil
milyonlarca yüreğin
en derin yerine
yazdıracaksınız
hiç silinmemek üzere!

Bu yalnızca bir maç değil!
Kazanacağınız
sadece bir kupa değil!
Ama siz
FENERBAHÇE’siniz!




16 Mayıs 2016 Pazartesi

İT YAVRUSU BİT YAVRUSU
İçeride, dışarıda,
ligde, Avrupa’da,
futbolda, basketbolda
sürekli
babaları meçhul yavrularla
uğraşıp durdu FENERBAHÇE
her zamanki gibi..

Bizzat
kendilerini aslan sanan
mırnavlar tarafından
yenirken sıçana benzetilen
kedi yavrularıyla..

Yumurtlandıkları sisteme
anka kuşu gibi gözüken,
gözüktürülen
karga yavrularıyla..

Kendilerini
bataklıklarında
dev aynasında görüp
sinek tarafından kapılan
manda yavrularıyla..

Siyasetin
burunlarına halka takıp
şıngır mıngır oynattığı
ayı yavrularıyla..

Ekranlarda
ağızları dursa
af buyurun mabadlarıyla
salya saçarak konuşacak
bit yavrularıyla..

Yalancıktan tapelerle dayılanıp,
sahte delillerle horozlanıp
az bi sıkıştırılınca
topuklayıp dağılan
çil yavrularıyla..

SARI LACİVERT’i gördükleri her yerde
kayışlarını koparıp saldıran
aç sırtlan yavrularıyla..

Ne kadar cilalanırlarsa cilalansınlar
asla bir kuğu olamayacak
gudubet,
çirkin ördek yavrularıyla..

Sahiplerinin
ağızlarına soktuğu düdükleri öttüren
it yavrularıyla..

Sahaya direk söküp atan,
iftira atan,
kurşun atan
ama hep kollanan
hamsi yavrularıyla..

Öküze öykünüp
şiştikçe şişen
tüp kafalı kurbağa yavrularıyla..

Kovadan hallice
karakter fukarası
zengin yavrularıyla..

Kendi sevincini yaşayacak yerde
rakibe küfretmeyi
bi halt sanan
tosun yavrularıyla..

Testten korkan, kaçan,
ağlayan
dopingli at yavrularıyla..

Nefretlerinin kölesi olmuş
umumhane erbabı yavrularıyla..

Dünyanın en güzel takımını baltalayan
onun bunun javor’ularıyla..

Ne javor’u biter
ne yavrusu!
İş FENERBAHÇE olabilmekte..
Başı dik,
alnı açık durabilmekte..

İnadına,
her defasında
ayağa kalkıp
yavrularının da
avanelerinin de
defterlerini dürebilmekte..




2 Mayıs 2016 Pazartesi

KARGADAN BAŞKA KUŞ
İşine gelene
ağam paşam çekmek adettendir
adına Türk futbolu denen
saçmalıklar komedyasında..

Bir küme düşme adayına
4 atınca
“Barca’ya Bayern’e kafa tutar,
bu lige fazla” olur biri..
Aynı puandaki
diğer küme düşme adayına
3 atanın
rakibi kötüdür..

Oyuncularına
paha biçilemez,
Avrupa’nın devlerine koysan
sırıtmaz birinin..
Diğerinin topçuları
yeteneksiz,
beş para etmez güya..

Evlere şenlik goller yediren stoperleri
transfer bombasıdır
jimnastikçilerin..
“Bir stopere
7,5 milyon verilir mi ya” diye
manşet olur
öbürünün
hayranlıkla izlenen
4 numarası!

Gol makinasıdır
sarı kart muafiyetli forvetleri..
Diğerinin
onunla hemen hemen
aynı süreyi olan
forvetlerinin
gol sayısının daha fazla olduğundan
kimse bahsetmez..

Attığı iki çalım,
üç ara pası yüzünden
virtüöz ilan edilir
birinin topçusu..
Öbürününkine
her ALLAH’ın günü
fritöz muamelesi..

Muhteşem sol ayakları,
muhteşem sağ ayakları vardır
ayak oyunu şampiyonlarının..
Ama Kadıköy’de
bacaklarının titreyip
ayaklarının nasıl yerden kesildiği
unutulur bir çırpıda..

Birinin çimleri hibrittir,
ki penaltı bile yaptırır..
Ötekinin ki
penaltıyı bile yutan
patates tarlası..

Birininki ultrasonik futbol,
olağanüstülük,
yere göğe sığdırılamaz..
Öbürünün oynadığı top,
attığı gol
tamamen tesadüf..

Kariyerinde hiç şampiyonluk olmayan
çakma filozof hocaları
sistem değiştirince
taktik dehası, öğretmen..
İki farklı ülkede
şampiyon olmuş hoca
sistem değiştirince,
geç kalmışmış,
tu kaka!

Yalama doktoralı fingirdek
vizyon sahibi lider..
Bu ülke sporunda
vizyonun kitabını yazacak adam
agresif, huysuz ihtiyar!

Çünkü korkuyorlar,
çünkü ödleri patlıyor..
Çünkü akılları çıkacak nerdeyse..
Çünkü tek mağlubiyetle
uğruna yalamadıkları kıç kalmayan
şampiyonluğu
kaybedecekler..

5 puan öndeyken
sahada hüngür hüngür ağlamaları da
bu yüzden,
çirkefleşip çirkinleşmeleri de..

Biliyorlar..
Hiçbir kuş
sonsuza dek uçmaz sonuçta,
kargalar ise asla!