21 Ocak 2014 Salı

SEN HİÇ SARI’YLA LACİVERT’İ YANYANA GÖRDÜN MÜ?
Sen, FENERBAHÇE’yi
iki haftada bir Şükrü Saracoğlu’nda
omuz omuza tezahürat yapan
55 bin kişiden mi ibaret sanıyorsun?.

Sen SARI’yla LACİVERT’i
Bağdat Caddesi’nin renkleri olarak mı biliyorsun?

Sen bu AŞK’ın
kupalara, şampiyonluklara
değişilebileceğine mi inanıyorsun?.

Sen 12 NUMARA’yı
“höt” deyince tırsıp kaçan,
tarihinden, ilkelerinden taviz veren
bir kalabalık olarak mı görüyorsun?

Yanılıyorsun!.

FENERBAHÇE,
 tan vakti denizin rengi laciverde döndüğünde,
o denizin üzerinde doğan sapsarı güneşin yarattığı
“hayat” manzarasıdır.

FENERBAHÇE,
senin rüyanda bile göremeyeceğin bir onuru,
omuzlarında taşıdığı vatan sorumluluğuyla
ilmek ilmek ruhuna dokumuş
efsanenin adıdır.

FENERBAHÇE,
siyasi, dini görüşü,
hayata bakış açısı ne olursa olsun,
üzerlerinde taşıdığı kutsal formayla
herkesi “kardeş” yapan
erdemin ta kendisidir.

Sen hakikaten
FENERBAHÇE’yi bir spor kulübünün 
adı mı sanıyorsun?

Bu renkler
sadece formada yakışıklı duran
bir ahenk mi sence?

Dur bir saniye!.
Sen hiç SARI’yla LACİVERT’i yan yana gördün mü?

Gören son adamın adı Harrington’dı..
Ona sor desem,
çoktan göçtü bu dünyadan,
anlatamaz sana..

Sen en iyisi 21 Ocak akşamı
Sabiha Gökçen Havaalanı’na bir bak!..
Yetmezse
çevir başını
geceyi yakan yüreklerin sevdasına
iyice bak! 

Anlamasan da
hiç olmazsa ömrü hayatında
SARI’yla LACİVERT yan yana gelince
ne oluyormuş görmüş olursun!.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder