19 Nisan 2015 Pazar

DÜT DÜT!
Otobüsün kaptan koltuğuna oturup
pişmiş kelle gibi sırıtmakta değil iş aga!
Senin otobüsünün
yolu yol değil bi kere,
güzergahın karanlık..

Direksiyonu tuttum sanıyorsun da
tuttuğun başka bi şey aslında!
Koltuk değil
kucak o oturduğun!

Ayrıca bi tekeri patlak birader
senin otobüsünün..
Yalpalaya yalpalaya gidiyor..
Kah çıkıyor yoldan,
kah karışıyor şeritler..
Kural mural da
hak getire..

Nabza göre şerbet ikram ediliyor
senin otobüsünün
koridorlarında!
Yanında yediğiniz haltlar da
cabası tabi..

Frenlerin tutmuyor
çoğu zaman..
İlla çarpa çarpa duruyorsun..
E haliyle
şanzıman da darmadağın!

Sen hep
onun bunun gazıyla
yürütmeye alışmışsın
otobüsünü!
Biri köklemese gazı
halin perişan!

Düzenbaz rampaların atmacası
alengirli yolların ustası
hatalı sollamaların hastası
olmuşsun maşallah!

Nerde izbe karanlık bir tesis var,
orada mola verir
otobüsün!
Çaylar da, çayın şekeri de,
karıştırıcısı da
“şirket”tendir daima!

Durduğun  duraklar da,
oturduğun kucaklar da
herkesin malumu!

İndirip bindirdiğin yolcular da belli,
yelkenleri indirdiğin
sırtına bindirdiğin de..

Kural tanımazlığına
göz yumarken sistemin çarkları,
yolundan çevirip
“itinayla” tek ceza keseni de
iyi tanırsın!

Hep kıyak geçenlerin
ceza kesmesine
böylesine kudurman da
bu yüzden işte!

Hasılı kelam
turp bile sıkılamayacak aklınla
kurşun sıkılanlarla
dalga geçmeye yeltenirsen
o attığın kuru sıkılar
döner kıçında patlar
muhakkak!


2 yorum:

  1. süpersin uğur güçlü kaleminden hep bal damlıyor şahane satırlar döktürüyorsun hep.

    YanıtlaSil
  2. Yüreğine sağlık RENGİM

    YanıtlaSil