25 Nisan 2016 Pazartesi

ONLAR YAPMADI
Hiç bi şeyi onlar yapmadı!
Ve hiç biri
onlara mal edilemez!
Mal kabak gibi ortada zaten!

Çakıyı
VOLKAN eldiveninde sokmuştu
sahaya..

O atılan bozuk paraları da
balıklara da para atan
Boncuklu Deli İbrahim attı misal..

Ne?? Taşlar mı?
E o kadar rezalet çıkarırsak
başımıza taşlar yağar elbet..
Bunu da
masum(!) kentin
mağdur(!) insanlarından
bilmeyin canım..

Don, atletse sıkıntı
yahu o da
iç çamaşırı reklam kampanyasıydı..

Futbolculara atılan
gaz bombaları da
Alman savaş uçaklarının işi,
valla bak!

Devrilen direği diyorsan,
onun da mevsimi gelmişti,
kendiliğinden düştü..

Beton blok, çimento
tuğla, kapı kolu da görüldü sahada,
tamam..
E kardeşim,
yeni stad yapıyorlar,
malzemeyi nereye yığsın adamlar,
ayıptır!

Soyunma odası önünde yumruğu da
Mike Tyson attı,
görüntüleri var abicim,
açıklayabilirse sorun yok tabi..

Hakemler
kendi kendilerini kilitlediler odaya..
Ne rehin alması,
ne alıkoyması?

Son maçta
hakemin üstüne atlayan da
kendi dayıoğlunun bacanağı..
Sarmaş dolaş
hasret giderdiler,
daha ne?

Viyadükler denize “paralel”,
mermiler de “teğet” geçti zaten..
Hem o kurşunları da
Siyular ve Apaçiler sıktı..

Yahu, sıkıntı olmasın diye
9 maçtır
gol bile atmıyor adamlar,
o kadar da kibarlar yani..

Hep dış mikr’ak’ların işleri bunlar..
Hatta iç mihr’ak’ların..
Ama ille de mihr’ak’ların..

Hepsi provokasyon..
Sadece lokasyon aynı!

Hiç birini onlar yapmadı..
Siz yaptınız!
Evet, siz!
Yapmaya da devam ediyorsunuz!
Sıvazla sırtlarını,
yum gözlerini,
oh, her yer güllük gülistanlık..




18 Nisan 2016 Pazartesi

TAMAM MI?
Tamam,
takım adam gibi top oynamadı
sezon başından beri..

Tamam,
ayağımıza gelen fırsatları
elimizin tersiyle
dağlara taşlara attık..

Tamam,
pozisyon vermedik ama
üç direğin arasına
topu göndermeyi de
bi türlü beceremedik..

Tamam,
egolarımız kabardı,
kriz yönetemedik
her zamanki gibi..

Tamam,
formanın hakkı verilmedi,
saçmaladık,
ağırlığımızı koyamadık
ne sahaya, ne dışına..

Tamam,
kan kaybettik,
aptalca puan kaybettik,
ara sıra
aklımızı da kaybettik..

Tamam,
kadrosundan sistemine,
yönetim tarzından tribününe kadar
değişmesi gereken
çok ama çok şey var..

İyi de formayı,
o formayı terletenleri,
atılan golü
ıslıklamak, yuhalamak, küfretmek
yenilen golü alkışlamak da
neyin nesi?
Üstelik
FENERBAHÇE
henüz mücadelesini tamamlamamışken..

Peki ya,
o formanın hakkını vermeyip
protestolara davetiye çıkarmak?

Bu teslimiyet de nereden çıktı?

Hepimizi derinden yaralayan
3 Temmuz’un kokusu
hala burunlarımızda maalesef..

380 gün geçti
ama daha dumanı bile dağılmadı
sıkılan kurşunların..

Elle, ofsaytla attırılan gollerin,
beleşe verilen
hibrit penaltıların
kesilmiyor ardı arkası..

Birbirine yatmak için
gün sayanlar
ve hala 1’e karşı 17!

Ne yani,
tamam mı şimdi,
bitti mi her şey?

Başta o kutsal formayı giyenler olmak üzere
FENERBAHÇE ismini temsil eden herkes
sormalı kendine..

29 Haziran 1923 Cuma günü
Taksim Stadı’nda
ülkelerini işgal edenlere karşı
1-0 yenikken
ayakkabısıyla birlikte
ayağı da yırtılan BEDRİ
“Benden buraya kadar” mı demiş?

Özel bir maçta sakatlanınca
“çene kemiğin kırılmış” dediklerinde
“tamam o zaman,
oynayamam ben” mi demiş BASRİ?

Galatasaray ve Gaziantep maçlarında
3-0 gerideyken
“tamam ya, dönmez artık”mı demiş
sahadakiler
ve tribünde onlara inanç aşılayanlar?

90+4’e kadar
düzinelerce gol kaçtıktan sonra
pes edip
“tamam, gelmeyecek işte gol” diye
vazgeçen olmuş mu
Kadıköy’de
16 Nisan 2011’de?

Şimdi cevap ver n’olur..
Ama bana değil,
sevdana cevap ver!
Tamam mı?

Devam mı?

Kabullenip
teslim mi olacaksın?
Devam mı edeceksin
inadına
sonuna kadar?




12 Nisan 2016 Salı

GINA
Öyle kirli,
öyle pespaye ki
adına Türk futbolu denen garabet,
sıdkımız sıyrıldı artık..

Yağcılığı, riyakarlığı
tuhaf görmeyip
rakibinin istekli olmasını
“enteresan” bulan
başkanlardan…

Beleş penaltıya,
apaçık kollanmaya rağmen
“hakem takdir haklarını
lehimize kullanmadı” diye
ağlayabilen
çakma filozoflardan…

Yabancı bir oyuncunun
Lige geleli
daha bir sezon olmadan
“bu akşam her şey
ev sahibi takımın
kazanması için planlanmıştı”
diyecek kadar
sistemi çözmüş olmasından…

“Berikilerini
şampiyonlukta şanslı görüyorum.
Çünkü ötekilerin bizle maçı var” deyip,
berikilerle de olan maçlarının
nasıl sonuçlanacağını
ifşa eden
sözde büyük takım
topçularından…

Gözünün önündeki
kolla oynamayı,
ofsaytı
görmeyip
kıçından penaltı uydurabilen
düdüklü tencerelerden…

Düdük öttürenlerden,
düdük öttürenleri
istedikleri gibi
öttürenlerden…

“O şuna,
falanca filancaya yatacak”
fantezileriyle
iftira atıp,
icap edenin
önüne, altına yatanlardan…

Duruşlarıyla değil
kucağa oturuşlarıyla
tanınan, övünen,
zevk alanlardan…

Karanlıklarına kibrit değil,
ezikliklerine,
noksanlıklarına
hibrit çakanlardan…

Topunun
gelmişinden geçmişinden,
sülalesinden,
avanesinden
gına geldi artık!

Bu gına getirenlerin
bi taraflarına kına yakıp 
zilli köçekli göbek atmamaları için
yapılacak şey belli:

Dişini, tırnağına takacaksın,
sahaya çıkıp,
kazanacaksın!
O şampiyonluğu
SARI LACİVERT’e
boyayacaksın!

Çünkü FENERBAHÇE yoksa,
umut da yok!
Çünkü FENERBAHÇE kültüründe
düşman sevindirmek yok!





4 Nisan 2016 Pazartesi

YA ŞOFÖR OTOBÜSÜ DURDURAMASAYDI?
Bugün
Türk futbol tarihinin
en kara gününün yıldönümü..

FENERBAHÇE Spor Kulübü
4 Nisan 2015 günü
Sürmene’deki silahlı saldırı sonucu kaybettiği
40 canını andı bugün..

İlk tören
katliam kurbanlarının
mezarları başlarındaydı..

Türkiye’nin pek çok şehrinin yanı sıra,
Çek Cumhuriyeti, Nijerya,
Kamerun, Hollanda,
Senegal ve Portekiz’de de yapılan
anma törenlerine
kurbanların yakınları dışında
binlerce FENERBAHÇE taraftarı katıldı.

Ayrıca Bağdat Caddesi’nden
stada doğru
onbinlerce insan
bu kara günü anmak için yürüdü..

Kortejin önünde
katliamda yaşamını yitirenlerin
fotoğraflarını taşıyan
eşleri ve çocukları vardı.

Yürüyüş sırasında
baygınlık geçiren sporcuların anneleri
ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Sloganların atılmadığı
sessiz yürüyüşe
acı ve gözyaşı hakimdi..

FENERBAHÇE stadında yapılan
anma töreninde ise
55 bin kişi vardı tribünlerde..

Canlarını FENERBAHÇE formasıyla veren
40 kişinin
posterleri açıldı
stadın dört bir yanında..

O kahramanların anısına
tribünlerde 40 adet meşale yakıldı,
anons edilen isimleri
tek tek tüm tribünlerce
söylendi..

Skorborddan
futbol şehitlerimizin
görüntüleri, golleri gösterildi..

Olayın faillerinin
hala yakalanamamış olması,
kim olduklarının bile bilinmiyor olması,
bir dava açılmamış olması,
hatta iddianame bile yazılmamış olması
şiddetle protesto edildi.

Katliamın ardından
FENERBAHÇE ligden çekildiği için
oynanamayan Süper Lig’in
diğer temsilci kulüpleri
stada çelenk göndermekle yetindi.

Katliam nedeniyle
Türkiye'yi tüm Avrupa ve dünya turnuvalarından
10 yıl süresince men eden
UEFA ve FIFA
FENERBAHÇE'ye anma telgrafı gönderdi.

Staddaki öfke
tören sonunda sokaklar taştı.
Polisin
fişek, biber gazı, gaz bombası ile
müdahale ettiği olaylar sırasında
binlerce kişi yaralandı,
yüzlerce taraftar gözaltına alındı.

-----

N’oldu?
Çok mu ütopik geldi?
Eğer bir yıl önce
şoför
hem de başından vurulmasına rağmen
o otobüsü
durduramamış olsaydı
yaşanacaklar
aşağı yukarı böyle olacaktı.

Hala farkında değilsiniz değil mi,
hala!

Belki o kurşunları sıkanlar
hala bilinmiyor,
bilinmesi istenmiyor!
Ama sessiz kaldıkça
silah hepinizin ellerinde!